Ta Fazıl Say dile getirsin, bir piyano sorununun olabileceği düşünülemezdi.
Kim önüne oturmuşsa o piyanoları çalmış ama herhangi bir sorun dile getirilmemişti.
Ne piyanistlerin, ne dinleyicilerin piyanodan yana bir şikayetleri olmamıştı.
Bir seferinde Salamis’te verdiği konserde de aynı sanatçı tarafından piyano sorunu dile getirilmiş ama önemsenmemişti.
Kim bilir dudak büzenler bile olmuştu “bu da piyano beğenmez” gibisinden!
…
Bir müzik dehası olan Fazıl Say, Girne’de verdiği konserde “Kıbrıs’ta konserde çalınabilecek yeni bir piyanoya ihtiyaç var” deyince, haliyle bu haber oldu.
Halbuki gündemde Maraş sorunu vardı ve ihtiyaçlarımız başkaydı!
Şimdi bir de piyano sorunumuz oldu…
…
Böyle bir sorun olduğuna ve iki kezdir dile getirildiğine göre mısmıl bir piyano alınacak mı?
Alınacaksa nasıl bir piyano alınacak çünkü bu iş de zor.
Ama bunun yolu bulunabilir; bilirkişiler devreye girer ve bir piyano markası ile o piyanonun nesli üzerinde kafa patlatılıp bir sonuca varılabilir…
…
Çok ünlü ve alınamayacak kadar pahalı olan piyanolar vardır.
Sateinway&Sons gibi.
Birçok klasik müzik sanatçısının tercih ettiği bir marka bu, mazisi 19’uncu asrın yarısına kadar uzanıyor.
Sadece onlar değil tabii.
John Lennon “Imagine” parçasını bu markayı taşıyan piyanoda yapmış; 2 milyon Dolar civarındaymış o piyano; piyanonun fiyatları nesillerine göre değişiyor olmalı.
…
Nasıl piyano alınırsa alınsın konser piyanosuna elverişli olmalıdır nihayetinde…
…
Zamanında Maraş’ta çok değerli piyanolar varmış.
Tekmili de ceplenmiştir.
Bir kısmı okullara, şuraya buraya verilmiş üstlerinde lingiri oynanmıştır.
Aralarında Steinway gibi ünlü markalar da var mıydı kim bilir doğrusu!
İyi ki tablolar gibi bunların da iadesi istenmedi!
Bazılarının yurtdışında olması muhtemeldir.
Komşularımızın piyanolarla ilgilenmemesi barışçıl bir tutumdur!
…
Kültürü deplek, def ve akortsuz keman sesinden gelen bir ahalinin ne kadar müzik zevki olsa da piyanodan anlaması gerekmez.
Ama öte yandan uluslararası kişiliğe sahip bir sanatçıya verdiğiniz piyano elverişli olmayınca, insan üzülüyor doğrusu.
Demek bu işten de anlayanımız yok diye dövünürsünüz!
…
Bir kadın piyanistin youtube’da konserini izlemiştim.
Sanatçı çalarken ansızın beklenmedik hareketler yapıyor ama sempatik bir biçimde, piyano seslerine kulak veriyor, bir yandan da görevlilere piyanonun iyi olmadığını belirtmeye çalışıyor.
Hemen iki görevli geliyor.
Sanatçı eserini çalmaya devam ederken onlar piyanoyu sahnenin bir başka bölümüne iteliyor; kadın ayakta ama elleri tuşlarda.
O bölüme gelince piyanonun durduğu yer bir daire şeklinde yerin altına doğru alçalıyor sanatçı ile birlikte; eser çalınmaya devam ediliyor.
Piyanoyu taşıyan bölüm az bir süre sonra bu kez yukarıya doğrun çıkıyor yine sanatçı eserini çalarken ama bu sefer piyano değişmiş.
Çok sürmüyor piyano sanatçı ile birlikte eski yerine getirilip konsere alkışlar arasında devam ediliyor…
…
Onlar da yerin dibine girmesini biliyorlar, biz de…
