Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA uzaylıları aramak için harekete geçti.
Özellikle 18. yüzyıl ve sonrasında başlayan UFO ihbarları ile günümüze kadar Dünya dışı yaşamın mevcut olabileceğine dair çok sayıda araştırma yapıldı.
Çok sayıda kişi Mısır Piramitleri ve Maya Piramitleri gibi dev yapıların uzaylıların yardımı ile inşa edilebileceği teorilerini ortaya attı.
20. yüzyılda Kızıl Gezegen Mars’ta insan benzeri yaşam formları olabileceği düşüncesiyle gezegende sayısız araştırma yürütüldü.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, ‘Uzaylılar var mı?’ sorusuna yanıt aramak için resmen harekete geçti.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, uzak gezegenlerde yaşama dair izler aramak için yeni bir ekip kurdu.
Yaşam Tespiti Bilimi Merkezi (CLDS) adı verilen yeni ekip, ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yer alan Ames Araştırma Merkezi’nde görev yapacak.
Yeni kurulan ekibin üyesi olan Tori Koehler, Dünya ötesi yaşamın tek bir düzleme indirgenemeyeceğini söylüyor.
Araştırmalarda başarı elde edebilmek için yeni araçlar ve stratejiler geliştirilmesi gerektiğini belirten Koehler, başka gezegenlerdeki benzersiz koşullar temelinde yaşam aranması gerekliliğine dikkat çekiyor.
Koehler, Dünya dışı yaşamın izlerini aramak için günümüzde her türlü donanıma sahip teknolojilere sahip olduğumuzu belirtiyor.
Koehler’e göre çok sayıda bilim insanı da bu amaç uğrunda çalışmak istiyor.
ABD’de yer alan Georgia Teknoloji Enstitüsü, NASA’nın yeni ekibine destek sağlayacak.
Enstitü olası yaşamın parmak izi olduğu düşünülen tespitleri inceleyecek.
Araştırma kapsamında Güneş Sistemi’ndeki buzla örtülü gezegenlerde yaşamın sürdürülebilir olup olmadığı gözlemlenecek.
Ünlü bilim insanı Dr. Michio Kaku, uzaylı yaşam formlarının insan ve robot karışımı varlıklar halinde mevcut olabileceği ihtimalini de dile getiriyor.
72 yaşındaki teorik fizikçi geleneksel uzaylı prototipinin aslında hiç var olmayabileceğini ve insanların çok daha farklı canlı türleri ile temas kurabileceğine inanıyor.
Kaku’ya göre biyolojik bedenler çok gelişmiş medeniyetler için yetersiz kalabilir ve bu sebeple canlılar yaşamını sürdürebilmek için robotik özelliklerle donatılmış olabilir.
Kaku, uzaylıların çok gelişmiş teknolojilere sahip olabileceği ihtimalinin her zaman dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
