Mektup - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Mektup

Mektup, önemli bir iletişim aracıydı.


Ayrılıkları yakın eder,
Hasretleri dindirir,
İyi ve güzel haberleri iletirdi mektuplar…

Kırtasiyecilerden özel mektup defterleri ve zarfları alınırdı.
Mektuplar özene bezene yazılır, bir güzel zarflanır, sonra da postaya verilirdi.

Mektup adrese ulaştığında, zarf  heyecanla açılır ve ne yazıldığı merakla okunurdu.

Kimi mektuplar çok özeldi.
Kimileri de hep birlikte okunur, sevinç hep birlikte paylaşılırdı.

En güzel duygular, en güzel temenni ve dilekler yazılır, dolma kalemlerde mürekkepler tüketilirdi.
Satırlar sevgi doluydu…

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte, mektup yazmak artık hayal oldu.
Bilgisayarlar, cep telefonları, mektup yazma alışkanlığını tarihe gömdü…

Neyse ki Kıbrıs sorunu var!
Mektuplarla haberleşmeyi ve yazışmayı bu sorun üzerinden görüyoruz.
BM Genel Sekreteri mektup yazar.
Eroğlu’na gönderir.
Anastasiadis’e gönderir.
Eroğlu’ da yazar onlara gönderir.
Anastasiadis de yazar onlara gönderir.
Mektuplaşıp dururlar.
En son mektup Anastasiadis’ten Ban Ki-moon’a gönderildi.
Şimdi, ondan gelecek mektup merakla bekleniyor…

Son dönemlerde mektup yazma işi sıklaştı.
Fakat sonuç hüsran.
Masada görüşmeyenler, bu şekilde anlaşmaya çalışıyorlar!
Mektup yazarak…

Bu mektuplar, bizim bildiğimiz mektuplardan değil.
Ön yargılı.
Sevgisiz.
Biri diğerini jurnalliyor,
Diğeri de berikini jurnalliyor.
Bu böyle sürüp gidiyor!
Her satır, rahmetli Fikret Demirağ’ın bir şiirinde dediği gibi “Sıfır derece sevgisiz…”

Anastasiadis’in Moon’a yazdığı son mektup ortada.
Diyor ki “daha basit ve kısa bir ortak açıklamada uzlaşılsın…”

Basit olsun diyor.
Daha önce bizimkiler yazmıştı.
Basit değildi!
Anastasiadis’e karmaşık geldi!

Kimbilir belki de bizim mektubumuzu iyice okumamışlardır!
Belki de zarfı bile açmadılar!
Baktılar ki, basit bir mektup değil, yarıda da kesmiş olabilirler!
O zaman taktik değiştirelim!
Gönderdiğimiz mektupları, metinleri gidip kendilerine biz okuyalım!
İşi sağlama alalım!
Okuyup, okumadıklarından emin olalım!
Çünkü biz, karmaşık ya da ağır bir mektup yazmadığımızdan eminiz!
Bize göre basit bir metin yazılmıştı.
Her satırı basit ve anlaşılır.
Ne mavi ne de sarı renge ihtiyaç olmayan bir metindi!..

Bir fıkra:
Nasreddin Hoca, yazdığı mektupları eliyle götürür, kendisi okuduktan sonra alıcısına teslim edermiş.
Bir gün,
– “Efendi” demişler, “mademki mektup yazıyorsun, ne diye onca zahmete katlanıp, gidip orada mektubunu sen okuyorsun ?”
Hoca,
– “Ben gitmezsem okumazlar. Mektuba da yazık olur. Baksanıza en önemli konu olan eceli hakkında sık sık mektup alan insanoğlu, o mektupları okuyor mu? Son gününde nasılda şaşırıyor!..”


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar