Reyhan Karaca "Lagaluga" yapmadı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Magazin

Reyhan Karaca “Lagaluga” yapmadı

ÖĞRETMENLİKTEN SAHNELERE:

Son olarak “Lagaluga” şarkısıyla müzik severlerin beğenisini kazanan 90’ların sanatçılarından Reyhan Karaca öğretmenlikle şarkıcılığı birlikte sürdürüyor


 

90’lı yıllara damga vuran, Türk Pop müziğinin efsane ismi Reyhan Karaca hakkında merak edilenleri anlattı. Başarılı sanatçı yaz aylarında klip çektiği Lagaluga şarkısından müzik kariyerine ve yeni projelerine dair birçok konuyu içtenlikle açıkladı.

İşte Karaca’nın samimi söyleşisi:

 

Müzikle nasıl tanıştınız?

Benim yeteneğimi keşfeden ve beni müziğe teşvik eden kişi babamdır. Önce İstanbul radyosu çocuk korosu sınavlarına girmemi sağladı. İlkokulu bitirdikten sonrada İstanbul Teknik Üniversitesi Türk musikisi devlet konservatuarına da babamın teşvikiyle gittim. Yani benim bu konuda ki en büyük destekçim ve kahramanım babam olmuştu.

 

Müzik öğretmenlik ve yorumculuk birlikte nasıl yürüyor?

Daha Devlet konservatuvarında okurken Feyyaz Kuruş gibi önemli bir isimle tanıştım. Henüz konservatuvar okurken Zerrin Özer’e vokalistlik yapmaya başladım. Eğitim hayatım boyunca da hem okudum hem de müzik sektöründe çalıştım. Üniversite eğitimim bittikten sonra zaten pedagojik formasyon eğitimimde olduğu için öğretmenlik hakkı kazanmıştım. Üniversiteye öğretim görevlisi olarak atandım ve 3 yıl kadar kemane öğretmenliği yaptım. Halende Banu Noyan Artistik Sanatlar Akademisinde solfej öğretmeni olarak mesleğime devam ediyorum. Ne öğretmenlikten ne de şarkı söylemekten asla vazgeçmedim. Çünkü benim için ikisi de aslında her zaman vardı.

 

İzel Çeliköz, Reyhan Karaca, Can Uğurluer üçlüsü olarak “İki Dakika” isimli şarkı ile ülkemizi Eurovision’da temsil ettiniz. Bu nasıl bir duyguydu?

İzel Çeliköz, Can Uğurluer ile birlikte 1991 yılında sözleri Aysel Gürel’e ait olan ‘’İki Dakika’’ isimli şarkıyı seslendirdik. Aynı isimler ile birlikte bu tarihten bir yıl öncede Eurovision’da farklı gruplarda şarkılar seslendirmiştik. İzel benim ayrıca okuldan da arkadaşımdı. Bir sene sonra bize Şevket Uğurluel’den böyle bir teklif gelince bizde Türkiye elemelerine katıldık. Türkiye elemelerinde birinci olunca da Avrupa’da Türkiye’yi temsil ettik.  O yıl o güne kadar gelen en iyi ikinci dereceyi almayı başardık. Tabi ki henüz 20’li yaşlarda üç gencin Şevket Uğurluel, Aysel Gürel gibi isimlerin ve TRT’nin kanatları altında Türkiye’yi temsil etmesi benim için inanılmaz bir duygu ve gururdu. Bugün aynı fırsat önüme tekrar gelse yine hiç düşünmeden evet derim.

 

 

Bugünün pop müziği neden 90’ların gölgesinde kalıyor sizce?

90’lar müziği her zaman moda olarak kaldı ama özellikle son iki yıldır özellikle bir geriye dönüş ve özlem olduğu radyolardan, gelen konser isteklerinden dizi ve film çalışmalarından oldukça ortada. 90’ların en şaşalı yıllarını yaşamış biri olarak bana göre o yılların en önemli farkı samimiyetiydi. Piyasada olan isimlerin hepsi gerçekten müzisyen altyapılı ve profesyoneldi. Birçok isim konservatuvar yıllarından birbirini tanır, sever ve birbirine destek olurdu. Çok güzel bir dayanışma ortamı vardı. Zerrin Özer’den tutun Mustafa Sandal’a Feyyaz Kuruş’a ve daha birçok isime kadar birlikte çalıştığım insanlar zaten benim tanıdığım ve arkadaşım olan isimlerdi. Bu yüzden bizde bir yarış, üste çıkma çabası ve kibir yoktu. Ama şuan bunlar çok fazla var. Bugün yapılan müziğin ve sektörün en büyük düşmanı kibir. Bizim dostluk ve samimiyet ortamımız çok farklıydı. Düşünün 90’lar kulisi diye bile bir kavram var ve bu kavram hala devam ediyor. Bence en önemli sebepleri bunlar.

 

Peki, sizin 90’lı yıllarda çıkardığınız şarkıların kalıcı olmasını neye bağlıyorsunuz?

“Sevdik Sevdalandık” 1997 yılında, 19 Mayıs tarihinde çıkmıştı. Çok uzun zaman oldu ama benim için sanki hiç geçmemiş gibi ve hala devam eden bir rüya gibi. Bugün bile konserlerde 7’den 77’ye herkesin bir marş gibi hep bir ağızdan okuduğu ve bildiği bir şarkı. Demek ki tarihe ölümsüz bir şarkı bırakmışız. Bana önemli yol aldıran ve müzik kariyerimde bir mihenk taşı olan bu şarkıdan sonrada her zaman belirli bir çizgide kalmaya ve müziğimle ön planda olmaya özen gösterdim. Benim için zor ama kalıcı bir yöntem olan bu yolun ne kadar doğru bir yol olduğu şimdi daha iyi görüyorum.

 

İçinde bulunduğumuz dönemde albümün yerini single’ın almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslına bakarsanız bu 45’lik furyasının geri gelmesi bizden çok uzun zaman önce İngiltere’de ardından da Amerika’da zaten başlamıştı. Biz Türkiye’de albüm konusunda ısrarcı olduk. Bu sebeple de digital platformlarda gelişme konusunda geride kaldık. Bana göre şimdi bu single denilen olayın kötü tarafı şarkıların çok çabuk tükenmesi ve kaybolması. İyi tarafı ise bir albüm çalışmasına göre daha hızlı çalışmalar ortaya çıkabiliyor. 10 şarkılık bir albüm için 2 sene uğraşıp içlerinden en fazla 5 tanesine klip çekebilirken şimdi sadece bir şarkıyı kısa sürede çıkarıp klip çekebiliyoruz. Yani iyi tarafları da kötü tarafları da var.

 

Müzik piyasasında iyi dostlarınız var mı?

Sadece müzik piyasası olarak ayıramam. Hayatımızda zaman zaman görüşüp zaman zaman koptuğumuz arkadaşlıklarımız olabiliyor ama önemli olan tekrar görüşüp kaldığınız yerden devam edebilmek. İsim vermemi isterseniz Mustafa Sandal, Feyyaz Kuruş, Berksan, Ayla çelik, Sibel Alaş ve aslında daha çok isim var. Bu isimler ile ya da şuan sayamadığım isimlerle de sürekli görüşemesek bile dostluğumuz her zaman devam eder her fırsatta görüşürüz ve görüştüğümüzde aradan ne kadar zaman geçmiş olursa olsun aynı şekilde devam ederiz. Bence önemli olanda bu zaten.

 

Son şarkınız “Lagaluga”nın hikayesini sorsak?

“Lagaluga” bana Sadettin Dayıoğlu tarafından getirildiğinde sözleri de, ismi de, melodisi de farklıydı. Aranjörümüz Emre Gören, Sadettin Dayıoğlu ve ben üçümüz bir sacayağı olduk ve birlikte çok güzel şarkılar yapmaya başladık. Bu şarkıda onlardan bir tanesiydi. Şarkının hikâyesine gelince ben bu şarkıya biraz Türk motifleri eklemek istedim. Karadeniz horon ekibinde beş yıl oynamıştım ve Türk Halk Müziği mezunuyum. Bu özelliklerimi kullanarak şarkıya ekledim ve yaza çok uygun sıcak bir şarkı oldu. İnsanlar tarafından da sevildi. Klipi Miami’de çekmemiz de bana ayrı bir güzellik kattı.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar