Rusya’nın Kırım yarımadasını topraklarına katmasından sonra ABD ve AB yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Rusların bu günlerde en çok konuştukları mevzu yaptırımlar.
Moskova’da Myod Magazin isimli bir bal dükkânının girişinde “Yaptırım: Barack Obama’nın girmesi yasaktır” uyarısı dikkat çekiyor. Mağazanın 58 yaşındaki sahibi Vladimir Kulakov, yaptırımlara karşı sesini çıkartmak istediğini ve müşterilerinin neredeyse tamamının buna destek verdiğini söylüyor.
Yaptırımlara tepkiler pek çok çevreden yükselmeye devam ediyor. Siyasetçiler ve hukukçular da bu karar karşısında görüşlerini dile getiriyorlar, kimisi Hollywood filmlerinin yasaklanmasını, kimisi McDonalds restoranlarının kapatılmasını, kimisi ise dükkânlarına pankartlar asmayı öneriyor.
Yaptırımların direkt olarak etki ettiği bir alansa bankacılık sektörü oldu. Rusya’nın en zengin iş adamlarından Yury Kovalchuk’un televizyon kanalı Ren TV’deki çalışanlar maaşlarını Bank Rossiya’dan alıyorlardı. Ancak MasterCard ve Visa’nın Bank Rossiya kartlarına hizmet vermesinin durdurması üzerine çalışanlar maaşlarını çekemediklerini yahut alışveriş yaparken kartlarını kullanamadıklarını gördüler.
Sergei Ivanov isimli bir vatandaş ise Amerikan alışveriş sitesi Amazon’dan bir çift ayakkabı almaya çalıştığını, ancak sipariş verdikten beş gün sonra şirket tarafından isminin yaptırım listesinde olduğunu ve bu yüzden teslim edilemeyeceğini bildiren bir not aldığını söylüyor. Sergei Ivanov, isminin Rusya’da çok yaygın bir isim olduğunu, Vladimir Putin’in danışmanı ile adaş olmasının tesadüf olduğunu söylüyor. Ivanov bu karışıklığı şirkete bildirdiğinde, başka bir adres belirtmesi durumunda oraya teslimat yapılabileceği yanıtını aldı.
Konunun ortaya çıkmasından sonra Vladimir Putin’in danışmanı olan Sergei Ivanov, ayakkabı siparişi veren Ivanov’a yaşanan sıkıntıdan dolayı özür dileyen bir mektup göndererek, “Aslında bu şekilde Rusya’daki binlerce Sergei Ivanov için yaptırımları aşmanın da yolu gösterilmiş oldu” dedi.
Ulusalcı Liberal Demokrat parti lideri Vladimir Zhirinovsky ise Yekaterinburg kentinde düzenlenen bir protesto gösterisinde, McDonalds restoranlarını kapatmak istediklerini, daha sonra da Pepsi-Cola ile ilgili çalışacaklarını ifade etti.
Başkan Vladimir Putin’in partisi de yaptırımlara ses çıkarmaya hazırlanıyor. Halihazırda sinema sektörü gelirlerinin yüzde 81’ine tekabül eden yabancı filmlerin oranını yarıya düşürmek için vergi arttırma çalışmaları yapan parti, Amerikan filmlerinin Amerikan propagandası yaptığını ve çoğunun da kalitesiz olduğunu söylüyor.
Ekonomik yaptırımlar direkt olarak henüz etkilerini göstermemiş olsa da, yaşayan siyasi gerilimler Rus Rublesi’ni sert etkiledi. Bu yıl dolar karşısında yüzde 8 değer kaybeden Ruble ile birlikte enflasyon ve büyüme riski ortaya çıktı. IMF de yaşanan gelişmelere paralel olarak Rusya için 2014 büyüme beklentisini yüzde 2’den 1,3’e indirdi.
Dünya Bankası da Rus ekonomisinin 2014 yılında yüzde 1,8 küçüleceği ve Rusya’dan 150 milyar dolar civarında bir sermaye çıkışı yaşanabileceğini söyledi. Rusya’nın 2014’ün ilk 3 ayında 70 milyar dolar yatırım kaybına uğradığını söyleyen kuruluş, bu tutarın 2014’te 150 milyar, 2015’te ise 80 milyar dolar olabileceğini ifade etti.
Rus borsası MICEX de sene başından bu yana yüzde 10’un üzerinde değer kaybetti.
Ukrayna güvenlik güçleri ve Rus yanlısı silahlı gruplar arasında Ukrayan’nın doğusundaki Slovyansk’ta çıkan gerilim yüzünden siyasi tansiyon bu hafta tekrar yükseldi. Bu gelişmelerden sonra Rusya’nın Ukrayna topraklarına daha fazla girmesi durumunda ABD’nin çok ciddi adımlar atabileceği uyarısında bulunan Başkan Barack Obama, daha sert yaptırımların hayata geçirilebileceğini ifade etti.
