2019 yılı KKTC için kötü bir yıldı. Maalesef 2020 de bizim için kötü geçecek! Bir ülke nüfusunu bilmediği sürece, geleceğini tasarlayabilir mi? Elbette hayır! Yalnızca “planlamış” gibi yapar.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın bile emin olamadığı nüfusumuz, bizi sona doğru sürüklemekte. Bilinen tek gerçek nüfusumuzun “biraz kalabalık” oluşu. Çok üzgünüm ama küçük bir adada yaşadığımız unutulmakta. Umarım en kısa zamanda Yurttaşlık Yasası hayata geçirilir ve ülke geneli geniş kapsamlı bir nüfus sayımı gerçekleştirilir. Ayakları yere basan çözümler üretmek için veri en değerli bilgidir ve yoksunluğu bizi kaosa sürükler. Tıpkı bugün yaşadıklarımız gibi.
Elbette geldiğimiz durumun sorumlusu, son hükümet değil. Gelmiş geçmiş tüm hükümetler yanlış ve popülist yaklaşımları sonucu bugünlere geldik. Kendi vatandaşına bile hizmet vermekten aciz bir hükümet, artan nüfus karşısında ne yapıyor, şöyle bir göz atalım:
Aslında küçücük bir ada oluşumuza atıf yapma sebebim, son zamanlarda gerçekten insanı çileden çıkaran ve dev bir sorun yumağı haline dönüşen trafik.
Maalesef toplu taşıma yok, vizyon yok ve nüfus kalabalık. Tüm bunların üzerine bir de alt yapı bozuklukları, yolların güvensizliği, cep telefonları ve zifiri karanlık da eklenince sonuç; çarpışmalar, yaralanmalar ve ölümler. Acil seferberlik ilan edilmeli ve yollar ölüm tuzağı olmaktan kurtarılmalıdır. Artan nüfus için gereken önlemler alınmalı, ya yollar genişletilmeli ya da yol güvenliği sağlanmış yeni yollar hayata geçirilmelidir.
Nüfustan en çok etkilenen alan, tartışmasız sağlık hizmetleridir. Sağlık Bakanı Ali Pilli, “2020 sağlıkta çözüm yılı olacak” dedi. Ama işler pek öyle görünmüyor. Bu kez sağlık politikalarımızın çuvalladığını göstermek için ilaç yok, alet bozuk demeyeceğim, yalnızca bir doktorun isyanını dile getireceğim.
Dr. Özcan Hüdaverdi’nin paylaşımı şöyle:
“Çok üzülerek yazıyorum. 2008 ocak ayından itibaren Girne Dr. Akçiçek hastanesinde kendimden çok ödünler vererek elimden geldiği kadar tüm hastalarımıza yardımcı olmaya ve şifa bulmalarını sağladım.
Bin şükür ki binlerce yüreğe dokundum ve alnımın akı ile yürüdüm..
5 gündür tek dahiliye uzman hekimi olarak elimden geldiğince hizmet vermekteyim.
Dahiliye branşı Akçiçek hastanesinde temel branş görevi yapmakta, çünkü ilgili branşların olmaması üzerine diğer branşlara da dahiliye hizmet vermektedir.
Kontrolsüz bir biçimde artan nüfusa karşı, yıllardır dahiliye branşının eksik olması ve günün sonunda bu şekilde tek doktor olarak hizmet vermek şahsen tüm sağlığım bozulmuş durumdadır.
Ağır şartlarda görevimi tek başıma bu şekilde bozulmuş sağlığım ile sürdürmem mümkün olmayacağını ve çok üzülerek Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nden ayrılmayı düşünüyorum..”
https://gazeddakibris.com/bir-doktor-daha-istifa-noktasina-geldi/
KKTC okur yazar oranı en yüksek ülkelerden biri. Eğitim sektörü ise ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olarak görülüyor, ama ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bir ülkede eğitimin lokomotif sektör olabilmesi için kalitenin yüksek olması gerekir. Herkesin sizin eğitim sisteminizi konuşması ve alkışlaması gerekir. Oysa biz ilköğretim ve ortaöğretimde çocuklara sınıf bile bulamıyoruz. Başka amaçlar için yapılan binaları da sınıf olarak kullanıyoruz. Sınıflar ortalama 38 kişi civarı ve AB normlarının çok üzerinde. Geçtiğimiz günlerde eğitim çalıştayı yapıldı. Merak ediyorum bu çalıştay yapılırken nüfus da göz önüne alındı mı? Bugünün bilinmeyen nüfusu 10 -15 yıl sonrasında kaç kişi olacağı öngörüldü mü? Şu an nüfus patlaması yaşanan okullarımıza çare olacak yeni okul yapmaktan bile aciz bir durumda iken, uygulanacak hangi vizyon kalabalık sınıflarda anlamını bulacaktır? Ayrıca bu nüfusa eğitim verecek öğretmen sayısı yeterli mi? Birçok öğretmenin 2 ya da 3 okulda görevlendirilmesi çocukların eğitimini, öğretmenlerin psikolojisini nasıl etkilediği de çalıştayda konu kapsamına alındı mı? Benimki de soru işte. Niyet sorunlara çözüm bulmak olsaydı ülke zaten bu hali almazdı.
Yarın yeni yıl, yeni umutlar umarım 2020 güzelliklerle gelsin. Mutluluk ve huzur hepimizin kapısını çalsın. Mutlu yıllar…
