O KAPI - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

O KAPI

Ahmet OkanAhmet Okan

1960’lı yılların içi.

Cumhuriyet kurulacak.


Eli kulağında.

Görüşmeler de tamamlanmış vaziyette.

Fısıltı gazetesi devrede…

O güne kadar cemaat Ya Taksim Ya Ölüm sloganı ile doldurulmuş,

İnsanlar Taksim’in kutsal bir dava olduğuna inandırılmıştı.

İnanmayanlar mimleniyordu zaten.

Bir tarafta Enosis, diğer tarafta Taksim uğruna kan akıyordu…

O dönemler Lefkoşa Türk Lisesi toplumun en dinamik kesimlerinden biri.

Kimi genç öğrenciler de TMT’ye katılmakta…

Genç Liseliler arasında “Bir Bayrak altında Cumhuriyet kuruluyor“  şeklinde haberler yayılınca,

Hepsi de feveran edip bu işe karşı çıkarlar.

Nasıl çıkmasınlar ki!

Hani Taksim milli bir davaydı?

Bu tek Bayrak da nereden çıkmıştı!

Türk Bayrağına ne olacaktı?

Konu Ergün Vehbi’nin anıları arasında  “Çıplak Gerçekler” adlı kitapta anlatır…

Gençler hemen sokağa dökülme kararı alırlar.

Mağusa’ya da haber salınır.

Miting eşzamanlı düzenlenecek.

Victorya Kız Lisesi’nin öğrencileri de haberdar edilir.

Onlarsız olmaz.

Miting kızlı erkeli olacak…

Neticede sokağa dökülürler.

Belirli bir güzergahta yürüdükten sonra TC Elçiliğinin önüne gelirler.

Öyle ya,

O güne kadar Taksim konusunda azmettiriliyorlardı.

Ne oluyordu?

Koca Türk devleti davadan mı dönmüştü?

Bu kez tepkiler Elçiliğe yönelir.

O heyecan içinde gençler Elçiliğe karşı Ya Taksim Ya Ölüm diye sloganlar atarlar…

Kapısının önüne yığılan gençlerin öfkesini gören devlet büyükleri küplere biner.

Bu işin içinde komünist parmağı ararlar.

Zaten “Komünizmin başı görüldüğü yerde ezilmelidir” şeklinde Atatürk’e mal edilmiş bir söz ile beyinler yıkanıyordu.

Bu söz Türkiye’de solcu devrimcileri katletmek için de kullanılıyordu.

Kızılay Meydanında Atatürk’ün kalpaklı bir resminin altında, onun imzası ile asılmış bir pano Ankara’ya okumaya giden öğrencilerin hafızalarındadır…

Neticede, gençler sorguya alınır.

Aralarından 21 kişi olayları anlatarak imza koyar.

Dr. Küçük onlara şöyle der:

“Biz sizler için oralarda mücadele yaptık, cumhuriyet kurduk, siz bizi burada vatan haini ilan ettiniz.”

Sonra diğer öğrencilerden 21 kişinin yüzüne tükürmelerini ster.

Birkaç kişi tükürür gibi yapar,

Diğerleri de kaçar…

Daha sonra Burhan Nalbantoğlu gençlere gelir ve “Korkmayın bu cumhuriyet 6 ay bile sürmeyecek size söz veriyorum.”

Öyle olur,

6 ay değil ama, 3 yıl kadar sürer ancak…

Gençleri sorguya çeken dönemin TC Elçilik Müsteşarı ise gençlerin yüzüne karşı şöyle bağırır:

“Benim hükümetime karşı miting yaptınız. Bu ne cüret.  Hangi komünist sizi yönlendirdi, buraya yolladı?”

Anlaşılan gençler pek şaşırmışlardı,

Kendileri TMT’ci milliyetçi miydiler?

Yoksa komünist miydiler?

Hâlâ o elçiliğin kapısının önüne giderek mitingler yapılıyor, sloganlar atılıyor.

Gerçekten,

Yarım asrı aşkın zamandır kim bunları o kapıya yolluyor?

TMT’ciler mi?

Komünistler mi?

(2016)

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar