NASA’nın uzaylı medeniyetlerini uzak gezegenlerden gelen radyo sinyallerini takip ederek arayan gökbilimcilere yeni önerisi, hava kirliliğini incelemeleri oldu.
NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden gökbilimciler, Dünya’daki azot dioksit gazı (NO2) salımının yüzde 76’sının endüstri faaliyetlerinden kaynaklandığına dikkat çekti. Bu yüzden teknolojik faaliyetler yürüten bir medeniyetin yaşayabileceği bir gezegenin atmosferinin, azot dioksit dolu olması gerektiği söyledi.
Gökbilimciler yaptıkları araştırmada, gezegenlerdeki azot dioksitin mevcut ve inşa edilmesi planlanan teleskoplarla tespit edilip edilemeyeceğini inceledi.
Bulgular mevcut teleskopların işe yaramadığını gösterdi. Ancak NASA’nın gelecekteki güçlü teleskoplarının birer anahtar olduğuna işaret etti. Zira bu teleskoplar sayesinde, 30 ışık yılı veya daha yakındaki gezegenlerin ve atmosferlerindeki azot dioksit seviyelerinin 400 saatlik gözlemlerle incelenebileceği ortaya çıktı.
Phys.org’un aktardığına göre, araştırmanın başyazarı Ravi Kopparapu şöyle konuştu:
Dünya’da azot dioksitin çoğu, araç ve fosil yakıtlı elektrik santrali gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor… Bu yüzden, yaşanabilir bir gezegende bu gazı gözlemlemek, endüstrileşmiş bir medeniyetin varlığına işaret edebilir.
Araştırma, Güneş’ten daha soğuk ve çok daha fazla sayıda olan yıldızların, daha güçlü ve kolay tespit edilen azot dioksit sinyali yayabileceğini de gösterdi. Bunun nedeni, bu tür yıldızların söz konusu gazı parçalayabilen morötesi ışıkları daha az üretmesi. Yani daha fazla sayıda yıldız, bir uzaylı medeniyeti bulma şansını artırıyor.
Azot dioksit yanardağ ve şimşekle de ortaya çıktığı için gökbilimcilerin gezegenleri analiz ederken dikkatli olması gerekiyor. Araştırmada imzası olan Giada Arney de bu duruma dikkat çekti.
“Azot dioksiti başka bir gezegende gözlemlersek, endüstriyel olmayan kaynakların saldığı maksimum miktarı tahmin etmek için bilgisayar modelleri oluşturmamız gerekecek” diyen Arney, modellerin gösterdiğinden daha fazla gaz tespit edilmesi durumunda bunun endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanabileceğini söyledi.
