Sapla samanı karıştırmak! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Sapla samanı karıştırmak!

Ceza yasasında cinsel eşitlik üzerine yasa tasarısı hazırlanacak.

Böylece, cinsel ayrımcılık ortadan kalkacak.

Öte yandan bir haber:
Samanları Türkiye’ye yolluyoruz!
Sap’la birlikte!
Böylece, ne saman kaldı ne sap!

Derken Downer adaya gelmekten vazgeçti.
Ortak metin zaten yoktu.
Ama hayırlısı ne ise o olsun.

Saman önemlidir.
Sap da.
Ama Türkiye’ye yolluyoruz!

Lezbiyen ve gay’lerin hakkı için laf dökenler,
Saman, sap ve ortak metin hakkında ne düşünüyorlar?
Hatta kişi başına bir araba düştüğü üzerine?

Öte yandan, Colorado’da esrar serbest kaldı.
Cinsel ayrımcılığı kaldırmak isteyenler bu konuda ne düşünüyorlar?

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları söyledi.
“Ülkede saman, sap yok. Gönderildi Türkiye’ye” diyor.

Anavatanımıza rakı değil, hellim değil, verigo üzüm değil, saman yolluyoruz ya!
Ne mutlu bize!
Daha doğrusu, sap ve samanımızın kabul görmesi büyük bir incelik!

Ama çiftçi ne olacak?
Ne saman var ne sap!
Devlet samanı sap’ı almıyor, Türkiye’ye yollayın diyormuş.
Herhalde muhterem devletimizin bir bildiği vardır!
Belki hırsını, samanları ve sapları yollayarak alıyor!

Lâkin bizde sap çok!

Peki, Downer saza niye gelmedi!
Bilen yok!

Vakti zamanında Yürükler hakkında durmadan sürgün hükmü çıkarılırmış.
Osmanlı döneminde bunlara “güruh” gözü ile bakılırmış.
Dağda yaşarlar, uygun vakitlerde kasabalara inip ahalinin malına mülküne göz dikerler, kadınlara da tecavüz ederlermiş.
Kaç kez Kıbrıs’a sürülmüşler.
Ama her seferinde gemide “hır” çıkarıp, kaçmayı başarırlarmış.
Tekrar dağlara çıkarlarmış.
Haklarında fena hükümler verilmiş.
Yani kelleri vurula…
Buna rağmen uslanmazlarmış.
Padişahlar da usanmamış, her seferinde haklarında sürgün fermanı eylemişler.
O dönemler, Kıbrıs’ın nasıl bir yer olduğu da böylece anlaşılıyor!

Sap işte!

Sosyal medyada, cinsel ayrımcılık konusunda fırtınalar kopuyormuş.
Hatta bunlar entelektüel kesimlermiş.
Entelektüel olduğuna bakma!
Sen kök’e bak!
Bildiğin sap!

Ne diyorduk?
Sap.
Saman.

1974’te Lokmacı barikatının iki tarafından silah sesleri geceyi yırtıyordu.
Mücahitlerle Rum askerleri birbirlerine çok yakındılar.
Kurşunlarla birlikte karşılıklı bağrışmalar oluyordu.
Bir ara Mücahitlerden biri Rumlara, Yörükiler’in de geldiğini duyuruyordu bağıra çağıra, kum torbalarının ardından…

Hiçbir anlam verememiştim.
Yörükiler de kimdi?
Yörükiler gelmişse, Rumların korkması gereken bir durum vardı!

Halbuki gelenler Yürük değildi.
Onlar Yürükleri ezmişler, sürgün etmişlerdi zamanında.
Yürük olanlar belki de bizdik!

Downer saza niye gelmedi?
Cinsel ayrımcılık.
Esrar.
Yürükler.
Sap ve saman…


Görüldüğü gibi, bu yazıda sapla saman karıştırılmıştır!
Çünkü bizim işimiz bu!
Sapla samanı karıştırmak!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar