PAZAR SOHBETİMDİR: (SEÇİMLERLE YAZILAN TARİHİMİZ..) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

PAZAR SOHBETİMDİR: (SEÇİMLERLE YAZILAN TARİHİMİZ..)

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

İlk toplumsal siyasallaşmamız, tutun ki 1880’li yılların ortalarında şekillenir. Bunu Bülent Feyzioğlu “Kırathane’i Osmani’den Cumhuriyet Meclisine” adlı “1886-1996 yıllarını kapsayan ve seçimlerle seçilenlerin” kronolojik sıralamalarıyla anlatımlarını içeren kitabında şöyle anlatır:

“…Rum kıraathanesi (Kipriyakos Sillogos) çalışmalarını çoktan yoğunlaştırmıştır. (Enosisi gerçekleştirme!) Bu işin bilincine varan Kıbrıs Türkleri arasında bir siyasal denetleme başlar. Bu denetleme 1880’li yılların ortalarında iyice şekillenir ve sonuçta Rum kıraathanesine karşı Kıraathanei Osmani” kurulur.


Rum’un Enosis ideasına yönelik ilk Türk toplumu tepkisi belli bir tüzüğü, üyesi olmamasına karşın Kıraathanei Osmani’dir.. İleri gelenlerinden biri de tüccarbaşı “hacı Derviş efendidir.”                                                                           *****

ASLINDA resmen tanınmış etkili ve tescilli ilk siyasi örgütümüz, 1924 de  İngiliz Koloni döneminde kurulan  “Kıbrıs Türk İslamiyesi”dir. Amacı “adadaki Türk İslam Cemaatinin mevcudiyet ve bekasını (varlığını ve geleceğini)   inkişaf ve terakkisini (gelişme ve yükselmesini) Tekabül ve tealisini (karşılaştırma ve yüceltmeyi) temine çalışmaktır.

Bu “kuruluşun ardından  1926 da “Milli Cephe” oluşur..

***

PEKİ Türk toplumu bünyesinde ne zaman başlar siyasi çekişme ve “muhalif-muvafık” cephelere ayrılma  olayları? İngiliz sömürge İdaresinin 1930’da gerçekleştirdiği  “Kavanin Meclisi seçimleriyle!”

Bu seçimlere Türk toplumundan iki grup katılır. “Kemalistler” de denen ve başını Rahmetlik Necati Özkan’ın çektiği “milliyetçiler” ve karşı cephede İngiliz’in memurlarından dolayısıyla “İngilizci” olmakla itham edilen  başını da Sir. Mehmet Münir’in çektiği grup..

Necati Özkan “Halkçılar” ekibinin lideri olarak katılır seçime. Ve İngiliz Kolonisinin baskısına karşın Kavanin Meclisine kendisi yanı sıra  Mehmet Zekâ beyi de sokmayı  başarır..

(Bir parantez açıyorum. Kıbrıs Türk halkı “Kemalizmin” yani Atatürkçülüğün en samimi sempatizanı ve her zaman kayırıcısıyla uygulayıcısı  olmuştur. Bu “Kemalizm” yani Atatürk sevgisini ne sonrası yıllarda  türeyen “izmlere” bağlı “Marksist Lenininist” akımların insanları izale edebildiydi ne de  “Mao”culukla, emperyalizmi beslemekten başka  işe yaramayan “globalizm” yıkmayı başarabildiydi!)

***

YUKARIDA çok kısaca anlatmaya çalıştığım “siyallaşma ve  partilileşme süreci çok sancılı olduydu!   yıllardan  sonrası devamında  “artık ben de vardım ve “yaşadım gördüm” diyenlerdendim.. Ki o dönemlerde hem İngiliz sömürge idaresinin, hem de Rumların baskısı altındaydık!

Bu baskılara karşın  Dr. Fazıl Küçük yine de 1944’lerde toplumun ilk büyük siyasallaşma ayağını oluşturacak olan  “Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi”ni (Milli Parti)yi kuracak, yanı sıra da “İşçi Birliklerini” oluşturacaktı.

Kısaca Milli Birlik Partisiyle birlikte Kıbrıs Türk toplumunun uyanışı, mücadelesi, bugünlere kadar gelecek varlık savaşımı başlıyordu..

***

VE EVET ilk büyük “siyasi seçimimiz!”          16 Ağustos 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur.  Türk halkının önünde iki seçim vardır: “Türk Cemaat Meclisi” seçimi ve KC’ine ait “Temsilciler Meclisi” seçimi. Tabi azınlık çoğunluk ahkâmlarında %30-70  oranına göre!

KC anayasasına göre önce 30 kişiden oluşan “Cemaat Meclisi” üyelerimizi seçeriz.     Lefkoşa’dan Rauf Denktaş.. Mağusa’dan Dr. İzzet Adiloğlu, Ayhan Çiftçioğlu..  Larnaka’dan Orhan Zihni Bilgehan, Limasol’dan Mecit Hakkı Yusuf, Baf’tan Şemsi Kâzım en çok oyu alıp sandıktan çıkanlar olur..

Bir kaç gün sonra da Rum ve Türk toplumları ayrı ayrı seçim bölgelerinde KC’i Temsilcilerini seçerler. Türk toplumu   anayasaya göre  yüzde 30’luk temsiliyet hakkıyla 15  kişilik “Temsilciler Meclisi üyelerini” seçer.

O yıllarda da “lider kadrosundan” adaylar sandıktan en çok oyu alarak çıkarlar. İlk sıraları da Lefkoşa, Mağusa, Limasol, Baf, Larnaka, Girne olmak üzere şu isimler paylaşır. “Osman Örek, Fazıl Plümer, Burhan Naalbantoğlu, Niyazi Manyera, Hüseyin Derviş, Ramadan Cemil, Halid Kâzım Şemsettin, Ahmet Aziz Altay,  Ahmet Mithat Berberoğlu…

SEÇİM kampanyaları o yıllarda nasıl mıydı?  Ha dünküler ha bugünküler! Kampanyalar ayni! Reklamlar kulisler ayni! Seçmen satın alınacaksa alınırdı, ayni! Son anda seçenle seçilen arasında anlaşmazlıktan doğan ayrılmalar nedeniyle birbirlerine  atılan çamurlar da ayni! Ya harcanan paralar? Belki miktarlar daha azdı ama harcanma şekilleri bu günkü gibiydi!  Seçmen ayarlama metotları bile tutun ki çok değişmedi hatta yedirmelerle içirmeleri bile! Tabi o yıllarda teknolojiden yararlanılmazdı çünkü yoktu!

KISACA: Seçme seçilme hakkımızı bile en  zor koşullarda kullanan bir toplumduk. Hem de “hiçbir devrede “Kıbrıslılık” gibi coğrafi bir aidiyeti öne çıkaran yoz kafa ile değil! “Türk” kelimesiyle! Gerçekten de biz bu adada ayrı devlet oluşu hak etmiş  bir toplumuz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar