Halkın Partisi Genel Başkanı ve Dışişleri eski Bakanı Kudret Özersay Koruçam’da yapılacak muhtarlık seçimleri konusunda bazı eleştirilerde bulunarak Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığına açıklama yapma çağrısı yaptı.
Kudret Özersay açıklamasında şu hususlara değindi: “Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olduğum dönemde Koruçam köyünde adil bir muhtarlık seçimi yapılabilmesi için hem muhtar hem de aza olarak başvuru yapanların daimi ikametlerinin KKTC’de olup olmadığına bakarak ve bu konuda İçişleri Bakanlığı ile birlikte çalışarak tartışmasız bir seçimi hayata geçirmiştik. Koruçam köyünde yaşayan Maronitler KKTC vatandaşı olmasalar da ülkemizde onların kendi muhtarlarını seçebilmeleri konusunda net bir mevzuat bulunmasa da, kimi uluslararası standartları ve insan hakları uygulamalarını dikkate alarak dini azınlık konumundaki bu insanlara, aslında toplumumuzun bir parçası olan bu insanlara bu hakkı sağladık, uzun yıllardır bu uygulama ülkemizde devam etti.
Şimdi muhtar adayı olmak için başvuruda bulunan, sadece o köydekilerin değil ülke genelinde binlerce kişinin sevdiği, ailenin toplumun bir parçası olarak gördüğü Maria Skoullou’nun başvurusunun reddedildiğini öğreniyoruz. Hangi gerekçe ile? Yapılan yazılı duyuruda bu reddedilmenin bir gerekçesi yok. Geçen seçimde aza adayı olup seçilebilen bir şahıs bu seçimde neden muhtar adayı olamıyor? İkameti daimi ikamet olarak görülemeyecek durumda mı? Yoksa sadece siyaseten kendinize yakın isimlerin seçilmesine mi müsaadeniz var? Yoksa seçmen listesi adil olsun diye bazı kişilere ikametleri nedeniyle itiraz ettiği için mi şimdi ona bu uygulamayı reva görüyorsunuz? Varsa makul bir gerekçeniz, bizim bilmediğimiz bunu açıklamanız demokrasinin gereğidir. Aksi halde bu devletin itibarına zarar vermiş olursunuz çünkü şu anki görüntü tam bir keyfilik görüntüsüdür ve kabulü mümkün değildir, yakışıksızdır.
Çok kültürlülük temelinde bu ülkedeki binlerce insanın gönlünde taht kuran bir kişiye bu uygulamayı neden reva gördüğünüzü bir an önce açıklamanız, makul bir açıklamanız yoksa da bu uygulamaya son vermeniz gerekir. Buradan Dışişleri Bakanlığına ve Cumhurbaşkanlığına çağrıda bulunuyorum, kamuoyuna ve bu ülkeyi seven bu insanlara bir açıklama yapmanız gerekir.
