Rusya –Ukrayna savaşının günahkârları,ve KKTC’de sanal Bet Yasaları - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Rusya –Ukrayna savaşının günahkârları,ve KKTC’de sanal Bet Yasaları

Onur Köprülü Borman

Dünyanın Rusya-Ukrayna savaşına kilitlenmesi ile her yönden insanlık açısından, bölge güvenliği açısından, ekonomik açıdan nasıl sonuçlanacağı hepimizin en çok merak ettiği hayati bir konudur.

ABD başta olmak üzere NATO’nun; Ukrayna Liderini savaşa hazırlamakla yıllardır silah yığınağı yapılan Ukrayna’ya, Rusya’nın ‘sınırlarını koruma ve kuşatmaya’ müdahale etmeyeceği ihtimalinin olmadığını düşünmesi, mümkün değildir. Rusya ve Putin’in de yapısı itibariyle NATO gibi sınırlarını genişletme hedefi ve düşüncesi olduğunu biliyorlardı.


Nitekim savaş ilerledikçe bazı tahminlerin doğruluğu daha da netlik kazanmaktadır. Şimdi Ukrayna NATO’ya seslenerek sitem etmekte ve müdahale beklemektedir. Rusya’nın ilk saldırılarından sonra doğu sınırını güvenceye aldıktan sonra güneye doğru ineceğini ve güneyden Kırım’ın önce doğusunu ve Azak Denizini kendine göre emniyete aldıktan sonra Kırım’ın batısına geçerek Karadeniz’den Ukrayna’yı güneyden de kuşatma niyeti olduğu gayet açıktı.

Ancak tüm dünya televizyonları ve haber kanallarını izlediğimizde daha ziyade Kiev’e odaklandıklarını ve hep Kiev’e girildi giriliyor gibi haberler üzerine yorumlar ve görüntüler üzerinde durulduğu esnada bu kuşatmayı ilk etapta ikinci planda bıraktıkları izlenmişti.

Halbuki diğer taraftan Rusya bu esnada dikkatleri Kiev’e çekerken aslında esas amacı olan Ukrayna’nın doğusunu, güneydoğusunu ve güneyini işgâl ederek ilerliyordu ve esas hedefi de bu idi.

ABD orta doğuyu ve halkını petrol kaynakları ve stratejik bölgeleri terör örgütlerini de besleyerek saldırılarını yıllarca sürdürüp bölgeyi ve milyonlarca insanı perişan ettikten sonra eline geçirdiği kaynaklara sahip olunca siyasi ve askeri açıdan da başarısızlığı ile Afganistan dahil görünürde şimdilik fiilen çekilmiştir. Bu yıllar esnasında yeraltı kaynakları zengin Ukrayna üzerindeki planlarını uygulamakta silah tüccarlarını da memnun ederek hem bölgede nüfuz, hem de deyim yerinde ise Rusya’yı gözetim altına almak, hem ekonomik çıkar sağlamaya yönelik politikalarını yürürlüğe koymuştur. Ukrayna’ya Rusya’nın işgali ile Ukraynalıların direnişi ile karşılaşsa da savaş acıdan başka bir şey getirmedi. Milyonlarca Ukraynalı mülteci kadın ve çocuklar sınırları aşıp güvenli ülkelere geçmek için yollarda perişan duruma düşmüşlerdir. Bu genişleme politikalarının nereye varacağını önümüzdeki günler veya haftalarda  göreceğiz.

Çünkü Putin ve ekibi kendi güvenliğine öncelik vermekten kaçınmayacaktır. Karadeniz’de Rusya’nın nüfuzunu daraltma değil genişletme gayreti içinde olduğu cihetle, bu süper güçlerin bilek güreşinin kaç milyon insanın evsiz yurtsuz kalacağı her iki taraftan da kaç milyon insanın hayatını kaybedeceği düşünülmeden iddialaşma safhasındadırlar.

Amerika ve Batı’nın Akdeniz’den Karadenizi birleştiren boğazlarda eskiden beri gözü olduğu bilinen bir gerçektir. NATO görüntüsü ile Ukrayna’yı almakla üye devletlerin tümü Montrö anlaşmasına göre sahili olan ülkelere askeri donanmaların girip çıkmaya hakkı olduğu çerçevesinde, ABD ve Batı ülkeleri donanmaları Boğazları kullanma ve Karadeniz’de çatışmacı bölge yaratılması durumunda Türkiye de NATO üyesi olmakla beraber ABD’nin Ortadoğu’da yarattığı kötü örnek ve 6 milyonun üzerinde mültecilerin yükünü unutmamıştır. Ayrıca ABD’nin verdiği fırsatla Rusya’nın Akdenize kadar inen nüfuzu örneği ortada iken, Karadeniz’de de mevcut ülkeler dışında ABD ve başka ülkelerin de bu bölgede çatışma alanı yaratılmak istenmesi, Türkiye’yi son derece çok yakından ilgilendirmektedir.

Türkiye bu konuda çok akılcı bir dış politika uygulamaktadır. Ne Rusya ne de Ukrayna tarafı olmamalı ve arabuluculuk görevini yürütmekle sürdürmelidir ki bunu da uygulamada görüyoruz. Şimdi Sayın Erdoğan ile Putin arasında dün yapılan telefon görüşmesinden sonra yapılan açıklamalardan barış masasına ve anlaşmasına yakın mesajlar verilmiştir. Esasen Rusya ile Ukrayna da pazartesi 3.kez görüşme masasına oturacaklar. Sonucun barış olmasını dileriz.

Harp felâkettir. Hırslar yüzünden kan dökülmekte, insanlar katledilmekte, evsiz yurtsuz kalmakta, insanlar acılar yaşamakta perişan edilmekte yerlerinden yurtlarından sökülmektedir. Aklın ve mantığın karşılıklı olarak öne geçmesi ve savaşa son verilmesi temennimizle.

KKTC’de Hükümetin İlk İcraat hedefleri?

İlk icraat hedefleri olarak Başbakan Sayın Sucuoğlu, elektronik şans oyunları yasası, Forex’e yasal düzenleme sanal finansal varlıklar , kripto para konularında yasa tasarılarının hazır olduğunu ve bunlardan devlete gelir sağlanacağı ifadesi oldukça rahatsız edici geldi. Yani sanal bet ve sanal kumarın, hiçbir ülkede onay almayan kripto paranın hangi koşullarda bir yasa düzenleme getirileceği belli olmadığı cihetle endişe verici bir gelişme olacağı cihetle kanaatimce gayrı yasallıkların ve bir çok ülkede kabul edilmeyen ve yasak olan kayıtdışılıkların yasal hale getirilmesi KKTC için ve halkı için felâket getirebilir.

KKTC’ye bir gelir getirecek diye Ülkenin geleceğini sosyal ve kültürel yapısını bozacak, güvenliğini tehlikeye atacak, gayrı yasallıkların kaynağı olan bu konularda Yasa yapılması bu konuların daha da yaygınlaşmasına neden olacaktır. Çünkü bahsedilen bu Yasalar ile yasalaşacak olan vasıtalar, kara paraları aklayan vasıtalardır.

KKTC, üç kuruş gelir getirecek diye ‘Yasal’ bir zeminle ‘Kara Para cenneti’ olmamalı. Bu ülkeye ve halkına yapılacak en büyük zarar ve felakete sürüklemek olur. Yazıktır, günahtır!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar