Kiev, Avrupa kıtasının en eski şehirlerinden biri olup ülkenin kuzeyinde yer alır. Şehrin isminin Slavlardan önce Hazar Türkleri tarafından konduğu ve Kuyu-Ev ‘den geldiği öne sürülmektedir
Ben de hakkında pek çok araştırma yaptığım bu şehirde kış ayında gezmenin bir başka güzel olacağını düşünerek 2019 yılına KIEV’de girmeye karar verdim. Ancak siz kış aylarında, kısacası -15 lerde bu şehri gezmek istemiyorsanız Nisan – Temmuz ayları sizler için çok daha uygun aylardır. İstanbul üzerinden bağlantılı gerçekleştirdiğimiz uçuşla şehrin 2 havalimanından biri olan Boryspil ( Borispol) havalimanına uçtuk. Bu havalimanı şehir merkezine 37 km dışta olup uluslararası havalimanıdır. Yine Kiev’de bulunan ikinci havalimanı ise daha küçük olup şehir merkezine yakin olan Zhulhany (Zulhani)’dir. Türkiye’den her iki havaalanına uçuş vardır. Kış ayı olusundan şehir merkezindeki oteller tercih nedenimizdi. Kiev şehir merkezinde bulunan pek çok otel Avrupa’daki diğer otellere kıyasla çok daha ucuzdur. Tabi ki rezervasyonlarınızı önceden yapmak kaydıyla…
‘Dnipo Nehri’ kış aylarında tamamen donduğundan gençler nehri buz pisti olarak kullanırlar. Şehrin 7km. uzaklığında kayak pistleri vardır. Bu da sizin gün içinde fazla zamanınız olmasa bile kayak yapmanıza engel teşkil etmemektedir. Eğer dilerseniz geceleyin ışıklandırılan büyük pistte ışıklar altında kayak keyfi yapabilirsiniz.
Şehirde kendi dilleri olan Ukraynaca’nin yanı sıra Rusça da yaygın olarak kullanılır az dahi olsa İngilizce konuşanı eğer şanslıysanız bulabilirsiniz. Para birimi UAH ( Grivna) olarak bilinmektedir.
Şehir içi ulaşımı aracınız yoksa Uber veya Uklon ile yapabilirsiniz. Bunlar şehirdeki en popular olan taksilerdir. Tabii bu arada pazarlık yapmayı sakin unutmayın. Eğer metro, finikuler, otobüs kullanmak istiyorsanız tabi ki mümkündür. Ancak tabelaların çoğu Kiril alfabesi ile yerel dilde yazıldığı için yönünüzü bulmakta zorlanabilirsiniz.
Kiev, yüzyıllarca Doğu Ortodoks Hristiyanlığının en önemli merkezi olmuştur. Şehirde parkların yani sıra pek çok
tarihi binalar var. Bunlar arasında:
*Kiev Pechersk Lavra(Magralarin Manastiri): Manastira dahil 18 kilise var.
* St. Sophia Katedrali: UNESCO Dunya Mirasi Listesinde yer alır. Katedralin çevresi ise 17-18yya ait Barok yapılarla çevrilidir. Burada taç giyme törenleri yapılmaktaydı. Maalesef 11.yy dan kalan St.Sophia Katedral’indeki tarihi ikonları ve freskleri resimlemek yasaktır. Eğer siz yasak tabelalarına aldırmadan resimlemeye kalkarsanız hemen hemen tüm tarihi binalarda bulunan 1.50-1.60cm boyundaki 65 yas üzeri baslarında bereleri üzerlerinde yeşil pelerinleri bulunan görevli kadınlar tarafından hemen uyarılırsınız.
* Can Kulesi: Katedralin girişindeki can kulesinin dik merdivenlerinden tepeye kadar çıkmayı başarırsanız muhteşem manzaraya bakmaya doyamazsınız.
*St. Micheal Altın Kubbeli Katedral: Mozaik ve freskleri ile muhteşemdir. Katedralin en tepesinde Basmelek Mikael’e adanmış bir anıt vardır.
*Maidan Nezalezhnisti ( Kresatik Caddesi): Radikal protestoların yapıldığı meydandır.
*Andrevski Spusk (Andrevski Yokusu): Şehrin en popular yerlerindendir.
Kiev Opera binasında ‘Findikkiran Balesi’ni izlemek için bizlerlerinizi 3-4 ay öncesinden almanız gerekiyor. Ancak kapıda karaborsa bilet satısı yapılmakta olup son dakika bilet almak isteyenler için
İyi bir fırsattır. Biz de karaborsadan biletlerimizi alıp baleyi locadan izleme imkanını yakalamış olduk.
Noel’den itibaren Kiev’in değişik semtlerine kurulmuş olan yiyecek ve hediyelik eşya standlarını görürsünüz. Midilli atlarıyla küçük çocuklara at binme, atlı karınca ve dönme dolap bu etkinliklerin vazgeçilmezidir. “Johann Straus” dan eserlerin seslendirildiği klasik müzik konserini çocuk, büyük demeden binlerce insan arasında bizde iste böyle bir gecede dondurucu soğuk ve kara rağmen ayakta izledik.
Kiev sokaklarında geceleyin rahatça ve güven içinde dolaşabilirsiniz. Şehirde hala daha Sovyet etkisinin kalıntıları vardır. Büyük ve geniş caddeler, parklar, yeraltı metroları ve sosyal konutların yanısıra havanın aşırı soğuk olmasından dolayı yer altında 3-4 katli olan alışveriş merkezlerinde bulunan bankalar, döviz büroları ve mağazaları sayabiliriz. Ancak kapitalizmin etkisi olarak Avrupai binalar serbest liberal ekonomiye süratle adapte oluyor. Bunlar arasında ise yer üstündeki son derece büyük alışveriş merkezleri sıralamada ilk sırayı alıyor.
Yılbaşını yerel bir restorantta nezih bir ortamda geçirme fırsatını bulabildik. Gece içerisinde alacağınız yemekleri önceden etlerin gramajına varıncaya kadar sipariş ediyorsunuz. Eğer tercih ettiğiniz içki mekanda yoksa dışarıdan getirmeniz serbesttir. Gecenin ilerleyen saatlerinde yerel müzik, oyunlar ve şovlar sonucunda sabahın ilerleyen saatlerinde oradan ayrıldık. “Karusel” herkese tavsiye edebileceğim bir mekandır.
Kiev’de su ile bira ayni fiyattır. Yerli votka’nın fiyatı ise 10 TL civarıdır. Şehirde yerel lokantaların yanı sıra yabancı mutfakları da bulabilirsiniz. Yemek gerçekten ucuzdur. Kiev’den ayrılamadan mutlaka denemeniz gereken yöresel yiyeceklerden Bors Çorbası, Vareniki( manti), Strudel( Tatli) ve Kievsky ( kofte) yi sayabilirim.
Tarihiyle, kültürüyle, yemekleriyle kısacası tavsiye edebileceğim bir şehir KIEV…..
2 hafta sonra bir başka güzergahta HALLSTATT’da buluşmak üzere………
