“Savaşın eşiğindeyiz” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
KıbrısManşet

“Savaşın eşiğindeyiz”

CAFER GÜRCAFER

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Maraş açılımı ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu:

YA SAVAŞ YA BARIŞ: Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer: Kıbrıs sorunu artık ötelenebilecek bir noktada değildir. Sonuç belli artık, ya barış ya da savaş olacak. Acil görüşme masasının oluşması lazım. İki taraf ta bunun için çaba göstermelidir


 

EKONOMİ DARBE ALIR: Gürcafer: Hükümetin ve Türkiye’nin yaptığı sert açıklamaların görüşme masasından kaçan Rum tarafını masaya tekrar getirmek için yapılmış olmasını temenni ediyorum, bu restlerin görüşme masasına bir katkısı olsun istiyorum. Aksi durum yatırım iklimini çok olumsuz etkiler

 

KARŞILIKLI TAHRİKLER: Gürcafer: Anan Planı ve Crans Montana süreçleri döneminde Rum tarafının tavrından dolayı bir çözüm olmamıştı. Ama o taraf tahrik edici diye biz bunun daha etkilisini yapalım şeklinde bir tavır almak doğru değil, 2 yanlışla bir doğru yaratamazsınız

 

BEDELİNİ ÖDEYEMEYİZ: Gürcafer: Maraş’la ilgili BM Kararları var. Buna rağmen açabilir miyiz Maraş’ı? Açacağız deriz ve açarız, sorun bu değil. Ama bedelini ödeyebilir miyiz? Doğru soru budur. Geçmişte çok ağır bedeller ödedik, bu halka tekrar bedel ödetmeyin, ağıtlar yaktırmayın

 

 

Pınar BARUT

Gerek Doğu Akdeniz’de yaşanan doğalgaz sorunu gerekse Maraş’ın yıllar sonra Kıbrıs Türk idaresinde açılması iddialarıyla envanter çalışması başlatılması Kıbrıs’ta son zamanların en sıcak gündemi olurken çeşitli kesimlerden de konuya ilişkin ardı ardına açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın “Şimdilik sadece bir envanter çalışması” açıklamasının yanında, Başbakan Ersin Tatar’ın AA’ya yaptığı “Kıbrıs’ta yeni bir dönem başlamıştır. Maraş’ta önemli gelişmeler olacak. Türk yatırımcılar ona göre projeler geliştirmeli” açıklaması soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, gelişmelerin endişe verici olduğunu belirterek savaşın eşiğine geldiğimizi söyledi.

 

“İlerleyemedik”

Son dönemde hükümetin Maraş bölgesiyle ilgili başlattığı çalışmaları Havadis’e değerlendiren Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Maraş’ın Türk yönetiminde açılıp, eski sahiplerine iade edilmesi ve ekonomiye kazandırılmasıyla, Mağusa’nın önünde engel olmaktan kaldırılarak inşaat sektörünü hareketlendirmesi için 2006 yılında yapılmış bir çalışmaları olduğunu ve bunu dönemin yetkililerine sunduklarını ifade etti.

Bu çalışmayı sundukları dönem şartların uygun olduğunu söyleyen Gürcafer: “Dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ‘Maraş, bütünlüklü çözümün bir parçasıdır, biz böyle bakıyoruz, Türkiye’de böyle bakıyor’ dedi ve ilerleyemedik” dedi.

 

“Zamanlama endişe verici”

Maraş konusunun bugün gündeme gelmiş olmasının endişe verici olduğunu söyleyen Gürcafer, Doğu Akdeniz merkezli doğalgaz gerginliğinin yaşandığı bu dönem de böyle bir hamlenin yapılmasının hem siyasi hem de toplumlararası ilişkilere ciddi şekilde zarar verdiğini ve tansiyonu yükselttiğini ifade ederek, “Bizim tansiyonu dürücü adımlara ihtiyacımız var” dedi.

 

“Olası bir savaşın yaratacağı tahribatı kaldıramayız”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Gürcafer Maraş’la ilgili Havadis’e yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının Maraş’la ilgili attığı adımı endişe verici bulurken, Rum tarafının tavrını doğru bulduğumuz sonucu ortaya çıkmamalı diyerek,  gerginlikten uzak durulmasının önemine dikkat çekti:

“Olası bir savaşın yaratacağı tahribatı ortadan kaldıramazsınız sadece ağıtlar yakarsınız” dedi.

 

“2 yanlış bir doğru yapmaz”

Geçmişte çok ağır bedeller ödendiğini hatırlatan Gürcafer, kendi devletimizin mührüyle ihracat yapacağız dendiğinde, karşı tarafın konuyu Adalet Divanı’na götürdüğünü, sonucunda da on binlerce tekstil çalışanının işsiz kaldığını, patates ve narenciyenin sokaklara döküldüğünü hatırlatarak:

“O dönem de kendimiz istemiştik, yapmıştık. Ama sonuçlarına da çok ağır bedeller ödeyerek katlanmıştık. Kıbrıs Türk tarafının hem Annan Planı hem de Crans Montana dönemindeki tavrı çok yapıcıydı. Barış elini uzatmıştı. Rum tarafının tavrından dolayı bir çözüm olmamıştı. Ama o taraf tahrik edici diye biz bunun daha etkilisini yapalım şeklinde bir tavır almak doğru değil, 2 yanlışla bir doğru yaratamazsınız” diye konuştu.

 

“Olacakların bedelini ödeyebilir miyiz ?”

Maraş bölgesiyle ilgili BM kararı olduğunu anımsatan Gürcafer: “Buna rağmen açabilir miyiz? Açacağız deriz ve açarız, sorun bu değil. Ama bedelini ödeyebilir miyiz? Doğru soru budur. Bu halka yine mi bedel ödeteceğiz” dedi.

Eski dönem de Maraş’la ilgili ‘Açalım ve sahiplerine iade edelim’ şeklinde bir düşüncenin hâkim olduğunu, eğer böyle olsa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki kararlarında düşeceğini belirten Gürcafer: “Kimse, bugün Maraş’ın telleri sökülüyor, temizlenecek, evler, araziler dağıtılacak, otelleri onarım yapılması için iş adamlarına verilecek diye düşünmesin” dedi.

 

“Yatırım iklimini çok olumsuz etkiler”

“Hükümetin ve Türkiye’nin yaptığı sert açıklamaların görüşme masasından kaçan Rum tarafını masaya tekrar getirmek için yapılmış olmasını temenni ediyorum, bu karşılıklı restlerin görüşme masasına bir katkısı olsun istiyorum” diyen Gürcafer, diğer tüm düşüncelerin ülkemize ve toplumumuza hasar vermeden gerçekleştirilebileceğine ihtimal vermediğini söyledi.

Maraş’la ilgili kararın zamanlama olarak doğru olmadığını ve gerginliği tırmandırmaya yönelik bir adım olduğunu düşündüğünü ifade eden Gürcafer, “Bu durum yatırım iklimini çok olumsuz etkiler, ekonomimiz darbe alır” dedi.

 

“Mal Tazmin Komisyonu’na kaynak yaratabilmemiz lazım”

“Ben, her gece başını yastığa endişeyle koyan binlerce iş adamını temsil eden ekonomik bir örgütün başkanı olarak konuşuyorum. Mal Tazmin Komisyonu’na kaynak bulunamaması yüzünden çok ciddi bir uluslararası tehlike ile karşı karşıyayız” diyen Gürcafer,

“Ülkemizde yabancıların konut alması merkezli bir ekonomimiz var. Sektörde on binlerce insan ekmek parası kazanıyor. Bunun yanında da 250’ye yakın yan sektör var. Bu sektörün devlete katkısı yüzde 40. Hem de hiçbir teşvik almadan. Yani sektörün 1 milyar dolarının 400 milyon doları devlete gidiyor” dedi.

Mal Tazmin Komisyonu’ndaki gelişmelerin inşaat sektörünü çok yakından ilgilendirdiğini ifade eden Gücafer, envanter çıkarmanın en az 2 yıllık bir çalışma, en az 300 milyon kaynak gerektirdiğini söyledi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği olarak bütün teknik elemanlarıyla hiçbir ücret almadan bu sürece destek koyabileceklerini belirten Gürcafer:

“Kaynaklarımızı doğru kullanarak Mal Tazmin Komisyonu’na kaynak yaratmamız lazım. Ama b heyecan yaratan projenin hayata geçeceğini düşünmüyorum” dedi.

 

“Ya barış olacak ya da savaş”

Gerek Rum kesimine gerek Anastasiyadis’e gerekse Rum tarafındaki çözüm yanlılarına çağrı da bulunmak istediğini söyleyen Gürcafer:

“Kıbrıs sorunu artık ötelenebilecek bir noktada değildir. Bu gerginlikler ve sert çıkışlar bizi günün sonunda savaşın eşiğine getirdi. Artık Cumhurbaşkanlığı seçimini bekleyelim, yerel seçimleri bekleyelim, AB seçimlerini bekleyelim gibi şeylere tahammül kalmadı. Sonuç belli artık, ya barış olacak ya savaş olacak. Onlar da farkına varsınlar. Görüşme masasının oluşması lazım. Bunun için çaba göstersinler” dedi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar