Uzun yıllardır “Devleti” tartışıyoruz. Ön sözünü “çözümsüzlüğü ile tanınmamışlık” olması üzerine yazıyoruz! Buna karşılık müthiş bir hayal gücüyle büyük ülkelerin sistemleriyle programlarını uygulayacak planlar, yol haritaları yapıyor, çiziyoruz. Hiç olağan bir devlet olmamamıza karşın olağanüstü siyasetlerde her bir buçuk yıla bir seçim sığdırıyoruz.
Ve 46 yıldır öyle geldi böyle giderken ne huzuru yaşıyoruz ne istikrarı buluyoruz!
Fakat ısrarla hayal etmeye devam ediyoruz! Bu nedenle olmalı “yaşıyoruz” işte..
Buna karşın arada “kaygı” duyan yetkili ve sorumlular da var, “bu gidiş iyi gidiş değildir” diyen..
***
BU yurttaşlarımızdan biri, Kalkınma Bankası genel müdürü Saffet Barutçu.. Geçenlerde “Kamudaki hantal ve verimsiz yapı sürdürülebilir değildir” diyordu.
Ve bir kez daha hatırlamış oluyorduk: KKTC’nin ne kadar merkeziyetçi ve hantal bir yapıya sahip olduğunu. Seçilmişlerin siyasi makam tutkularıyla fantastik oluşlarını.. İcraatları değil adlarını öne çıkardıklarını…
Bunlara karşılık ve sonucunda bir Belediyeler Değişiklik Yasa Tasarısının on yıl sonra hazır hale geldiğini, bakanlar kuruluna sevk edildiğini de yeni öğreniyoruz!
Tabi bizim “belediyelerden” söz ediyoruz söylemeye bile gerek yok! Ki ne durumda oldukları ayan beyan ortalarda.. İflas etmeyeninin kalmadığını, beledi hizmetleri yerine getiremeyecek durumlara düştüklerini zaten görüp bilmeyen yok!
Ve bu aciz duruma düşmüş, on paraya muhtaç belediyelerin “reform” adını verdikleri bazı yasal değişikliklerini hazırlayıp Bakanlar Kuruluna sunmak için aradan on yılın geçmesi gerekti! Gelin de KKTC’e “hantal” demeyin. Ne hantalı, kaplumbağa kadar bile hızlı değil!
BAKIN Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Beyarmudu Belediye başkanı İlker Edip bu “değişimler için (çok özetle aktarıyorum) ne diyor?
“BU tasarı on yıldır bekliyor. Şu anda görüşülen Değişiklikler içinde reform mahiyetli hiçbir şey yoktur! Bu değişiklik tasarısı 51/95 sayılı belediyeler yasasındaki bazı madde ve tüzükteki rakamların güncelleştirilmeleridir!”
NE anlıyorsunuz bu açıklamadan? Belediyeler battılar ya! On yıldır bu iflasların durdurulması için alınacak tedbirleri bekliyorlardı ya! işte şimdi yapacakları değişiklerle Belediyelerin mesela topladığı vergi ve harç miktarlarını güncelleştirecekler! Yani günün koşullarına uyarlayacaklar. Dahası “Artık Belediyeleri sıkı denetime tabi tutacaklar!” HATIRLAYALIM ama bu memleketin devlet kademelerinde en çok olması gerektiği halde hiç olmayan neydi? “Denetim” değil mi? O zaman hangi mantıkla düşünürsünüz bu değişimi ve denetimi? Demek ki Devlet her şeyden önce denetim mekanizmalarını çalıştıracak reformist değişiklikler yapmalı ki kurumlarda da denetimini gerçekleştirebilsin..” Oysa ve hâlâ KKTC de “denetimin” adı var ama kendi yoktur!***
KALDI ki 2014 yılında Annan planı referandumunun gerçekleştirildiği 29 Haziran’da “Halkın Referandumuna sunulacak Anayasa Değişiklerindeki 21 Maddenin biri de Belediyelerle ilgiliydi.” Şöyle diyordu:
“ŞU anda yürürlükte olan Anayasa’ya göre Belediye Başkanları ve Belediye Meclisleri hiçbir şekilde görevden alınamazken 119’uncu Maddede yapılan değişiklikle Belediye organlarının hukuka aykırı işlemleriyle Belediyeyi bütçesinin en az onda biri oranında zarara uğratması halinde görevden alınmasının yolu açılmıştır.”
HAA! Şimdi yapın böyle bir değişikliği bakalım! Bakalım Belediye Başkanlıklarıyla Meclislerine aday bulabilir misiniz?
Neden? Çünkü dünya alem bilir ki seçilmiş belediye başkan ve meclis üyeleri bırakın “belediyelerini” onda bir oranında zarara uğratmayı, “batırdılar yeniden batırırlar” ki bir daha batırırlar ki asla kurtuluş olmasın!
Yine de on yıl sonra gelen “Belediye yasalarındaki bazı maddelerin güncellemesi değişimini icraat olarak olumlu buluyorum. Maazallah bir on yıl daha bekleyebilirdi!
***
NOT: KKTC’de görev yapacak askerleri taşıyan otobüs’ün Türkiye’de bir arıza sonucu devrilmesi ve dört kişinin şehit olmalarına “biz Kıbrıs Türkleri için öldüler” diyorum ve kendilerine Allah’tan rahmetler diliyorum.
