[dropcap style=”circle” color=”#ffffff” bgcolor=”#0065ad”]B[/dropcap]aşbakan Hüseyin Özgürgün, hükümetin tüm sendikalarla uyum ve işbirliği içerisinde çalışma taraftarı olduğunu vurguladı.
Başbakan Özgürgün ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Türkiye Yol-İş Sendikası’nın Girne’deki Merit Park Otel’de sendika yöneticilerine yönelik toplantısında konuşma yaptı. Yol-İş Genel Merkez ve Şube Yöneticileri Toplantısı’na bazı bakanlar ve KKTC’den sendika temsilcileri de katıldı.
Başbakan Hüseyin Özgürgün, konuşmasında sendika toplantısının KKTC’de yer almasının büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
ÖZGÜRGÜN: “SENDİKAL HAREKETİN ÖNEMİ BÜYÜK”
Çalışma hayatının en önemli aktörlerinden birinin sendikalar olduğunu kaydeden Özgürgün, “Sosyal barışın, huzurun, adaletin sağlanabilmesinde sendikal hareketin önemi çok büyüktür” dedi.
Özgürgün, “Hükümet olarak tüm sendikalarla uyum ve işbirliği içerisinde, mümkün olduğu kadar çalışma barışı sağlayacak çalışma ortamından yanayız” diye konuştu.
DENKTAŞ: “İKİ HALKI BİR BİRİNDEN UZAKLAŞTIRACAK BİR ÇALIŞMA VAR”
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, toplantının açılışında yaptığı konuşmada bir süredir, bir toplum mühendisliği faaliyetiyle, hem Kuzey Kıbrıs’ta hem Türkiye’de, iki halkı bir birinden soğutacak, birbirinden uzaklaştıracak bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Bunu medyadan rahatlıkla takip edebildiklerini belirten Denktaş, amacın Kıbrıslı Rumların uzun yıllardan beridir özlediği Kıbrıs adasını bir Yunan adasına yapmak olduğunu ifade etti.
Avrupa Birliği ve pek çok dış aktörün “Kıbrıslı Türkleri Türkiye’den uzaklaştırmak, Kıbrıslı Türkleri ne olursa olsun bir antlaşmaya imza atma” noktasına getirmek için çalıştığını kaydeden Denktaş, AB yetkililerinin Kıbrıslı Rumlar tarafından kandırıldığını itiraf etmesine rağmen AB’nin yeniden Kıbrıslı Türkleri kandırmaya çalıştığını söyledi.
“TOPLANTININ BURADA YAPILMASI ANLAMLI”
Sendikanın bu toplantıyı burada yapmasının anlamlı olduğunu kaydeden Denktaş, dışa “ne olursa olsun, birbirimize kırılsak da asla kopamayacağımızın en güzel göstergesi” mesajı verildiğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN GARANTİSİ
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, müzakerelerin güvenlik ve garantiler bölümüne değinirken “gidişatın Kıbrıs Türkü’nün can ve haklarını koruyan “Garanti Anlaşması’nın ortadan kaldırılacağı yönünde” olduğunu ifade etti.
“GARANTİLER SONA BIRAKILIRSA TÜRKİYE DE ‘HAYIR’ DİYEMEYECEK…”
İngiltere ve Yunanistan’ın Garanti Anlaşması’nın kaldırılmasına hazır olduğuna işaret eden Denktaş, garanti ve güvenlik konularının müzakerelerin en son aşamasına bırakıldığı takdirde Türkiye’nin de garantilerin kaldırılmasına hayır diyemeyeceğini, çünkü çözüm önündeki engel olarak gösterileceğini söyledi.
Denktaş, ziyaret ettikleri yerlere vatandaşlara “Türkiye’nin garantisinin yer almadığı bir plana yapılacak halk oylamasında ne oy vereceklerini” sorduklarında vatandaştan “hayır” yanıtı geldiğini belirterek, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin “denenmiş bir garanti sistemi” olduğunu vurguladı.
“TÜRK ASKERİ TEHDİT DEĞİL”
1974 yılında adaya barışı getiren Türk askerinin Rumlara hiçbir zaman tehdit teşkil etmediğini, Kıbrıslı Rumların Türk askerinin adaya sağladığı istikrarla, 1974’te fert başına düşen milli gelirinin 2 bin dolardan 25 bin dolara; Kıbrıslı Türklerin izole altında olmasına rağmen 500 dolardan 15 bin dolara çıktığını kaydeden Denktaş, Anadolu ve Kıbrıs Türk halkının KKTC’yi çok daha iyi yerlere getireceğine inandığını söyledi.
DÜRÜST: “BİZ TÜRKİYE İLE GÜÇLÜYÜZ”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Anavatan Türkiye’nin büyük bir temsilcisinin KKTC’de olmasını, Anavatan’ın KKTC’ye verdiği önem ve destek olarak gördüğünü ifade etti.
Dürüst, Kıbrıslı Türklerin Türkiye ve KKTC bayrağından asla vazgeçmeyeceğini, ne kadar güçlü bir Türkiye varsa KKTC’nin de o denli huzur içerisinde olduğuna da inandığını ifade etti.
Kıbrıslı Türklerin sıkıntılarını aşabilmek için tek dayanağının Türkiye olduğunu belirten Dürüst, “Dünyada başka bir ülke var mıdır ki, sürekli borç alıyor ama o borç değildir sürekli bir destektir” dedi.
“Zaman zaman ortaya konulan acaba Kıbrıslı Türkler son zamanlarda Türkiye’yi daha da az mı seviyorlar” yöndeki soruların ortaya atıldığını kaydeden Dürüst, her ülkede küçük küçük marjinal grupların bulunduğunu belirtti ve “Biz Türkiye ile güçlüyüz” dedi.
SANER: “AMAÇ PİYON YARATMAKTI”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Yol-İş sendikasını adada misafir etmenin Kıbrıslı Türkler açısından bir gurur olduğunu söyledi.
Türkiye’nin verdiği desteklerle yapılan çalışmalara değinen Saner, üç yılda 125.5 kilometrelik bölünmüş yolu ya hizmete konduğunu ya da yapımının devam ettiğini kaydetti.
Türkiye’nin 1950’li yıllardan beri AB üyeliği için çalıştığını ancak haksızlığa uğratıldığını belirten Saner, 2004’te Kıbrıs sorununun çözümü için hazırlanan plana halk oylamasında Kıbrıs Rum tarafının hayır demesine rağmen AB’ye üye yapıldığını, bunun bir amaca hizmet ettiğini vurguladı.
Saner, “Buradaki esas amaç, Türkiye Cumhuriyeti önünde kendilerine bir piyon yaratmaktı. Bu piyon da Kıbrıs Rum kesiminin ta kedisidir” dedi.
En son yayımlanan Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye İlerleme Raporu’na atıfta bulunan Saner, genelde bir rapora en çok 250 değişiklik önerisi sunulurken Türkiye raporu için sunulan öneri sayısının 570 olduğunu, bunların 74 tanesinin Rum ve Yunan milletvekilleri, 13 tanesinin Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in partisinin Avrupa Parlamentosundaki milletvekilleri tarafından verildiğine dikkat çekti.
Saner, Helsinki kriterlerinde göre komşularıyla anlaşmazlık yaşayan ülkelerin AB’ye üye yapılmayacağı kuralına rağmen Kıbrıs Rum kesimini piyon olarak kullanmak için AB’ye üye yapıldığını kaydetti.
Hamza Ersan Saner, AP Parlamentosu Başkanının katılımıyla yapılan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi parti temsilcilerine yönelik bir toplantıda bazı Kıbrıslı Rum siyasi parti temsilcilerinin halen Kıbrıs sorununu “işgal ve istila” sorunu olarak göstermeye çalıştığına işaret etti.
LATİFOĞLU: “DAYATMALARDAN ENDİŞELİYİZ”
Toplantıda konuşan Hür-İş Federasyonu Başkanı Yakup Latifoğlu, KKTC’de de iş hayatındaki sıkıntıların “tırmanarak devam” etmekte olduğunu söyledi.
Son on yılda, Türkiye’de hayat bulan birçok olumsuzlukların Türkiye ile imzalanan protokollerle KKTC’ye dayatılmaya çalışıldığını kaydeden Latifoğlu, bu nedenle üç yıllık protokoller hazırlanırken her zaman endişe içerisinde olduklarını belirtti.
2002’den beri çalışan için kazanılan hakların ekonomik protokollerle budanmak istendiğini savunan Latifoğlu, ekonomik protokollerle emekli yaşının 60’a çıkartıldığını, yeni protokolde de 65’e çıkarılmasının öngörüldüğünü savundu.
Latifoğlu, “İşsiz oranın yüzde 23 olan ülkede emekli yaşının yükseltilmesi işsiz sayısının artması anlamına gelir” uyarısında bulundu.
Kıdem tazminatı hakkının kaldırılması için protokollere ifadeler konduğunu, yeni protokolde de ifadelerin yer aldığını savunan Latifoğlu, protokolde sigorta primlerinin arttırılmasının da bulunduğunu iddia etti.
Asgari ücrete de değinen Yakup Latifoğlu, resmi verilere göre asgari ücretin 3 bin TL olması gerektiğini ancak net asgari ücretin bin 500 TL civarında olduğunu söyledi.
AĞAR
Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, Türkiye’deki çalışma hayatı üzerine yaptığı konuşmasının başında “Toplantının KKTC’de düzenlenmesinin Kıbrıs Türk halkının davasına verdiğimiz desteğin bir ifadesidir ve Kıbrıslı Türklerin her zaman yanında olacağız” dedi.
ATALAY
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise, Türk-İş’in Türkiye’nin en büyük çalışma örgütlerinden biri olduğunu ve 4 milyon çalışanı temsil ettiğini söyledi.
Sendika toplantısını KKTC’de yapılmasına da değinen Atalay, “Burası bizim bir parçamız biz öyle görüyoruz Kıbrıslı da bizi öyle görüyor, birlik ve beraberliğimizi göstermek için buradayız” ifadelerini kullandı.
