Geçitkaleli Derviş Çobanoğlu, hobi olarak başladığı oyma işini ileri götürerek sanata dönüştürdü
Ali ELMAS
Geçitkale köyünde ikamet eden 57 yaşındaki Derviş Çobanoğlu, ülkede yaygın olmayan bir mesleği icra ediyor. Odun ve tahtadan birçok ürün elde eden Çobanoğlu, bu yaratıcı mesleği ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Uzun yıllar matbaacılıkla uğraştığını söyleyen Çobanoğlu, 2000 yılında ülkede yaşanan ekonomik kriz sonrasında Güney Kıbrıs’a çalışmaya gittiğini ve 8 yıl Güney Kıbrıs’ta çalıştığını belirtti.
Güney Kıbrıs’ta 8 yıl çalıştıktan sonra Kuzey’de çeşitli işler yaparak hayatını devam ettirdiğini belirten Çobanoğlu, pazarlamacılık, dağıtımcılık ve depo görevlisi olarak çalıştıktan sonra 2012 yılında İskele’de faaliyet gösteren bir matbaada çalışmaya başladığını belirtti.
Hobi olarak başladı
3 sene bu matbaada çalıştıktan sonra iş yerinin kapanmasından dolayı işsiz kaldığını belirten Çobanoğlu, daha sonra evde hobi olarak, tahtadan ve ahşaptan bir şeyler yaparak günlerini geçirmeye başladığını belirtti. Çobanoğlu ahşap ve tahtadan önce evinin ihtiyacı olan sehpa, koltuk gibi dekorasyonları yapmaya başladığını ve daha sonra bu işi geliştirdiğini kaydetti.
“Yaptığım işleri sosyal medyada sergiliyorum”
Çobanoğlu, ahşap işine başladıktan sonra tahtaların yanı sıra zeytin ağacını keşfettiğini, zeytin ağacından birçok dekorasyon üretebileceğini fark ettiğini belirtti. Bölgede zeytin ağacının çok olduğunu belirten Çobanoğlu, zeytin ağacından akla gelebilecek her şeyi yapmaya başladığını söyledi. Çobanoğlu bu işe önceleri hobi olarak başladığını daha sonra sosyal medyadan yayınladığı işlerin çok ilgi gördüğünü, sosyal medyayı, yaptığı işleri sergilemek açısından aktif bir şekilde kullandığını dile getirdi.
“İş aramadım çünkü ihtiyacım olmadı”
Derviş Çobanoğlu daha sonra kendini geliştirerek tahtadan ve odundan orta sehpalar ve avizeler üretmeye başladığını ve bu işin kendisine iyi bir gelir kaynağı olduğunu söyledi. İş aramadığını ve ihtiyaç duymadığını da belirten Çobanoğlu, evini geçindirecek kadar bir şeyler kazandığını, normal bir sehpayı piyasa değerinin çok altında vererek hem müşteriyi memnun ettiğini hem de onları yüksek bedellerden kurtardığını belirtti.
“Doğal ürünler, tanınmış firmalarda çok pahalıya satılıyor”
Çobanoğlu, kendisinin yaptığı doğal ürünlerin tanınmış firmalarda çok pahalıya satıldığını, kendisinin aynı kalitedeki ürünü daha ucuz fiyata insanların hizmetine sunduğunu, ve pahalı mağazalardan ürün alamayacak insanlara hizmet verdiğini belirtti.
Çobanoğlu, bu işin çok zahmet isteyen bir iş olduğunu belirtirken, sipariş üzerine çalıştığını, ürünleri yapıp showroomlarda sergilemediğini, gelen siparişler üzerine eşya yaptığını belirtti. Yaptığı işten dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Çobanoğlu, başka yerde çalışmak yerine sevdiği işini evinin avlusunda yaptığını ifade etti.
“Bu iş ile stresimi de atıyorum”
Odun ve tahtalar ile uğraşırken stresten de uzaklaştığını belirten Çobanoğlu, özellikle odun ve tahtaları birer iş haline getirdiği zaman onu izlemenin paha biçilemez olduğunu belirtti. İşinin en önemli tarafının geri dönüşüm olduğunu belirten Çobanoğlu, yakılacak veya atılacak olan odunları ürüne çevirdiklerini ve insanın kullanımına sunduklarını belirtti.
“Amacım daha büyük atölyelerde çalışmalarımı sürdürmek”
Ahşap işleri ile uğraşıp hayatını devam ettiren Derviş Çobanoğlu, en büyük amacının daha büyük atölyelerde çalışmalarını sürdürmek olduğunu ancak yaşanan bu ekonomik krizde bunun pek de mümkün olmadığını söyledi. Çobanoğlu, Geçitkale köyünde 3 tane atıl durumda bulunan atölye olduğunu, hiçbirinin de kullanılmadığını sadece 2 tanesinin satılık olduğunu ancak kendisinin bu dükkanları satın alabilecek ekonomik güçte olmadığını belirtti. Devletin bu konuda kendilerine kredi açısından yardımcı olması gerektiğini, olduğu takdirde işlerin daha çok ilerleyebileceğini hatta 2-3 gence de istihdam sağlayabileceğini belirten Çobanoğlu, 2-3 gencin bu işe başladığında bu mesleğin ada da daha çok yaygınlaşabileceğini belirtti.
“Doğal ürünler sadece Kıbrıs’ta değil dünyada da ilgi görmeye başladı”
Çobanoğlu, bu tür doğal işlerin sadece Kıbrıs’ta değil dünyada da ilgi görmeye başladığını, böylesine değerli ürünlerin yapan kişilerin atölyelerinin olmamasının da en çok üzüldüğü nokta olduğunu dile getirdi. Kendisinin de evinde derme çatma bir branda altında böylesine değerli bir mesleği icra ettiğini belirten Çobanoğlu, ekmek parasını kazanmaya çalıştığını belirtti.
