Sınavlar, ölçme-değerlendirme ve bakanlık şeması… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Sınavlar, ölçme-değerlendirme ve bakanlık şeması…

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı örgüt yapısının 40 yıldan da fazla önce oluşturulmuş olması bugünkü eğitim problemlerinin çözümsüz kalmasının esas nedenidir. MEKB örgüt şeması içerisinde 21. yüzyılda hala daha eğitim biliminin boyutlarına uygun birimler yok. Örneğin Program Geliştirme Birimi ve buna bağlı ölçme-değerlendirme, rehberlik ve danışma, eğitim yönetimi gibi ana birimler yok.

Sonuç olarak da öğrencilerinin başarılarının nasıl değerlendirileceği ile ilgili bilimsel araştırma temelli çözüm önerileri geliştirilemiyor. MEKB örgüt yapısı çok acil bir şekilde 21. yüzyılın gerçekleri temelinde dönüştürülmelidir.


Kıbrıslı Türkler sınav meraklısı bir toplum ve bireyler haline dönüştürüldü. Sanki sınavları geçince bireyler başarıyı yakalayacakmış gibi! Nice sınavları geçen ancak başarıyı yakalayamamış hikayeler mevcut, ne yazık ki.

Sınavlar önemli olunca üst sosyal tabaka için oluşturulmuş KKTC eğitim sistemi ve okulları da korunuyor. Kolejler, fen liseleri ve üniversiteler bu haliyle herkes için ‘tamamdır’.

Pandeminin 2. yılının sonunda okullar yaz tatiline girmeye hazırlanıyor. Tabii ki ‘sınavlar’ da gündemde. Aslında sınavlar değil öğrencilerin başarıları gündemde olmalıydı! İki tür sınav minik öğrencileri de gençleri de karşılamaya hazır. Bir tanesi merkezi sınavlar (kolej, fen liseleri) bir tanesi de dönem sonu sınavları.

Merkezi sınavlar buralarda ‘tabu’ asla dokunulamaz; nasıl idiyse aynen devam etmeli. Çünkü üst sosyal tabaka çocukları seçilip, kolejlerdeki sıralarını kapacaklar, sonrasında nitelikli üniversitelere girişi ve daha sonra da ülkedeki prestijli mesleklerin koltuklarını kapacaklar. Alt sosyal tabaka çocukları da uzaktan bakacaklar.

Bu tür merkezi sınavların ‘yüz yüze’ yapılacağı duyuruldu. Ancak dönem sonu sınavlar çevrimiçi yani uzaktan, dijital bir şekilde ya da proje veya ödev olarak yapılacak. Dönem sonu sınavların proje veya ödev formatında yapılması çok yerinde bir karar.

Dönem boyunca okulda olmayan ve kağıt kalemle eskisi kadar haşır neşir olmayan öğrenciler için öğretmenlere proje verme hakkı tanınıp, kendi öğrencilerinin edinmiş oldukları kazanımları belki öğrencilerin bireysel farklılıklarını da dikkate alarak alternatifli yapmak, KKTC eğitim sisteminin kurgulandığı ‘yapılandırmacılık’ anlayışına da uygundur.

Ancak kolej ve fen liselerine giriş sınavlarını yüz yüze yapılması bir takım sorunları beraberinde getirecektir. Birincisi alt sosyal tabaka çocuklarının aleyhine fırsat eşitsizliği yaratacaktır. Çünkü bu çocuklar uzaktan eğitime de olanaksızlıklar nedeniyle erişimde sorunlar yaşadılar. Ayrıca üst ve orta tabaka çocukları gerek özel dersler gerekse dershanelerin açık olduğu zamanlarda deneme sınavlarına girerek, sınav stresini yenme şansı yakaladılar.

Pandemi yaklaşık iki yıllık akademik dönemi kapsamıştır. Bu süreçte hem öğretim hem de ölçme-değerlendirme etkilenmiş ve dönüşmüştür.

Şimdi önlem alma zamanıdır. Öğrencilerin iki akademik dönemde derslerde edindikleri ya da eksik kalan bilgilerinin tespit edilerek giderilmesi için ‘sınav’ların nasıl düzenleneceği düşünülmelidir. İşte bu amaçla yukarıda MEKB’nın örgüt yapısının bu tür problemleri çözebilecek bir şemaya dönüştürülmesi zorunluluğu vardır. Ölçme-değerlendirme birimine bu nedenle ihtiyaç vardır.

Program Geliştirme ve Ölçme-Değerlendirme alanlarında; ölçme-değerlendirmeyi Biçimlendirici ve Tanılayıcı (Harlen ve Qualter, 2007) olmak üzere ikiye; Tanıma Yerleştirmeye, Biçimlendirme-Yetiştirmeye ve Değer Biçmeye yönelik (Tekin, 2000) olarak üçe ayıran yazarlar vardır.

Pandemi sürecinde öğrenciler yüz yüze eğitime oranla çok az ders saati ile öğretmenlerle birlikte oldu. MEKB da öğretim programlarında konuları daraltmaya gittiğini açıklamıştı. Bu nedenle ölçme-değerlendirmenin çok titiz ve ince ayar yapılması da şart.

Bu amaçla biçimlendirme-yetiştirmeye yönelik değerlendirme ile öğrencilerin derslerin kazanımlarıyla ilgili hangi davranışları edinemedikleri, hangilerinde eksik öğrenmeler gerçekleştiği belirlenmelidir.

Daha da önemlisi gelecek akademik yılın ilk haftalarında farklı bir ölçme değerlendirme türü olan tanıma-yerleştirmeye yönelik değerlendirme yapmak ‘zorunludur’.

Öğrencilerin yeni başlayacak derslerin önkoşulu olan davranışlara -ki bu davranışlar yeni ders için elzem olan giriş davranışlarıdır- ne oranda sahip oldukları belirlenmelidir. Belirlenmeli ki eksikleri giderilerek sonrasında yeni konulara başlansın. Böylece pandemi dönemindeki doğal olan eksikler de giderilmiş olsun. Aksi takdirde öğrencilerin eksiklikleri her ünitede kartopu gibi artarak, başarısızlığa doğru hızla gidilecektir.

Sözün özü: ölçme- değerlendirme birimi ve aslında daha da önemlisi Program Geliştirme birimi olmadan MEKB’nın bilimsel çalışması mümkün değildir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar