Sevgi dolu bağlar paramparça - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Sevgi dolu bağlar paramparça

Eskiden yılbaşılar nasıldı?

Şimdiki gibi yollar sokaklar dolup taşar mıydı?
Trafik sıkışır, saatlerce yollarda arabalar bir sel gibi akar mıydı?
Restoranlarda yer ayrılır mıydı?
Barlar dolup taşar mıydı?
Mağazalarda alış veriş heyecanları yaşanır mıydı?

Hayır.
Yoktu böyle şeyler.

Ne cep telefonu falan,
Ne bilgisayar ne skype filan…

En önemli iletişim aracı mektuplardı.
O mektuplarla gelen yılbaşı kartlarına yeni yıl mesajları yazılırdı.
Büyük rağbet gösterilirdi yılbaşı kartlarına.
Postane kutuları bu kartlarla dolup taşardı.

Yılbaşı kartı alıp postaya vermek ayrı bir heyecandı.
Haftalar öncesinden kartlar seçilip alınır ve en uygun zamanda postaya verilirdi.

Sevgili anne ve babacığım,
Yeni yılınızı en güzel dileklerimle kutlar, hasret dolu günlerin bitmesini diler, ellerinizden öperim.

Bu satırlara benzer dilekler yılbaşı kartlarına döşenir ve posta yolu ile kutlamalar yapılırdı.
Hasret yangından beterdi.
Her satır, gözyaşları ile yazılmış gibiydi.
Bir türlü geçmek bilmeyen seneler, postacının getirdiği bir zarfla buruk bir sevince dönerdi.

Bu yüzden postacının yolu beklenirdi.

Yılbaşı kartları sadece yurt dışı için kullanılmazdı.
Yurt içinde de yılbaşı kartı alıp eşe dosta göndermek bir adetti.

O eski yıllar sisli pusluydu.
Siyah beyaz gibiydi hayat.

Diyelim böyle günlerdi…
Sokaklar tenha.
Arabalar tek tük.
Bisikletliler hakim her yere.
Kış yavaştan bastırmış.
Zaman zaman yağmur yağmakta.
Yılbaşına hazırlık, sadece bir sofranın kurulmasından ibaret.
Bunun için alış veriş önceden yapılmış.
Telaşsız.
Büyük marketler nedir bilinmemekte.
Sokak bakkallarından, Bandabuliya’dan tedarik edilmekte her şey.
Veresiye.
Lakin sofralar yaman.
Toprak fırınlar hazır, mangallar tamam.
Konyaklar masada.
Tek yıldız!
Ufaktan eğlence de düşünülmüş.
Tombula falan oynanacak.
Pastasız yılbaşı olmaz.
Yılbaşı pastasına bir de şilin konmuş.
Şilin hangi dilimin içinde?
O anlarda çocuklar büyük heyecan yaşamakta.
Şilin kime çıkarsa o yıl onun bahtı açık olacak…

Dönem, 60’lı yıllar diyelim.
O zamanın en moda hediyeleri, altın zincir.
Erkek çocuklara da dahil, hediye olarak altın zincir almak rağbetteydi.
Ucunda ya ismin baş harfi, ya da ay ile yıldız.
Hani biz ona kendi ağzımızda “aynanyıldız” derdik!

Aynanyıldız gibiydi geceler…

Yılbaşı geceleri kurulan masada tüm aile fertleri eksiksizdi.
Dedeler ve neneler başköşeye alınırdı.
Onlar, masanın etrafını dolduran angonilerini gördükçe duygulanırlardı.

Bir yılbaşı telaşsız ama heyecanlı, biraz hüzünlü, biraz sevinçli geçerdi.

Şimdi posta kutunuza ya da kapınızın altına bakın.
Ya bir lokantanın reklamını, ya bir marketin, ya bir mağazanın tanıtımını yapan broşürler bulacaksınız!

O yılbaşı kartlarını birbirine gönderen insanlar kayboldu!
O kartların üzerine yazılan hasret dolu, sevgi dolu bağlar paramparça şimdi…


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar