Eğitimi yönetenlerin ilgisizliği okul yöneticilerini artık isyan noktasına getirmiş… Geçtiğimiz hafta içinde Lefkoşa bölgesindeki 23 ilkokul müdür ve yöneticileri Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın kapısına dayanmışlar… Okullarda yaşanan sorunlarla yalnız başlarına ve eğitim bütçesinden bir kuruş almadan mücadele etmekten çok yorulduklarını belirtmişler. Sorunlar ve sorunların çözümü ile ilgili de bir de metin vermişler bakanlık yetkililerine…
Bu metinde; “Öğretmenler Yasası ve diğer yasalar çerçevesinde ödev, hak ve sorumluluklarını yerine getirmede sorun yaşatan öğretmen veya okul çalışanları ile ilgili tutulan raporların bakanlık tarafından zamanında dikkate alınmadığı, yanlı tutum sergilendiği ve sorunların ötelendiği ve bu durumun okul yöneticilerini zorda bıraktığını, ilerde bu gibi olaylardan doğacak sıkıntılarda okul yöneticilerinin sorumluluk almayacağı” açık açık yazılmış…
Özellikle ilköğretimde son yıllarda tavan yapan ve bakanlığın ilgisizliğinden, sorunları ötelemesinden kaynaklı problemlerin varlığı eğitim camiasında hep konuşulur oldu. Çok sayıda müdürün de sırf bu gerekçeler nedeniyle geçtiğimiz 1-2 yıl içinde emekliye ayrıldığını da biliyoruz.
Okul müdürlerinin bakanlığa yaptığı bu toplu ziyaret pek de alışılmış bir durum değil. Belli ki bıçak kemiğe dayanmış. Bu sistemsizlik içerisinde okul yöneticilerinin eli kolu bağlı… Öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin beklentilerinin değiştiği 21’inci yüzyıl eğitim anlayışında, okul yöneticilerinin eski anlayışlarla, eski yasal düzenlemeler bir yere varması mümkün değildir. Bir de bakanlığın ilgisizliği buna eklenince, okul yöneticileri sorunların çözümünü başka yerlerde aramaktadır.
Belki bakanlığın kapısına dayanan Lefkoşa bölgesi müdürleri gibi görünse de tüm KKTC’de sorunlar aynıdır. Ülkenin diğer bölgelerinde de okul yöneticilerinin toplantılar yaptıkları bilinmektedir Öyle anlaşılıyor ki, her geçen gün de sorunlar daha da büyümektedir.
Düşünün ki 2016-17 öğretim yılının sonuna yaklaşıyoruz. Bugün KKTC genelinde 20 ilkokul müdürsüzdür. 21 de müdür yardımcısı eksiktir. 17 ilkokulda öğretmen eksikliği vardır. Böyle bir ortamda ne okul yönetiminden, ne denetimden, ne de doğru dürüst eğitimden bahsetmek mümkün mü? Öğretim yılının sonuna geliyoruz ve hala bu eksiklikler giderilmedi. Peki bu durumda sendikalar eylem veya grev yaparsa haksız mı?
*********
Daha da vahim olanı yazayım. Kamu Hizmeti Komisyonu(KHK) 2 Ağustos 2016’da yayınladığı genelge ile 10 ilkokul müdürü, 10 da müdür muavini münhali açtı. Münhal sonucunda 19 Eylül 2016’ya kadar başvuru kabul edildi. Çok sayıda kişi bu münhallere başvurdu ve sınav tarihini bugün oldu hala bekliyor. Yalnız burada KHK’nın bir suçu yok. KHK, Eğitim Bakanlığı’nın başvuranların kriter puanlarını hesaplamasını bekliyor. Münhal duyurulalı yedi ayı geçti, başvuranlar hala bekliyor. Okullar bu öğretim yılını da müdürsüz ve yöneticisiz geçirecek. Ne yazık ki eğitimi yönetenlerin vizyonu bu kadar… Daha fazlasını beklemek saflık olur.
Mesela ben merak ediyorum. Bugün ilköğretimde 20 okul müdürsüz, 21 de müdür muavini eksik. Okullar nasıl gidiyor? Bir ihtiyaçları var mı? diye merak eden bakanlık yetkilisi var mı?
Ortaöğretimde de durum bundan farklı değildir. Ortaöğretimde de ciddi yönetici eksiklikleri mevcuttur. Bu kadar basit konuları çözmekte zorlanan bir bakanlık, 21’inci yüzyılın çağdaş eğitim anlayışlarını nasıl bu ülkeye kazandıracak merak ediyorum.
E işte bizimkisi de “ölü gözünden yaş beklemek” gibi bir şey…
