Rolandis Yine Anlatmış, Ama Dinleyen Yok... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Rolandis Yine Anlatmış, Ama Dinleyen Yok…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Eski Rum Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, Güney Kıbrıs’ta gerçekleri söyleyebilen nadir siyasetçilerdendir.

Genelde bilindik Rum tezlerini eleştirir, reel politikaya inanır. Sağlıklı tahliller yapar.

Hatta bu tutumundan dolayı Dışişleri Bakanlığından bizzat istifa etmiştir.


Cyprus Mail’de geçtiğimiz hafta yayınlanan yazısında da yine aynı temaları işledi.

Çok önemli şeyler söyledi.

Güney’de buluyor mu bilmem ama, ama bizim tarafta pek yankı bulmadı.

Aslında Güney’de de kimsenin çok umuru olduğunu düşünmüyorum.

Zira, onun söyledikleri bire bir gerçekler ama Rum genel politikası, gerçekler üzerine değil, Türk tarafını suçlama üzerine kurulu.

Oysa Rolandis her defasında, 1974’ün, bizzat kendi yaptıklarının sonucu olduğunu söylemeye devam ediyor.

Bu haftaki yazısının başlığı, “Elenizm kendi hatalarını ne zaman görecek” şeklinde.

Yine herkesin bildiği ama görmek istemediği gerçekleri yazmış.

1922 İzmir ve 1974 Kıbrıs’ı karşılaştırıyor. İkisinin de Elenlerin hatalarının trajik sonuçları olduğunu söylüyor.

Her ikisinde de binlerde insanın göçmen olduğunu, binlercesinin öldüğünü hatırlatıyor.

Son günlerin tartışma konusu “Lozan” dan bahsediyor…

Sonuçlarını hep acıyla hatırladıklarını belirtirken, “kaybedilmiş bir savaşların sonunda imzalanan anlaşmaların hep acımasız, zor ve acılı” olduğu yorumunu yapıyor…

Örneğin, 1960 Cumhuriyetine, ne Türkler ne de Rumların inandığını bunun için  de “Akdeniz’in Öksüz çocuğu” olduğunu söyleyerek,  Londra ve Zürih anlaşmalarında imzası bulunan Yunan Başbakanı Papandreu’nun “Bu anayasanın kalıcı bir devlet yarattığına bir dakika bile inanmadım” dediğini aktarıyor.

70’lerin başında Rum Temsilciler Meclisi Başkanı olan Klerides’in, Kıbrıs’ı bekleyen tehlikeler konusunda özel bir toplantı yaptığını, kendisinin de katıldığını, ancak orada söylenenleri kimse dinlemediği için, önce darbenin geldiğini, sonra da adanın yarısını kaybettiklerini hatırlatıyor.

Kıbrıs’ta her zaman için boş söylemler, mesnetsiz heyecanlar, siyasi öngörüsüzlük, sağduyu yoksunluğu,  ucuz vatanseverlikler, rüşvetten başka bir şeyin olmadığını söylüyor ve “Ne utanç verici” diyor…

1978’de sunulan Anglo-Amerikan-Kanada Planı’nın belki de en iyi plan olduğunu, daha o yıllarda ne Türkiyeli yerleşikler, ne malların kullanımı, ne dönüşümlü başkanlık, ne Güzelyurt’un iadesi, ne de iki bölgeliliğin tartışıldığını, Kuzey’de elektrik su gibi büyük yatırımlar yapılmamış, Türkiye’nin varlığının henüz yerleşmemiş olduğunu… Türkiye bile sıcak baktığı halde, bizzat kendisinin direnişine rağmen bu planın da “büyük vatanseverler” tarafından reddedildiğini vurguluyor. Ve Kıbrıs’ı mahvedenlerin de bunlar olduğunu tekrar ediyor.

1983 Cuellar Planı’nın da akıbetinin aynı olduğunu hatırlatıyor. Hatta o dönemde, bu plan kabul edilmezse, Kuzey’de ayrı devlet kurulacağı uyarısının da kendilerine iletildiğini itiraf ediyor.

Bugün içinse, Anastasiadis’in iş işten geçmesin diye gösterdiği büyük çabadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek yazısını bitiriyor.

Aslında Rolandis’in her makalesi bugüne kadar Rum tarafı için de, Türk tarafı için de derslerle dolu. Gözü kapalı bağnazlığın ülkeyi nerelere getirdiğini örnekleriyle anlatıyor…

Ama dediğim gibi, dinleyen yok!

YERİN KULAĞI VAR

KERVAN YOLDA DÜZÜLÜR:

Geçtiğimiz günlerde Türkiye ile enerji işbirliği  anlaşması yapıldı. Anlaşmada enterkonnekte sistemden, yani AB’nin oluşturduğu ortak elektrik sisteminden de bahsediliyor. Bu konu yıllar önce gündeme geldiğinde, bunun AB’nin iznine tabi olduğunu yazmıştık. Bugün oldu, her yerde reklamı yapılıyor ama, kimse bu iznin alınıp alınmadığını söylemiyor. Ancak diğer taraftan Rumlar, bir AB üyesi olarak, ilk adımı önümüzdeki yıl atacaklarını ilan etmiş durumdalar. Dün Meclis’te Tufan Erhürman’ı dinledim. O da yanı şeyden endişe ediyor. Korkarım su meselesi gibi,arabayı atın önüne koyduk, kervan yolda düzülür deyip gidiyoruz…

DİREKTEN DÖNDÜ:

CTP kurultayında Genel Başkanlık için tek aday olan Tufan Erhürman’ın, parti içinde yaşanan sıkıntılardan dolayı hayli sıkıntı yaşadığı, özellikle de Mağusa İlçe seçimlerinden sonra, adaylıktan vazgeçme noktasına geldiği iddia edildi. Erhürman’ı bu fikrinden vazgeçirmek de partinin ağır toplarına düşmüş. Onların destek sözleriyle, Erhürman’ın da adaylığa devam kararı aldığı iddialar arasında…

 

İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ: 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saner, muhaceret ve çalışma affına yönelik kararnamenin benzerini 2005 yılında CTP tarafından da yayınlandığını söyleyerek, bu konuda yapılan eleştirlere tepki gösterdi. İyi de o dönemde de buna karşı çıkmıştık, bugün de karşı çıkıyoruz. CTP’nin de yapması sizin yapmanızı haklı çıkarmaz. Unutmayın ki iki yanlış bir doğru etmez sayın Bakan… Hem unutmayın ki, sizi eleştiren sadece CTP değil, halk…

DURMAK YOK, İSTİHDAMA DEVAM:

Kamu şişkinlikten patlayacak duruma gelmiş ama, hükümet istihdamlar konusunda hız kesmiyor. Akraba, yandaş herkesi devlete isithdam ediyorlar. Bir yandan Elektrik Kurumunun işlevini ortadan kaldırmaya çalışırken, diğer yandan kuruma münhalsiz ve de sınavsız istihdam yapmaktan çekinmiyorlar… Niyetlerinin ne olduğu çok açık değil mi?

TELAŞA GEREK YOK:

BM Genel Sekreteri özel Danışmanı Eide müzakere sürecinde, “daha önce hiç olmadığı kadar kritik bir aşamada olduğumuzu söyleyebilirim” demiş. Vallahi 50 yıldır “kritik aşamayı” çok duyduk. Ama bugüne kadar bu “kritik aşamayı” aşıp da, huzura kavuşmayı bir türlü beceremedik. Onun için telaşa gerek yok sayın Eide, iki toplum da böyle kritik süreçlere bağışıklık kazandı. Bedeli ne olursa olsun…

TURİZMİ PATLATACAK:

KKTC’nin artık uluslararası etkinliklerdeki aktörler arasında yer aldığını söyleyen Turizm Bakanı Ataoğlu, çok yakında Konya seferlerinin başlayacağı müjdesini vermiş. Hatırlanacağı gibi geçen ay İran’ı ziyaret eden Bakan, İran’dan tursit gelmesi için temaslarda bulunmuştu. İyi güzel de bu yolcuları hangi uçaklarla taşıyacaksınız? Yıllar önce KTHY’nı siyasete meze yaparak batırdınız, şimdi destinasyon açmak için ona buna yalvarır duruma düştünüz…

 

 


ZİRVEDEKİLER

Dr. Taylan Adademir: Kıbrıslı Türk kalp-damar cerrahı Dr. Taylan Adademir dünyanın en köklü kuruluşu olan Amerikan Kalp Damar Cerrahi Derneği AATS’nin, her yıl dünyada sadece bir kişiye verdiği Evarts A. Graham akademi bursunu kazandı. Dr. Adademir, Türkiye’de görev yapıyor ve bu burs ilk kez Türkiye’ye gitmiş oluyor. Kendi insanlarımızın, imkan verildiğinde ne kadar başarılı olabildiklerini gösteren muhteşem bir örnek…


DİPTEKİLER

İptal Olasaydı, Mahkeme ara Emri Vermezdi: Yüksek İdare Mahkemesi, Bakanlar Kurulu’nun Suat Günsel’e verdiği, sit alanı olduğu açığa çıkınca, Serdar Denktaş’ın “vazgeçtik” dediği arazi için ara emri verdi. Eğer Serdar Denktaş’ın dediği gibi, vazgeçmiş olsalardı, yani karar iptal edilmiş olsaydı, mahkeme ara vermi vermezdi. Demek ki karar hala yürürlükte ve hala kanunsuz… Şimdi “icraatlarımızı yargı yoluyla engelliyorlar” şarkısını söylemeye devam edecekler mi? Bu saatten sonra, bir Bakanlar Kurulu kararını daha iptal etmekten başka çareleri yok…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar