Güneş balçıkla sıvanmaz. Kaş yapayım derken, göz çıkaran durumuna düşmek de var. Ya da kendi ayağına kurşun sıkmak.
Son günlerde, kendi gözündeki merteği görmeden başkasının çöpüne takılmak durumları tam da bundan ibaret. Yaydan çıkan ok ters yöne dönüp bu yola tevessül edenleri vuracak.
Bunu buraya not ettikten sonra gelelim esas meseleye.
Her ne kadar eleştirilse de ben hala ısrarcıyım. En iyi kurumların başında, genelde yargı özelde de yargıçlık müessesesi gelmektedir. Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin üç ayda bir tekrar ettiği kamuoyu yoklamalarında da bu güven ve saygınlık tazelenmektedir.
Nereye gelmeye çalışıyorum? Bu meslekten çıkanların başarılarını görüp gururlandıkça, keşke bu gibiler, hayatlarımızda daha çok olsa, demekten kendimizi alamıyoruz.
Aşikardır ki, Yüksek Yönetim Denetçisi’nden bahsetmekteyim. KKTC’ye tek bir tane değil, her kuruma/daireye/oluşuma lazım olan bir yapılanmadan. İstenilince yapılabiliyormuş, dedirten bir insandan. Sistemin kokuşmuşluğuna hiç aldırmadan, yılmadan, korkmadan, olmaz denilen işlerin de başarılabileceğinden.
Müeyyidesi yokmuş! Bir de olduğunu düşünün. Yıkılırdı dünyalar!
Meclis çatısı altında elli tane benzeri olsa?
Hani İsveç, Norveç diye alaya alıyoruz ya kendimizi, kat kat üstün bir durumda olmak, çok da zor bir hayal değil, çok basit bir gerçek olurdu bizim için.
Ombudsman, son kararında yine harikalar yaratmış.
Aziz Nesin hikayelerinden biri sanırsınız ama gerçeğin ta kendisi;
Vatandaş, elindeki mücahit puanlarıyla 40 dönümlük bir yer almış. Yetmemiş, başka yerlere de müracaatta bulunmuş. Puanı yetmediğinden, puan satın almak için müracaatta bulunmuş. Bu süre altı ay, en fazla bir altı ay daha olabiliyorken, 24 (yirmi dört) yıla çıkıvermiş her nasıl olmuş ise! Bu 24 yılda kimler gelmiş kimler geçmiş? Bu konuda çeşitli defalar uyarılar da yer almış dosyada. Açıkça şöyle diyor Ombudsman: “Verilen uzatma izni gerçekleri yansıtmayan veya doğru olmayan beyanlarla 24 yıl boyunca uzatılmış ve bunun neticesinde 2 Nisan 2018 tarihinde Taşınmaz Mal Koçan Belgesi tanzim edilmiştir.”
İsim falan yazmadım. Beni ilgilendiren isimler değil, torpillerin büyüklüğü! 24 yıl gözlerden gizlenen, saklanan gerçek! Ve göstere göstere lades!
Yine aynı rapordan: “Tahsisten Mülkiyet T-Cetveli’ndeki puanlarının Kuzeyde tasarrufunda tuttuğu malları karşılamadığı, kesin hesaplaşma daha sonra yapılacağından fazla tutulan mallardan ilk etapta belirtilenlerin şahsın elinden alınmasına karar verilmiş olduğunu ve söz konusu kaynakların şahsın tasarrufundan alınıp, eşdeğere kaynak olmak üzere listeye konulmasını talep ettiği görülmektedir. Söz konusu yazı İskan ve Rehabilitasyon Dairesi’ne sadece bir kez değil, birkaç kez gönderilmesine rağmen gözardı edilmiştir ve/veya böyle bir talimat yokmuş gibi davranılmıştır.”
Yeter mi?
“Daha neler?” diyeniniz varsa, raporu okusun: (http://ombudsman.gov.ct.tr/anasayfa/haberler.aspx?ArticleIdPrm=10764).
“Başka ve daha, neler neler var acaba?” diye düşünmekten kendini alamıyor insan…
İçişleri Bakanı ve ekibi, benzer dosyaları bulup çıkarmalı “Çarşıdaki (Dimyad’a) pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” misali, verilmiş olan malın da iptali sağlanmalı ve sorumlular adaletin sıcak, şefkatli, yumuşak kollarına teslim edilerek, en ağır şekilde cezalandırılmaları sağlanmalıdır.
Sayın Bakan;
Temiz toplum, temiz ve farklı siyaset için sizden beklentimiz bu yöndedir.
Gönderin bu ve bu gibileri “mahkemeye” lütfen!
