O ZİNCİRİ KIRABİLSEK, UÇACAĞIZ… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Mayıs 8, 2024
Köşe Yazarları

O ZİNCİRİ KIRABİLSEK, UÇACAĞIZ…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

“KKTC ekonomisi nasıl kurtulur”… Bu kez de TKP-YG Genel Başkanı Mehmet Çakıcı vermiş reçeteyi.

Defalarca yazdığım için, bu konuda çıkan her haberin üstüne atlarım. Herkesin malumu, gizli değil, bilinmeyen değil; araştırmaya, keşif yapmaya da gerek yok. Ama her nedense bu reçeteyi uygulayacak bir babayiğit çıkamaz bir türlü. Her hükümet programına süs olsun diye yazılır da, iş uygulamaya geldiğinde, kiminin işine gelmez, kimi cesaret etmez. Onun için de KKTC ekonomisi kurtulacağına günden güne batar, her geçen gün daha da bağımlı hale gelir, kurtarmak zorlaştıkça zorlaşır, adeta hayal olur.


Çakıcı reçetesinde malum çareleri bir bir yazmış.

Bir kere planlama yok. Başa gelen bütçe rakamlarına şöyle bir bakar, bu bütçenin nasıl içinde kalırım diye boğulur gider. Ankara ile ilişkileri iyiyse, biraz oradan bir şeyler getirir, ama kalkınmaya ya da kurtuluşa yaramaz, sadece günü kurtarmaya çalışırlar. Şu anda Tufan Erhürman da yeni döneme başlık olarak planlamayı koydu, ancak henüz detaylarını bilmiyoruz.

Her neyse; bu ülkede para çok. Dağ taş para kaynar, biz parasızlıktan grak grak ederiz.

Önce şu para basma makinesi sanal bet durumları. Çakıcı soruyor, “Sanal betten 2 milyon dolar gelir elde edilebileceği konuşuluyor. Şu anda devletin elde ettiği gelir nedir”… Tısssss….

Yasal olanı da yasa dışısı da, kazandıkları parayı nereye harcayacağını şaşırmış durumda. Devlet, yasal olandan hak ettiği vergiyi bağışladığı gibi, kaçak olanı da yasallaştırmaya çalışmıyor. “O zaten yasa dışı” diyor, göz yumuyor. Öyle olunca da kayıt dışılık, kayıtlı ekonominin birkaç katına çıkıyor. Bizler burada ah vah çekerken, devlet fakru zaruret  içinde “Birkaç milyon para bulsam” diye dövünürken, bu topraklarda birileri yasa dışılıkla paraya katıyor.

Vergi adaletsizliği de bunun ağababası… resmen devlet eliyle yaratılan kayıt dışılık. Öylesine muafiyetler var ki, eğer bir yerlerde ücretli değilsen, en düşük ücretlinin ödediği vergiyi ödemen mümkün… Bir banka memurunun yılda ödediğini bile bulmuyor lüks hayatlar yaşayan koca koca işletme sahiplerinin yıllık şahsi vergisi… Onların suçu değil, kural böyle, yasa böyle, devlet eliyle…

Ya muafiyetler… Adam otel yapar, beş senede kumarhaneden maliyetini çıkarır, o muafiyet hiç bitmez. Üniversiteler ha keza. Niye her gün mantar gibi yeni kumarhaneler, yeni üniversiteler açılır sanırsınız? Galiba tam 21 çeşit muafiyet var. Dünyada böyle bir çarpıklık olmaz, böyle kamu yönetimi olmaz, böyle bir yapıya “ekonomi” denmez… “5 yılı doldurana muafiyeti bitir” diyor Çakıcı. Yok, bizde ömür boyudur o muafiyetler. Ne de olmasa onlar oy deposudur, dokunulmazlıkları vardır.

Destekler ayrı hikaye… Kimdir, nedir bakılmaz. Devlet memuru üretici sınıfından destek başvurusu yapar, kim kime dum duma. Falanca örgütte güçlüdür insanlar, kırsınlar mı şimdi?

Kırılması gereken zincir budur. Ayağımızdan, boğazımızdan, özgürlüğümüzden boğan zincir budur. Kendi kendimizi pranga mahkumu yapmışız, kurtulmak için bir çaba yok. Kalkınmaymış, üretimi arttırmakmış, yeni iş alanları yaratmakmış, ne olduğunu bile unuttuk…

Statüko, statüko denir ya; tercümesi budur. Hem siyasi hem maddi çıkarı olanlar da bekçisi… Bunu en kısa sürede, radikal bir şekilde yıkmaya kararlı olmayan kim isterse iktidar olsun, biz bu prangadan kurtulamayız. Hele bir kurtulsak, uçacağız ama kendi kanatlarıyla uçmayı istemeyenlerle, cesaret edemeyenler arasında kaldık.

Kim cesaretlendirecek siyasi partileri? Biz, Kıbrıs Türk halkı. Toplumsal talep haline getireceğiz. İsteyeceğiz, örnekleri çoğaltacağız, deşifre edeceğiz. Bakın, kayıt dışı paraları çağırıyorlar, yüzde 2,5 gibi komik bir vergiyle, siz emekçiler, yüzde kaç ödüyorsunuz? Size vergi barışı var mı? Olmaz ki, baştan ödeniyor sizin verginiz, size soran yok ki… Bakıyorum, yine de kimsenin sesi çıkmıyor.

Biri çıkıp “Para yok” mu dedi, yapıştıracaksınız sanal bet’i… Başkası “Bütçe açık” mı dedi, bağıracaksınız, “Kaldır o muafiyetleri”… Sizin ensenizden borçlanmaya mı gidiyor, “yükselt kumarhanenin vergisini”… Bakmayın abur cubur haberlerle kafanızı meşgul edenlere. Bizim gerçeğimiz budur. Ve bu gerçeği çoğu dile getiremez, bunu bileceksiniz. Kurtuluş için siz sesinizi yükselteceksiniz. Şaka değil, kurtulmakla kalmayacağız, kalkınacağız…

Yok eğer suni gündemlerle oyalanmaya devam edersek, zaten boş verin, yaşayıp gideriz, nereye kadar giderse.

 

YERİN KULAĞI VAR

TATAR ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR:

Bu kadar zamandır biz bunu niye düşünemedik diye kızıyorum kendi kendime. İki devletli çözüm modelinin mucidi Ersin Tatar bizi şaşırtmaya devam ediyor. “Onlar Yunan ve Hristiyan. Biz ise başka bir ırkız. Biz Türkçe konuşuyoruz, dinimiz İslam ve anavatanımız Türkiye” diyerek hepimizi bir kez daha ters köşe yaptı. Siz bunu biliyor muydunuz? Yoksa hepimiz insanız mı diyorsunuz? Tatar bizim için şans mı, şansızlık mı artık siz karar verin…

SIKAR BİRAZ:

Şu saat oldu hala ses yok. Ucuzcu bakan  tartıştığı Maliye Bakanına sünnetçi korkusu verip, “Pazartesi Maliye Bakanlığının elektriğini kesmeleri için talimat vereceğim” demişti. Şu saat oldu hala maliyenin elektriğinin kesildiğini veya böyle bir talimat verildiğini duymadım. Aklınca Maliye’ye göz dağı verdi. Onu yapabilmek için oturduğun o koltuğu bırakmaya hazır olmalısın. Ama nerde sende o yürek. Ama takır takır hepsinin görev zararını ödeyen bizlerin yine elektriğimiz kesik. Günde birkaç saat rutine bağladılar.

 

DURDURUN İNŞAATLARI:

İnşaat Müteahhitler Birliği başkanı Cafer Gürcafer, “Ülkemizde her isteyene ev satılmamalıdır. Çünkü demografik yapımız da olumsuz etkileniyor” dedi. İyi de o zaman dikilen beton blokları durdurun. Bu ülkenin ihtiyacı belli. Bırakın yeni inşaatı, halen bitmiş ve yarım inşaatlar bile ihtiyacın kat be kat üstünde. Ülkenin demografik yapısı değişiyor diyorsunuz da bu adanın insanı olarak o sınırı çoktan aştık, kendimizi bulmakta zorlanıyoruz. Kusura bakmayın ama rant uğruna ülkeyi beton yığınına çevirdiniz…

 

 

GEÇMİŞİ BIRAK, ŞİMDİYE BAK:

Maraş kökenli Rumların öfkesine ve suçlamalarına maruz kalan Rum lider Anastasiadis, “Annan planı referandumunda, iade edilmesi söz konusu olan Maraş, Güzelyurt ve diğer bölgeler uğruna, siyasi bedeline ve liderliğini yaptığım partinin ayrışmasına bakmadan, hayatımı da riske atarak, ‘evet’e liderlik ettim” diyerek kendini savundu. Oysa aradan geçen 17 yılda o günün tam tersi bir pozisyonda duruyor. 2004’de plana sözde ‘evet’ diyen, partilisini bile ikna edemeyen Anastasiadis şimdi olası bir çözümün önündeki en büyük engeldir.

 

HAYDİ BAKALIM SEN DE YAP:

Hamasetle ona buna saldırmak kolay, yapabilir misin bunu? Güney Kıbrıs okullar açılacak diye, 50 bin tane tek kişilik sıra yaptırmış, okullara yerleştirmiş. Bizim buralarda hala “Ya açacağız, ya açacağız” diye efelenmeler, başka bir şey yok. Ne yaptınız, hangi okulunuz hazır.  Pandemi konusunda ne tedbiriniz var? Bırak pandemiyi, 2 yıldır kapalı olan okullar ne alemde? Boş versenize… Ha, doğru biz ayrı bir ırktık değil mi? Bizde böyle.

 

KAÇAKLAR AŞILI OLABİLİR Mİ?:

Uyuşturucudan yakalanıyor, kaçak; trafik kazasında yakalanıyor, kaçak. Başka bir suçtan yakalanmasalar, kimsenin haberi olmayacak, tesadüfen bulunuyorlar, aşı olmalarını ya da test yapmalarını bekleyebilir misiniz? Bunlar sokaklarda rahatça gezerken, vaka sayısı nasıl düşsün? Polis, mahkemeler bunlarla dolu. Şu anda kaç polis yine pozitif, kaç polis karantinada biliyor musunuz? Anında sınır dışı et gitsin, çekeceği ceza halkın sağlığından daha mı önemli?

 

BİZ DE BÖYLEYDİK:

Dönüştük, dönüştürüldük diye şikayet ederiz de, korumak için bir şey yapmayız. İspanyollar kapı önü muhabbetlerini “Somut Olmayan Dünya Mirası”na sokmaya çalışıyorlar. Başarırlar, başaramazlar ayrı hikaye ama “bu bizim kültürümüz” diye ilan etmeleri bile bir şey. Bakmışlar akıllı telefonlardan sonra bu kültür kaybolmaya başlamış, farkındalık yaratmışlar, kendi kendilerine hatırlatmışlar. Ne düşündüğünüzü biliyorum, ‘bu karmakarışık nüfusla Kıbrıs kültürü mü kaldı’ diyorsunuz, siz de haklısınız. Kapılara pekileri çiftelerken, kapı önü sohbeti mi olur?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar