Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, son günlerde gündemi meşgul eden hükümetin mülkiyet kiralamaları ile ilgili Başsavcılıktan görüş istediğini, gelecek görüşün hükümet ve Meclis’e iletileceğini söyledi.
Meclis’ten yapılan açıklamaya göre Siber, Taner Derviş başkanlığındaki Eşdeğer Mal Hak Sahipleri Derneği Yönetim Kurulu’nu kabul etti.
DERVİŞ: “GASP EDİLEN SADECE BİZİM MÜNFERİT HAKLARIMIZ DEĞİL, KKTC’NİN DE MÜLKİYET HAKLARIDIR”
Kabulde konuşan Dernek Başkanı Taner Derviş, Anayasa’nın 7. kısmı ve 159. maddesinin terk edilmiş taşınmaz malların öncelikle eşdeğercilere verilmesini emrettiğine vurgu yaptı.
Hal böyleyken bu arazilerin usulsüz şekilde bir takım çevrelere verildiğini savunan Derviş, derneğin Yüksek İdare Mahkemesi’nde bu konular ile ilgili açtığı bir davada haklı bulunduğunu ve mahkemenin İTEM yasasının uygulanmasını emrettiğini anımsattı. Bu kararın yerine getirilmediğini ifade eden Derviş, bugüne kadar yapılmış usulsüzlüklerin iptal edilmesi ve eşdeğer kapsamına alınması gerektiğini söyledi.
Derviş, Güney’de bırakılan malların puanlarının sabit tutulması ve Kuzey’de Rumların bıraktığı malların puanlarının yükseltilmesiyle mağdur olan eşdeğer hak sahiplerinin, haklarını alamayarak çifte mağduriyete uğradıklarını anlattı.
“Burada gasp edilen sadece bizim münferit haklarımız değil, KKTC’nin de mülkiyet haklarıdır” diyen Derviş, “siyasi irade ile yapılan usulsüzlüklerin siyasi irade ile ortadan kaldırılmasını” istedi. Derviş, devletin yaptığı usulsüzlükleri iptal etmesini, bu uygulamalar karşısında vatandaşın mahkemelerde sürünmemesi gerektiğinin ifade etti.
SİBER: “KKTC’Yİ YAŞATMAK LAFLA DEĞİL ADİL UYGULAMALARLA OLUR”
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber de, ülkede sosyal adaletin yara almasının ilk kez usulsüz eşdeğer uygulamalarıyla başladığını, bugün yaşanan birçok sorunun temelinde de bunun yattığını belirtti.
Geçmişte yapılan uygulamalarla sosyal adaletin büyük yara aldığını, hukuk devleti ilkesinin çiğnendiğini ifade eden Siber, bugün hükümetin yaptığı mülkiyetle ilgili bazı icraatların da yeniden kamuoyunda tartışmalar yarattığını söyledi.
Eşdeğercilerin mağdur bir kesimi temsil ettiğini belirten Siber, heyete hitaben, “Haklı olan, ancak üzerinde 50 yıl geçtiği için gitgide yaşlanan, bıkan, çaresizliğe gömülen bir kesimin sesi olarak buradasınız” dedi.
Eşdeğercinin haklarının Anayasa’nın 159. maddesiyle korunduğunu, yasanın eşdeğer uygulamaları bitmeden mülkiyetin kamu yararı dışına çıkarılmasını engellediğini anlatan Siber, Anayasa’nın Güneyde bırakılan mülkiyetin Kuzeye gelen vatandaşlara adil bir şekilde, hak ve adalet gözetilerek dağıtılmasını korumaya aldığını ifade etti.
“TURİZM MAKSATLI ARAZİLER KAMU YARARI DİYE NİTELENDİRİLEMEZ”
Siber buna rağmen özellikle Başbakanlığı döneminde gördüğü önceden yapılmış uygulamalarda; Anayasal suç işlenerek, yasa dışı davranılarak ve Anayasa mahkemesinin “Turizm maksatlı arazilerin İTEM yasasından çıkarılamaz” hükmüne uymayan kararlar alındığını tespit ettiklerini anlattı. Bu bakanlar kurulu kararlarının savcılık görüşü alınarak iptal edildiğini ifade eden Siber, savcılık görüşüne rağmen tekrar aynı uygulamaların yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Siber şöyle devam etti:
“Geçmişin uygulamaları yanlışsa iptal edilmeli, aynı uygulamalar hukuki görüşe rağmen tekrarlanmamalıdır. Üstelik mağdur bir kesim varken ‘şu şahsa şu kadar araziyi yatırım için veriyoruz’ diyerek kararlar almak bir hukuk devletinde kabul edilebilir değildir. Bugün bir milletvekili kürsüden, Temmuz 2013’te Siber hükümeti döneminde benzer uygulama ile ilgili sorduğum bir yazının savcılık tarafından verilen yanıtını okudu. Savcılık görüşünde, Turizm maksatlı arazilerin kamu yararı diye nitelendirilemeyeceğini gayet net olarak belirtmiştir. Başbakanlığa yazılan bir yazıydı; Meclis Başkanı olarak yine benzer uygulama ile ilgili tekrar görüş isteme gereğini duydum.”
Siber, şöyle devam etti:
“Hukuk devletinde yaşıyoruz, kendi yasalarımıza uymak zorundayız. Yasalar toplum yararına uygulamalara engel ise, yasa değişikliği yapılabilir ama yasalara uymama hukuk devletinde olmaz, olamaz. Engel eşdeğer mi? O zaman eşdeğer ile ilgili işlemler tamamlanır. Bu durum için geç kalınmıştır. Ancak kamuoyu vicdanı daha büyük yara almadan zararın neresinden dönülürse kârdır.”
Anayasa, İTEM yasası ve Anayasa Mahkemesi kararına uygun olmayan karar ve uygulamaların hukuk devleti ve sosyal adalet ilkelerine aykırı olduğunu ifade eden Siber, bu tür uygulamalar iptal edilmezse vatandaşın adalete, devlete, geleceğe güvenini kaybedeceğini anlattı.
Siber, “Sosyal adalet vatandaşlar arasında ayırım yapmamayı, eşitliği öngörür” dedi.
Meclis Başkanı olarak kamuoyunun gündeminde olan bazı arazi kiralama kararlarıyla ilgili olarak Savcılıktan, Anayasa, İTEM yasası ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uygunlukla ilgili görüş istediğini de açıklayan Siber, Savcılıktan gelecek görüşün hükümet ve meclis ile paylaşılacağını vurguladı.
Siber, “Bir bireyin duygularında, ‘yaşadığım ülke sosyal devlet değildir’, ‘bazıları daha avantajlıdır, bazılarının hakkı yenir ve sessizce bekler’ kavramları yerleşirse biz kaybederiz. KKTC’yi yaşatmak demek bu ilkelere uymak demektir. Sözde konuşmalar ya da atılan nutuklar değildir” dedi.
