Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’ndaki güncel konuşmalarda eğitim, tarım, yargıdaki atamalar, plajlar ve tiyatro ele alındı.
YDP Milletvekili Erhan Arıklı, “Yargıda Atamalar ve LAÜ’nün sorunları” konusundaki konuşmasında, yargıyı yıpratmamak gerektiğine işaret ederek, yargının kendi içinde nasıl işlediğinin de sorgulanması gerektiğini belirtti.
Arıklı, 12 tane savcı yardımcısı atandığını bunun sınavla yapılmadığını söyleyerek, alınan kişilerin akrabalık ve komşuluk gibi ilişkiler içinde yapıldığını iddia etti.
Meclisin bu konuda tavır belirlemesi gerektiğini dile getiren Arıklı, sınavla atamanın sağlanmasına yönelik adım atılmasını istedi.
Arıklı, atamalar konusunda hukukçular arasında ciddi kaygılar yaşandığını savundu ve hükümetin gerekli adımları atmasını talep etti.
LAÜ’deki sorunlar ve sıkıntılara da değinen Arıklı, LAÜ’de, DAÜ’ye göre çok daha kısıtlı imkanlar içinde bir akademik yaşam bulunduğunu ifade ederek, buna yönelik rakamlarla ilgili bilgi verdi.
Arıklı, iki üniversite arasında büyük bir akademik fark ve öğretim görevlileri arasında sözleşme-maaş farkları olduğunu kaydetti.
LAÜ’de denetim yapılmadığını, bundan dolayı da net bütçe rakamı verilemeyeceğini söyleyen Arıklı, bütçenin doğru harcanıp harcanmadığının bilinemeyeceğini, bu yüzden LAÜ’de bir tüzük yeniliği gerekliliğine işaret etti.
ÖZYİĞİT
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit de, yargı atamalarının bilgilerine geldiğini, ancak atamaların hükümet dışında olduğunu söyledi. Hükümete mensup kişilerin atandığına ilişkin bilgilerin doğru olmadığını kaydeden Özyiğit, başvuranlar arasında yer alan yakın tanıdıklarının değil de muhalefetten birilerinin atandığını belirtti.
“Yargıda bir reform kaçınılmaz” diyen Özyiğit, adalet dağıtacak kişiler için bunun gerekli olduğunu söyledi.
DAÜ’de bütün partilere mensup kişiler olduğunu ve burada yapılan tüzük değişikliğinin birine veya kişilere özel yapılmadığını ifade eden Özyiğit, DAÜ ile LAÜ arasında karşılaştırmaya değinirken, aynı endişeleri paylaştıklarını ancak LAÜ’de son yıllarda ciddi bir atılım olduğunu ve bölgeye katkıları olduğunu kaydetti.
Özyiğit, LAÜ’ye bir düzenleme yapıldığını ve önümüzdeki günlerde adım atmaya kararlı olduklarını, hazırlanan tüzük ile ilgili adımların atılacağını söyledi. Özyiğit, LAÜ’de bu adımların atılacağını her şeyin açık şeffaf olacağını, herkesin hakkını alacağı huzurlu bir ortamda çalışmalarının sağlanacağını dile getirdi.
Erhan Arıklı yeniden söz alarak, açıklamalarından dolayı bakana teşekkür etti. Konuşması sırasında maksadını aşan bir cümle kullandığını düşündüğünü kaydeden Arıklı, DAÜ’de Başbakan ve Başbakan Yardımcısına göre bir tüzük değişikliği yapıldığı yönünde bir ifade kullandığını ancak amacının bu olmadığını, siyaset yasağıyla ilgili bir yanlışlığa işaret etmek istediğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da yerinden söz alarak, bu konuda yasa değişikliği değil, tüzük değişikliği yapıldığını, kişiler özelinde bir değişiklik yapılmadığını kaydetti.
OĞUZ
UBP Milletvekili Dursun Oğuz da, “Tarım” ile ilgili güncel konuşma yaptı. Oğuz, ülkedeki en önemli konulardan birinin tarım olduğunu, ülkede son dönemlerde yaşanan doğal afetlerin artık ülkenin yeniden yapılanması anlamında önemli bir gerekliliği ortaya çıkardığını ifade ederek, devletin planlama konusunda adım atmasının önemine işaret etti.
Oğuz, tarımın ülke için önemine işaret ederek, süt, hayvancılık gibi alanlara değindi. Üreticinin alacaklarının zamanında ödenmesinin sektör için önemine vurgu yapan Oğuz, üreticinin sıkıntı yaşamaması için tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti. Oğuz, yaşanan doğal olayların hasat öncesi ürünlere zarar vermediğini umduğunu belirterek, desteklerin neden açıklanmadığı konulara değindi.
Dursun Oğuz, Tarım Bakanlığı’nın en büyük sınavlarından birinin de hasat ardından ürün fiyatları olduğunu ifade ederek, bu konuda Toprak Ürünleri Kurumu’nun önemine işaret etti.
Elektrik fiyatlarındaki artış ve yeni tarifeyle birlikte yaşanan değişime işaret eden Oğuz, elektriğin üretimde maliyet artışı getirip getirmeyeceğiyle ilgili bakanlığın araştırma yapıp yapmadığını sordu.
Sulamayla ilgili çalışmaların ne olduğunu da soran ve bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Oğuz, sulamayla ilgili gelişmeler ve sulamayla ilgili ne gibi adımlar atıldığını bilmek istediklerini söyledi.
ŞAHALİ
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali de, eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, küçükbaş süt konusuna gereken önemin verildiğini, rakamı artırmaları gerektiğini, çünkü küçükbaş sütün hellim için de önemli olduğunu kaydetti.
Sütte yüzde 10 civarında bir payı olan küçükbaş süt oranında hedefin ve olması gerekenin yüzde 50 olduğunu ifade eden Şahali, sütte satış sıkıntısı yaşadıklarını, bu yüzden toplamada da bazen sıkıntı yaşadıklarını belirtti.
Şahali, firmalar ve üreticilere yönelik çalışmaları da anlatarak, SÜTEK’te teminat miktarlarının geride kalındığını ancak üretici menfaatlerinin korunmasında tedbirli davranıldığını söyledi.
Akaryakıt, doğrudan gelir desteği gibi konularda kamu maliyesinde yaşanan kaynak sıkıntısı etkisinin bulunduğunu ifade eden Şahali, Türkiye ile Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nün imzalanmasının ardından gerekli gelişmenin yaşanacağına inanç belirtti.
Sano ve kaba yem konusunda üretimin yüksek olmasının sevindirici olduğunu, verimli bir yıl olduğunu ifade eden Şahali, arpa ve buğday ürün bedellerinin ise uluslararası fiyatlar, alım ve üretici geliri düşünülerek bir fiyat saptanacağını vurguladı.
İlk olarak ürün maliyetinin ortaya çıkarılacağı ve paydaşların da yer alacağı bir toplantının yarın yapılacağını ifade eden Şahali, üreticinin bekleme tahammülü olmadığını kaydetti.
Şahali, sulama suyu için gerekli adımların atılmaya devam ettiğini, elektrikte tarım tarifesinin tek tip tarife olduğunu, üreticilerin arzu etmeleri halinde çoklu tarifeye geçebileceklerini ifade ederek, akıllı sistemler kullanılarak akıllı sulama yapılabileceğini anlattı.
Tünel konusundaki çalışmaların planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Şahali, denetimin ve uygulamanın tamamen Türkiye tarafından yapıldığını söyledi.
GÜNDÜZ
UBP Güzelyurt Milletvekili Menteş Gündüz de “Plajlar” ile ilgili konuştu. Gündüz de, yazın yaklaşması dolayısıyla plajlarla ilgili konuşma yapmak istediğini ifade ederek, yaz sezonunun yanaşmasıyla plajlarda ve plajlardan yararlanacak vatandaşlar ve turistler için denetimlerin şart olduğunu kaydetti.
Gündüz, plajlarla ilgili verdiği bir yasa tasarısının komitede görüşüleceğini ifade ederek, plajlarda önlemlerin şart olduğunu söyledi. Gündüz, plajlarda su sporları, insan güvenliği, emniyet şeritleri, plaj güvenliği gibi konuların önemine işaret ederek, verdikleri yasa tasarısının özetini dikkate getirdi.
Su analizlerinin yapılmasının önemine de işaret eden Gündüz, yetkililere bu konularda sezon öncesi büyük görev düştüğünü söyledi.
BAYBARS
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da, yaz sezonunda plajların korunması ulaşımı güvenliği gibi konuların büyük önem taşıdığını ve bu konunun dünyada da tartışıldığını kaydetti.
Vatandaşların plaj kullanımı özgürlüğü konusunda çalıştıklarını anlatan Baybars, sahil, plaj ve kıyının karıştırıldığını, bunların ayrı ayrı olduğunu ve bu konularda yetki karmaşası olduğunu belirtti. Baybars, bu konuda yetkiyi tek makama vermeyi hedeflediklerini söyledi.
Vatandaşlardan plaj kullanımı için değil verilen hizmetten dolayı alındığını ifade eden Baybars, bu konuda ilgili bakanlıklar ve makamlarla çalıştıklarını kaydetti. Baybars, yaz sezonu açılmadan bu düzenlemenin yapılmasının büyük önem taşıdığının bilincinde olduklarını ve bu konuda mecliste birlikte çalışmaya hazır olduklarını belirtti.
GÜRÇAĞ
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ da, tiyatro üzerine konuşarak, tiyatronun ülkenin gelişimine ve toplumsal kalkınmaya verdiği desteğe işaret etti. Tiyatronun ülkelerin, ekonomilerin, toplumların kalkınmasına verdiği desteği Almanya örneğini vererek anlatan Gürçağ, KKTC’de tiyatroya gereken önemin verilmediğini, Devlet Tiyatroları Binası’nda bir arpa boyu yol alınamadığını işaret etti.
Sanata tiyatroya verilen önemin bu kadar olduğunu ifade eden Gürçağ, tiyatroların çocukların kişisel gelişimi özgüveni için de büyük önem taşıdığını vurguladı, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bu alana ve çocukların yeteneğine göre kendini geliştirmesine gereken katkının verilmesini istedi.
Çocukların kötü alışkanlıklardan uzak tutulmasının sanatla mümkün olabileceğine de işaret eden Gürçağ, hükümetten, sanata tiyatroya gelecek nesillere gereken önemin verilmesini talep etti.
Bakanlıktan bu yönde atılan adımlar için bilgi isteyen Gürçağ, Eğitim Bakanının da genel kurulda olmamasını eleştirdi.
TÖRE
UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre de, “EOKA ELAM Kilise ve Rum Zihniyeti” konusunda konuştu. Töre, Rumlarla ortaklık kurulacağı konusunda çok da “leyla” olunmaması gerektiğini ifade ederek, EOKA’nın kuruluş yıldönümü nedeniyle dün nutuklar atıldığını kaydetti. Kıbrıs’taki barışın adının BM değil Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri olduğunu ifade eden Töre, 1 Nisan’da yapılan EOKA kutlamalarını eleştirdi, ülkedeki tüm kesimlerin Rum’un gerçek niyetini görmesini umduğunu söyledi.
Töre, Fransa’nın Güney Kıbrıs’ta üs kurma çalışmasında olduğunu, yakın gelecekte bir anlaşma çözüm barış gibi bir gelişme olmayacağını ifade ederek, müzakerelere karşı olmadığını ancak Rum zihniyetinin değişmediğini kaydetti. Töre, Türk askeri, garantiler, siyasi eşitlik, güç paylaşımı ve egemenliğe dayalı bir paylaşım istemediklerini belirtti.
Zorlu Töre, Niyazi Kızılyürek’ın AP adaylığını ve ona destek veren kesimleri de eleştirdi.
Töre, federasyon dışında birçok çözüm şeklinin de konuşulabileceğini ifade ederek, sonuna kadar federasyon tezinin sürdürülemeyeceğini kaydetti.
KKTC’ye, Rumların devletlerine ve topraklarına egemenliklerine sahip çıktığı gibi sahip çıkacaklarını vurgulayan Töre, “Kimse uyumuyor. Uyuyanların da uyanması gerekir. Gaflete düşmeyelim, Rumların hedefinin değişmediğini görmemiz gerekir” dedi.
ÇALUDA
UBP Güzelyurt Milletvekili Aytaç Çaluda da, “Milli Eğitim Bakanlığının icraatları” konulu konuşmasında DAÜ ve LAÜ’den söz ederek, ülke ekonomisine en büyük katkısı olan üniversitelere ve özellikle DAÜ ve LAÜ’ye sahip çıkılması ve desteklenmesinin önemine vurgu yaptı.
Çaluda, kamu üniversitelerinin doğru yöneltilmesi gerektiğini ancak siyasetin de buralardan uzak durması gerektiğini, bu konuda siyaset ve siyasi parti ayrımı yapılamayacağını kaydetti. Çaluda, her dönemde özellikle bu üniversiteler ve Kıb-Tek’ten pis kokuların geldiğini çünkü siyasilerden sürekli istihdam istendiğini hatta siyasi anlamda siyasilerin tehdit edildiğini savundu.
Aytaç Çaluda, bu yüzden siyasetin bu kurumlardan uzak durması gerektiğini ifade ederek, eleştirilerde bulundu. Eğitim alanında yapılan çalışmaların ne durumda olduğunu da soran Çaluda, eğitime yönelik hazırladığı soruları meclis kürsüsünden soru ve başkanlığa sundu.
TAÇOY
UBP Milletvekili Hasan Taçoy da “kooperatifler” konusunda konuştu. Taçoy, Meclise sunduğu yazılı sorulara cevap alamadığını ifade ederek, tavrın “sin da gülle geçer” olduğunu kaydetti.
Taçoy, kooperatiflerin denetiminin şart olduğunu, kooperatiflerin sürekli kontrol edilmesi gerektiğini, bu yüzden ayrı önem verdiğini ifade ederek, bunu sorgulamanın da kendilerinin görevi olduğunu söyledi.
ŞAHALİ
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali de, kooperatif ve Binboğa’nın denetime kapalı olduğu eleştirisini yanıtında, kendi yönetim kuruluyla yönetilen şirketler olduklarından Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin denetimine tabi olduklarını söyledi.
Şeker Sigorta ile ilgili soruşturmanın tamamlandığını ve polise intikal ettiğini ifade eden Şahali, konunun başsavcılığa da intikal ettiğini ve gerek görülürse yargıya gidileceğini kaydetti.
Konuşmalar ardından yazılı ve sözlü sorulara geçildi. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul toplantısı tamamlandı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bir sonraki birleşimi 8 Nisan Pazartesi saat 10.00’da yapılacak.
