CERN’de yapılan araştırmalar sonucunda, bilim insanlarının yıllardır kafasını karıştıran antimaddenin gizemi çözülebilir. Bu gelişmeye, Dünya’ya yakın bir nötron yıldızının ışık halkası imkân sağladı.
Maddenin atom altı ölçekteki karşıtı olan antimadde, yaklaşık 100 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor. Antimaddenin doğası ve diğer madde tipleriyle olan etkileşimi, CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC) yapılan araştırmalara rağmen büyük oranda bilinmezliğini koruyor.
Yaklaşık 10 yıl önce, bilim insanları elektronun antimadde versiyonu olan pozitronu keşfetmişti. Pozitronlar, esrarengiz bir biçimde dünyanın yakınında çok sayıdaydı. Yeni keşfedilen bir kozmik yapı, bunun nedenini açıklamamıza yardımcı olabilir.
NASA, yeni keşfiyle bir gizemi daha çözüme kavuşturabilir:
NASA’daki araştırmacılar tarafından Physical Review D. dergisinde yayınlanan bir makaleye göre NASA’nın Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu, zayıf düşmüş ancak devasa yüksek enerjili ışık parıltılarıyla çevrelenmiş, Dünya’ya yakın bir pulsar (bir nötron yıldızı türü) keşfetti. Çıplak gözle görebilseydik nötron yıldızının ışık halkası gece gökyüzünde Ay’ın dolunay hâlinden 40 kat daha büyük olacak şeklide karşımıza çıkacaktı.
Pozitron bombardımanının nedeni Geminga mı?
Yıldızın atomik çekirdeğinin azalmasından kaynaklı artan elektromanyetik radyasyon olan Gama ışını parıltısı, 1972’de tespit edilen Geminga isimli nötron yıldızından kaynaklanıyor. Geminga, Gemini takımyıldızında ve yaklaşık 800 ışık yılı uzaklıkta bulundu.
Bilim insanları yakın zamanda yıldızdan gelen Gama ışınlarını, yayılmış ışınlardan ayrıştırmayı başardılar. Bu ayrıştırma işlemi, ışık halkasının görünür olmasını sağlarken Dünya’nın yakınında pozitron miktarının %20’sinin nedeninin Geminga olabileceğini ortaya çıkardı.
Araştırmacı Mattia Di Mauro, gözlemlerinin kaynakların kozmik ışınlara nasıl katkı sunduğunu önceden kestirmek üzerine çalışmanın önemini gösterdiğini söyledi. Di Mauro, çoklu mesajlaşma astronomisi olarak bilinen yeni ve heyecan verici bir alanın geliştiğini, bu alanda evreni ışığın yanı sıra kozmik ışınların da olduğu çoklu sinyalleri kullanarak araştırdıklarını kaydetti.
