Ne Kıb- Tek’miş arkadaş… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Ne Kıb- Tek’miş arkadaş…

Hüseyin Ekmekçi

 Türkiye’den gelen su, Akıcılar ve Lapta’nın bir kısmına gitmiyor.

Doğal eğimle de taşınamıyor.


Peki ne olacaktı?

Elbette pompa istasyonu ile aktarılacaktı…

Akıncılar ve Lapta için pompa istasyonları yapıldı, TC finansmanı ile…

Geriye ne kaldı?

Elektriğin bağlanması ve Akıncılar ile Lapta’ya su verilmesi.

Aradan dört ay geçti.

Üstelik, olayın dramatik yanı burada…

KKTC devletinde para yok.

Devreye DSİ Ve TC Lefkoşa Büyükelçiliği giriyor.

Kıb- Tek “sterlin üzerinden fatura” keserek parayı Elçilikten alıyor.

Yani…

Pompa istasyonunu Türkiye yapıyor…

Elektrik bağlanma ücretini Türkiye ödüyor…

Kıb- Tek de elektriği bağlatacak…

Akıncılar da…

Lapta da su alacak.

Dört ay geçti aradan…

Kıb- Tek halen parasını aldığı istasyonun elektriğini bağlamadı…

Allahtan reva mı bu?

Şimdi…

Bu Kıb- Tek’in vatandaşa neler yaptığını bu olaya bakarak anlayabilirsiniz…

 

En büyük rant kapısı

Şimdi…

Kıb- Tek üzerinden…

Kıb- Tek çalışanının alın teri üzerinden bir oyun oynanıyor.

Yanarım yanarım buna yanarım…

İş takipçileri yıllardır yönetim kurullarında…

Üç büyük şirket dışında ihale alan yok…

Küçük ihaleleri kapanlar ise hısım- akraba- dost…

Herkes de Kıb- Tek’in avukatı…

Bekçisi, odacısı, şoförü, bakan müsteşar, akademisyen, hakim, hekim maaşı alıyor.

Vatandaşı en pahalı elektriği kullanıyor…

Ne için?

Siyasi rant devam etsin…

İhale düzeni devam etsin…

 

Herkesin bir fikri var ama…

Kıb- Tek ile ilgili herkesin bir fikri var…

Herkes fikir beyan ediyor.

“Egemenlik haklarımızı” Kıb- Tek üzerinden simgeliyoruz…

“Bizim…”

“Biz yöneteceğiz…”

“Biz karar vereceğiz…”

E hali hazırda senin zaten.

Kablo gelirse de senin olacak ama…

Ne üretiyorsun ne?

Pahalı elektrik…

Ayrıcalıklı bir grup Kıb- Tek çalışanına ballı maaş dışında ne üretiyorsun?

Kullandığın teknoloji?

Yarattığın pahalılık…

 

Galiba Cemil Çiçek haklı

Ne demişti Cemil Çiçek?

“Benim önüme Kıb- Tek ile gelmeyin… Ne haliniz varsa görün…”

Yahu…

70 bin megavat enerji üretiyor Türkiye…

Tüm komşuları ile enerji alanında işbirliği yapıyor…

Biz 400 megavatlık kablonun dünyanın en önemli şeyi olduğunu düşünüyoruz…

“Kıbrıslılığımızı” tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu sisteme karşı çıkarak ispat edeceğiz…

Artık Türkiye de kapatsın bu konuyu…

Protokollerden de çıkarsın…

“Dayatmalardan” da vazgeçsin…

Biz de…

Daha dün deport kararını kaldırdığımız Barbaros Şansal’ın da dediği gibi:

“Kendi karanlığımızda boğulalalım…”

 

 


 

Lütfiye’yi yalnız bırakmayacağız

Lütfiye Özipek her şeyden önce çok özel bir yetenek.

O Ses Türkiye öncesi de böyleydi, şimdi de öyle…

Tescillendi.

Üstelik bizden biri…

Mütevazi…

Gelecekle ilgili hayalleri var…

Müzik üzerine…

İyi bir ekiple çalışıyor.

Sessiz ama derinden gidiyor…

Albüm çalışması var Türkiye’de…

Ama şimdi başka bir heyecanı var.

Konsere hazırlanıyor.

27 Nisan 2018…

19.30…

Gi̇rne Anfi Tiyatro’nun büyüleyici atmosferinde…

Ve orada yalnız kalmayacağını biliyor.

Şöyle bir cümlesi var…

“Yola yalnız çıktım. Ama yolda kocaman bir aile oldum. Adaya ise Kıbrıslıların evladı olarak döndüm. Bu nedenle ilk kapsamlı konserimi KKTCELL Fizy katkıları ile bu adada verecek olmanın heyecanını yaşıyorum…”

Bu mütevazilik, bu güven…

Ve evet sevgili Lütfiye…

Asla yalnız yürümeyeceksin…

Orada olacağız…

 


 

Erenköy’de ne olacak?

Yerel seçim kapıda…

Erenköy Belediyesi batak…

“Bağlayacağız” dediğiniz Dipkarpaz Belediyesi de ha battı, ha batacak, kendi yağıyla ciğerini ancak da kavuruyor.

Böyle bir ortamda, ne yapacak hükümet?

Bağladı mı?

Erenköy’de seçim olacak mı?

O ateşten gömleği kim giyecek?

Hepsi muamma…

112 çalışan, çaresiz bekliyor…

Köy halkı, “yahu gül gibi belediyemiz gidiyor” diye endişeli…

Peki…

Nedir yaşanan…?

Devlet, Yenierenköy Belediyesi batarken sadece izlemekle suça ortak oldu.

Ve bu yıllarca devam etti.

Şimdi bu suçun cezasını ayaklar çekiyor…

Çalışan…

Bölge halkı…

Oluşan zarar belediyenin tasfiye edilmesiyle saman altı edilecek…

Belediyeye zarar verenler…

Yanlış icraatları ile batıranlar…

Abuk- sabuk istihdamlarla geleceği yok edenler…

Burada “Erenköy Belediyesi’ni kapatmak” da çözüm değil.

Zaten artık çok geç sanırım.

Neredeyse seçim yasakları başlayacak…

Yani kısaca “ben kapattım oldu” diyecekse siyaset…

Böle batak kalsın…

“Hesabı sorulmadan” evine gönderilen belediye başkanları ve meclis üyeleri sayesinde bir çok belediye bu durumda…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar