Okuldan sokaklara ve nihayet sahnelere - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Magazin

Okuldan sokaklara ve nihayet sahnelere

Müzik öğretmenliğini bırakıp uzun süre sokak şarkıcılığı yapan Melek Mosso sahnelere yükseliş serüvenini anlattı:

 


AŞK NEFRET GETİRİR:

Türkiye’nin yıldızı iyice parlayan şarkıcılarından Melek Mosso, “Ne kadar çok seversen o kadar çok nefret olur. Nefretse, aşkın hastalıklı hali gibidir.” diyerek aşk korkusunu dile döktü

 

“Gölgen Yeter” adını verdiği single ile dikkat çeken pop müziğin yeni seslerinden Melek Mosso, samimi açıklamalarda bulundu. “Menajerim beni İstiklal Caddesi’nde şarkı söylerken buldu. Bugüne dek hayatımda açlığın veya susuzluğun bir önemi olmadı. Halkın içinden gelmek büyük bir avantaj. Para hiç umurumda değil.” diyen Melek yorumladığı eski şarkılarla sosyal medyada şöhreti yakaladıktan sonra kendi bestelerini seslendirmeye başlamıştı.

Show TV’de ekrana gelen “Çukur” dizisinde “Hiç Işık Yok” adlı şarkısının yayınlanması sonrası müzikseverlerin dikkatini çeken Mosso, sokak müzisyenliğinden gelmesiyle de ayrı bir ilgi konusu oldu.

Başarılı şarkıcı hakkında merak edilenleri keyif dolu bir sohbetle dile getirdi:

 

Müziği aşktan ve ayrılıktan bağımsız düşünmek olmaz. Peki, ayrılıklara dair senin düşüncelerin nedir?

Ayrılık ilk önce kadınları yıkar. Alıştığımız kokudan kopmak vurur geçer bizi. Erkeklerse ayrılığın ilk günleri özgür hissedip ne kadar üzgün olduklarını 3-5 ay sonra anlarlar. Şarkının sözlerine baktığımda “Hangi aşk adil ki?” sorusunu kendi kendime sordum. Sizce aşk adil midir?

Hiçbir aşk adil değildir. Hep bir taraf daha fazlasını ister ya da sürekli az verir. Önemli olan aşkı sevgiye dönüştürmektir. Bir adamı çılgınca veya ateşli bir şekilde sevmek yerine abini ve bir akrabanı sever gibi sevmeyi tercih ederim. Ne kadar çok seversen o kadar çok nefret olur. Nefretse, aşkın hastalıklı hali gibidir.

 

Müzikte üne kavuşmada yeteneğin payı nedir sence?

Siz bir yere gitmeye çalışıyorsunuz ama bazı insanlar sizin aşağıda olmanızı istiyor. O yüzden önünüze bir kaya parçası koyabiliyorlar. Doğru insan ve doğru reklamla karşılaşmak sanatçıyı başarılı kılar. Maalesef bizim ülkemizde yetenekli olmanız önemli değil, kimleri tanıdığınız ve kimlerin desteğine sahip olduğunuz daha önemli. Benim arkamda 2-3 büyük destekçi veya reklamını almış olduğum bir firma olsa daha çok bilinir olurdum. Ama her şeye rağmen sesime güveniyorum.

 

 

Sokak şarkıcılığı günlerini anlatır mısın?

Menajerim Candaş Örnekbeni İstiklal Caddesi’nde şarkı söylerken buldu beni. Uzun yıllar Beyoğlu, Bahariye, Kadıköy-Beşiktaş vapurunda ve sokaklarda halkla birlikte şarkılar söylüyordum. Hatta vapurda insanlar bana “Melek vapursever” diye sesleniyordu. İşte geçtiğimiz aralık ayına kadar sokaklarda çaldım. Çünkü önemli olanın insanın ruhuna dokunmak olduğunu biliyorum. Diğer taraftan halkın içinden gelmek büyük bir avantaj. Sahnede göz göze geldiğim insanın hangi şarkıyı dinlemek istediğini direkt anlıyorum. Ben, VIP değil halkın sanatçısıyım.

 

Neden 1990’lı şarkılar?

90’lar, günümüze oranla çok daha samimi ve sıcaktı. 2005’e doğru bu samimiyeti kaybetmeye başladık. Sound’lar disco sound’larına dönüştü. Artık bir şarkıyı bir şarkıdan ayırt edemiyorsunuz. Bütün aranjeleri 4-5 belli aranjör yapıyor. Geçmişte büyük şirketlerin başında sanattan anlayan adamlar vardı. Günümüzde kaşa veya göze bakan insanlar gelmeye başladı. Artık, üçüncü yeni dediğimiz nesil, kendi çemberini kurmaya başladı. İçlerinde iyi sesler ve iyi ruhlar var. 5-10 yıl sonra bu halkalar güçlenecek.

 

“Çukur” dizisindeki “Hiç Işık Yok” adlı şarkınızın şöhret adına size katkısı oldu mu?

Şarkımın Türkiye’nin en çok izlenen dizisinde çalması beni mutlu etti. Bu benim için çok önemliydi, iyi bir reklam oldu. Şarkım ilk çıktığında bir kesim demediğini bırakmamıştı. Dizide yayınlandıktan sonra adeta tanrıça ilan edildim. Bu vesileyle insanlar “Melek Mosso kim?” diye birbirine sordular.

Yakın döneme kadar sizi, “Şarkı cover’lıyorsun, üretmiyorsun” diye eleştiriyorlardı.

 

Yıl içinde iki besteni birden piyasaya çıkarmanın dönütü sana nasıl geldi?

Bir kesim beni hiç araştırmadan linç etti. Halbuki bestelerim de vardı. Sadece şarkı sözü yazmıyorum, hikâye, monolog ve şiir de yazıyorum. Hedeflerimden biri de fantastik hikâyelerden oluşan bir kitabı okuyucularla buluşturmak.

 

Müzik öğretmenliğini nede bıraktın?

Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun olduğum için yaklaşık 10 yıl müzik öğretmenliği yaptım. Uzun süre üniversite öğrencilerine müziğe dair bilgilerimi de aktardım. 2014-2016 yılları arasında Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu’nda da çalıştım. Ancak en nihayetinde, yaratmak eğitmekten daha baskın geldi. Öğretmenlik yaptığım dönemde teneffüslerde yazdığım besteleri artık ortaya çıkarmam gerektiğine karar verdim.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar