Önce hayal edebilmek lazım... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Önce hayal edebilmek lazım…

Yaklaşık 45 yıllık dostum Ahmet Okan’la dün, Radyo Havadis’te Günortası programında birlikte olduk. Her sokağında ayak izlerimizin bulunduğu o günlerin Lefkoşa’sını yad ettik. Çağlayan Parkı’ndan Sarayönü’ne taşan anılar,  Asmaaltı ve Arasta’nın 50 yıl öncesini ve bugün göz göre göre geldiği durumu konuşmaya çalıştık… 1967-70 yıllarının küçücük ve dar sokaklarında var olan sevgi, muhabbet ve paylaşımı hatırladık. Ahmet’in dediği gibi bir tabak yemeği paylaşma mutluluğunu ve dayanışmasını yad ettik. Bugün bırakın kendi tabağındakini başkalarıyla paylaşmayı, daha da çok, daha da çok, bütün memleketi yemeye kalkan zihniyetleri akılda tutarak…

Yıllarca bir tek bekçi ile etrafın pırıl pırıl, tertemiz tutulduğu, her gün sokakların elde olan tek araçla sulandığı o günlerin sihirli formülünü aradık durduk… Başarının, yapılan işe duyduğu sevgi ve görev bilinciyle geldiğini hatırlayarak… Salıncakların, kaydırakların, dangalabiştaların yerine, bugün adı gibi değişen ve alışık olmadığımız birtakım başka metaların konduğu ama bırakın çocukları, insanların gitmeye korktukları Çağlayan Çocuk Parkı’nın bugünkü halini karşılaştırdık…


Anıların bir bir yok olduğu, sanki birilerinin, burada böyle anılar yaşanmadı dercesine yok etmeye çalıştığı, izlerin zamanla silindiği, tüm o güzel dokunun yok edildiği bir Lefkoşa’yı gözümüzün önüne getirdik. Çocuklarımıza ve torunlarımıza masal gibi anlattığımız yasemin kokusunun yerine nasıl kanalizasyon kokusuna teslim olduğumuzu, kısaca hepimizin gözleri önünde Lefkoşa’nın nasıl yok olduğunu düşündük…

35 yaşı çoktan devirmiş, artık “amca” veya “dayı” diye çağrılan iki Lefkoşa aşığı olarak, bir kez daha çaresizce üzüntülerimizi paylaştık. O dar, o temiz, o yasemin kokan sokakları adım adım yeniden yaşayarak…

Yeşile nasıl düşman olduğumuzu, ağaç ve parkların yerini, içinde yaşamayı bile hala öğrenemediğimiz devasa apartman ve süpermarketlerin aldığını, komşuluk ilişkilerinin yok oluşunu, bir günaydın’ın bile nerdeyse para ile alınacağı, teknoloji çağı 21. yüzyılın gerçeklerini konuştuk…

Eskiye rağbet olsaydı, Bitpazarı’na nur yağardı diyenleriniz olabilir. Evet, o günlerde bu kadar çok araba yoktu. Teknoloji, lambalı radyodan ve siyah beyaz televizyonun tek kanalından ibaret… Ayakkabının, elbisenin bayramdan bayrama siparişle yaptırıldığı günler… Mahallede bir evde pişen yemek, konu komşu kokusunu duymuş olabilir düşüncesiyle tüm mahalleye dağıtılırdı…

Bunları düşündükçe, yılların biriktirdiği o kültürün, geleneğin, insanlığın ve en az onlar kadar çevrenin insan eliyle nasıl yok edildiğini görmek üzüyor…

Meydanların, binaların özene bezene ve eski haline sadık kalarak korunduğu bir dünyada, bizler ne yazık ki hoyratça harcadık ve tükettik. Tükettik sonra daha da çok tüketme isteğimiz oluştu… Tükettik, tükettik… Sadece varlıklarımızı değil, kendimizi, o eski küçük ama bizim olan mis kokan Lefkoşa’yla birlikte insanlığımızı da tükettik…

Toplumların gelişmesi, ileri gitmesi için, hafızasını koruması gerektiği üzerinde hemfikir olduk. Ne yazık ki, biz ellerimizle hafızamızı sildik.

Peki ama bunları korumak için çok mu geç kaldık? Hayır. Yeşili, yasemin kokan kenti, günümüzün teknolojisiyle yeniden yaratmak zor değil. Yeter ki niyet olsun. Sevgili Ahmet Okan çok güzel vurguladı; yapabilmek için önce hayal etmeyi öğrenmek lazım. Galiba biz bunu bilmiyoruz. Yabancılar işte buna vizyon diyorlar…

 

YERİN KULAĞI VAR

AKANSOY’A KESİK: CTP’de parti içi kavga büyüyor. Hafta sonu Mağusa’daki örgütlere teşekkür ziyaretinde bulunan CTP Genel Başkanı ve Başbakan Yorgancıoğlu’nun bu ziyareti, genel sekreter ve Mağusa Milletvekili Asım Akansoy’a bildirilmemiş. Söz konusu ziyaretini İlçe Başkanı Erkut Şahali ve Belediye Başkanı Oktay Kayalp’le birlikte gerçekleştiren Yorgancıoğlu’nun, bu tutumu, CTP içerisindeki kavganın geldiği boyut açısından oldukça dikkat çekmiş ve Mağusa’da günün konusu olmuş… 

YABANCI KALMIŞ: Eğitim bakanı Mustafa Arabacıoğlu, dün Meclis kürsüsünde dedi ki, “Ben o açılışlarda, Eğitim Bakanı olarak, kendimi yabancı hissettim”. Ardından da, bunu tersine çevirmek, o okulları kontrol altında tutabilmek için ziyaretleri sıklaştırmak gerektiğini vurguladı. Kendilerini eleştirenlerin de olaya bu gözle bakmaları gerektiğini tavsiye etti. Arabacıoğlu’nun konuşması bir itiraf gibi görünse de, aslında bir mazeret gibi görünüyordu. İyi düşünülmüş, hazırlanmış bir mazeret.

İLKMİŞ GİBİ: KKTC lobiciliğe başlıyormuş. Hürriyet’ten bir muhabir, cehaletinden yazmış bunu, dünyadan haberi olmayanlar da yeni bir şeymiş kopyalamış. KKTC kurulduğu günden, hatta daha öncesinden her dönem, ABD’de lobi şirketleriyle çalıştı. Son yapılan ise, lobi şirketinin değişmesi olabilir, ya da sözleşmenin yenilenmesi. Bu cehalet o haberleri yazanların derinliğini ortaya koydu tamam da, devlete verilen zararın kimse farkında değil.

TOMA VAR, TOMAAA: Başbakan dün açıkladı, TOMA’nın satışı için yetkililer devredeymiş. Zararı azaltmaya çalışıyorlarmış. Yani zararın bir kısmı, yine de hanemize yazılacakmış. Yani sizin anlayacağınız, “kabul etmiyoruz” demekle bitmemiş iş. TOMA işinden toplum olarak iyi sıyırdık ama, ekonomik açıdan pek öyle olmamış.

ELEKTRİKTE BAŞKA BİR SORUN: Bu sütunlardan, elektrik sayacı takılmayanların kazıklanmaya devam ettiğini yazar dururum, ama kimse çıkıp da bir çare bulmaz. Şimdi yeni  öğrendiğim bir başka skandal. Bunu birçok bölgede yaşayanlar bilmez. Oysa bazı bölgelerde insanlar her günün bir kaç saatini elektriksiz geçirmekte. Karaoğlanoğlu ve Alsancak bunlardan biri. Nedeni de, AKSA’nın, Kıb-Tek ile arasındaki uyum sorunuymuş. AKSA’nın voltaj yükseltmesi nedeniyle her gün hemen hemen aynı saatlerde bu sorun yaşanıyor. Elektriksiz kalındığı yetmezmiş gibi, voltaj dengesizliği nedeniyle elektrikli araçlar zarar görüyor. Ek bir yatırım gerektiği, ancak yapılmadığı söyleniyor. Yeni Ekonomi Bakanı ya da yeni Kıb-Tek Yönetim Kurulu ilgilenir mi acaba?

GÖREVLERİNİ TAMAMLAMIŞLAR: Kemal Öztürk’le, oğlu Münir Öztürk’ün DP’deki görevlerinden istifa nedenlerini öğrendik. “Biz olamadık” demişlerdi. Bence yanıt DP Genel Başkan Yardımcısı Serhat Kotak’ın Ada TV’de söylediklerinde. Bakın ne diyor; “Nasıl bazı partilerde seçim sonuçlarının akabinde bazı değişiklikler olabiliyorsa bu bizim için de geçerli olmuştur. Nasıl ki UBP bir kabuk değişimi yaşamışsa bizde de bazı arkadaşlar görevi tamamlayarak devretme noktasına gelmişlerdir”… Demek ki Öztürk’lerin hizmetlerine ihtiyaç kalmamış. Yazık.

SENDİKALAR BEKLİYOR:  Bugün Başbakan Yorgancıoğlu ile görüşecek olan KTAMS heyeti, 2014 yılı bütçesinde yer almasını istedikleri taleplerini sunacak. Bütçe’den önce, çalışma hayatı ile ilgili düşünce ve taleplerini aktaracak olan KTAMS, bu taleplerinin önceden bilinmesi ve yeni bütçede yer alması için gayret gösterecek. Bu arada 20 gündür KTHY çalışanlarının sorunlarıyla ilgili Başbakan’dan randevu talebi bulunan Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı da,  hala randevu alamadığını söylüyor.

ZİRVEDEKİLER
Ferdi Sabit Soyer: Devletin dini yönlendirmesinin çok yanlış olduğunu ve yapılmaması gerektiğini kaydeden Soyer,  “Bizi yeterince dindar bulmadıkları için dini açıdan eğitmeye çalışıyorlar… Kimse, kimsenin dini inançlarına karışamaz… Kimse bize nasıl yaşamamız gerektiğini tarif edemez… Bu meselenin özü de budur”…

DİPTEKİLER:
Mustafa Arabacıoğlu: Milli Eğitim Bakanı Arabacıoğlu, İlahiyat Koleji’nin 3 yıl önce açıldığını, okul binasının temelinin de geçen yıl atıldığını, kendilerinin sadece okul binası temel atma törenine katıldığını belirtti. Orada kendini yabancı hissettiğini söyleyen Arabacıoğlu, bakanlığa bağlı bir okulun açılışına gittiğini, ancak hiçbir açılış fotoğrafında olmamasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Zaten kürsüdeki o konuşmayı da dublörü yapmıştı…

Çiftçiler Birliği, dün başkent Lefkoşa’da araçlı eylem yaptı. Başbakanlık önüne giden çiftçilerle görüşen Başbakan Yorgancıoğlu, kişi bazındaki kuraklık ödemelerinin bugün yapılacağını açıkladı

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar