Meclis bütçe toplantısında Guterres Çerçevesi tartışması - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşet

Meclis bütçe toplantısında Guterres Çerçevesi tartışması

Cumhuriyet Meclisi’nde görüşülen Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine ilk sözü, UBP Genel Başkanı Ersin Tatar aldı.

Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın geçmiş günlerde operasyon geçirdiğini anımsatarak, Akıncı’ya Meclis kürsüsünden de geçmiş olsun dileklerini iletti.


Tatar, Kıbrıs Türkü için mücadele veren Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş başta olmak üzere toplumsal mücadeleye katkı koyanları rahmetle andı.

Kıbrıs konusuna değinen Tatar, “Tabii ki barış ve anlaşma istiyoruz. Ama günün sonunda bir devletimiz var. Halk olarak yok olabileceğimiz bir ortama sürüklenebiliriz. Dikkatli olmalıyız. Müzakerelerde en son ‘sıfır asker sıfır garanti’ dendi. Kıbrıs Türk halkı böyle bir anlaşmaya evet demez, demeyecektir. Dememelidir. Bu noktada görüşmeler yine başlarsa vay halimize” dedi.

Dışişleri Bakanı’nın ve Cumhuriyet Meclisi’nin görüşmelerin başlaması konusunda ne düşündüğünü soran Tatar, hükümeti “zorlama” diye niteledi, “Kıbrıs politikası konusunda hükümet görüşü olmaması mümkün mü?” ifadelerini kullandı.

Hükümetin Kıbrıs konusunda görüşü olması gerektiğini söyleyen Tatar, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Kıbrıs konusundaki görüşlerinde farklılık olduğunu savundu.

“Belgeler konusunda bizi de bilgilendirin”

Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Meclis’le istişare içinde olması gerektiğini de söyleyerek, “Sayın Lute geliyormuş. Hangi belgelerle gelecek? Biz sabaha kadar uyumayıp ‘ne verdiler ne vermediler’ diye mi düşüneceğiz? Halkın temsilcisi olarak biz de bilgilendirilmeliyiz. Akıncı hangi noktada, onu anlamaya çalışıyoruz ” dedi.

Tatar, Türkiye ile ilişkilere de işaret ederek, “Mutlaka Türkiye ile bağlarımızın güçlendirilmesi gerek. Her türlü bağlarımızın güçlendirilmesi gerek ki karşı taraf da bunu bilsin” şeklinde konuştu.

Kıbrıs’ın tek tarafının Avrupa Birliği’ne girmesinin hukuksuzluk olduğunu kaydeden Tatar, “Kuzeydeki nüfus politikasının nasıl olacağına biz karar verebiliriz. Dörde bir oranını da kabul edemeyiz” şeklinde konuştu.

Tatar’ın konuşmalarına zaman zaman hükümet kanadından cevap geldi.

“Nüfus politikasında, kişilerin doğurganlığı konuşulmuyor”

Yerinden söz alan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, dörde bir oranı konusunda Tatar’ı yanıtlayarak, nüfus politikası konusunda kişilerin doğurganlığının konuşulmadığını söyledi.

CTP milletvekili Doğuş Derya da yerinden söz alarak, Tatar’a “Söylediklerinizin içeriği bana popülist geliyor. Keşke bilimsel temelli konuşsanız ki size de yakışan budur” dedi.

Kıbrıs konusunda konuşmaya devam eden Tatar, adil, kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma olursa Kıbrıs Türk halkının bir takım fedakarlıklarda bulunabileceğini, bunu Annan Planı referandumunda da gösterdiğini belirtti. Tatar, “İki ayrı devlet, kuzeydeki devlette egemen Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olacak. Biz böyle bir anlaşmayı zorlamalıyız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın müzakerelerde harita verdiğini, Türkiye’nin garantörlüğünün tartışmaya açtığını savunan Tatar, “Sayın Akıncı görüşmelere o noktadan nasıl başlayacak? O sıkıntılara nasıl girecek? ‘Gidelim nasıl olsa bir şey olmaz, şirin görünelim’ mi denecek? Öyle bir lüksümüz var mı? O girdaplara her girdiğimizde elimizden bir şey alınıyor. Kıbrıs Türk halkının bir duruşu var, Türkiye ile bağları var. Crans Montona’da süreç çöktü. Önemli olan Kıbrıs Türk halkının geleceğidir. Halkın geleceği için maceraya girilmemelidir. Zorlama ile mücadeleye girilmemelidir” şeklinde konuştu.

“Guterres Belgelerinde garantiler sorgulanıyor”

“Bu memleketin geleceği tek kişinin tasarrufunda değil” diyen Tatar, UBP’nin Guterres Çerçevesi’ni müzakere zemini olarak kabul etmediğini söyledi.

CTP milletvekili Doğuş Derya, yerinden söz alarak Tatar’a, 6 maddelik Guterres çerçevesinin ne olduğunu sordu.

Bu sırada muhalefet ve iktidar arasında “Guterres Çerçevesi’ni biliyorsunuz bilmiyorsunuz” tartışmaları yaşandı.

Yerinden söz alan UBP milletvekili Resmiye Canaltay, “Partimizin Kıbrıs konusundaki görüşü bellidir. Kimse UBP’yi bilgisiz olarak suçlayamaz” dedi.

CTP milletvekili Asım Akansoy da yerinden söz alarak Tatar’a, “Onursal başkanınızın imzaladığı 11 Şubat 2014 metnini nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordu.

Tatar, Guterres belgesini kürsüden okuyarak, bu belgeyle garantilerin sorgulandığını söyledi.


Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı bütçesini görüşmeye devam ediyor.

Bütçe üzerine YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı söz aldı.

Arıklı, Guterres belgesi tartışmalarına işaret ederek, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın “Guterres Belgesi’nde muğlak ifadeler var. Bu belgenin çerçeve anlaşması olarak önerilmesi bizim için sürpriz oldu” yönünde bir açıklaması olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin de benzer açıklamalar yaptığını söyledi.

Hükümet ortaklarının belgeyle ilgili farklı görüşler belirttiğini ifade eden Arıklı, “Hükümet kendi arasında anlaşsın, sonra muhalefetle tartışsın” dedi.

Rumlarda zihniyet değişikliği olmadığını da ifade eden Erhan Arıklı, “Hâlâ Guterres belgesinin konuşulması ve o noktaya dönülmek istenmesi talihsizliktir” şeklinde konuştu.

Arıklı, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde son bir şans daha istediğini söyleyerek, “Rum tarafından hangi zihniyet değişikliği görüldü ki yeni şeyler konuşmak için bir şans daha isteniyor?” diye sordu.

Türkiye’nin KKTC’ye deniz ve hava üssü kurması konusuna destek verdiğini söyleyen Arıklı, hükümetin bu konudaki düşüncesinin ne olduğunu sordu.

Maronit açılımı konusuna değinen Arıklı, hükümetin devre dışı kalmasının yanlış olduğunu, kafalarda var olan soru işaretlerinin giderilmediğini söyledi.

Arıklı, “Kapalı Maraş’ın açılmasını istiyoruz. Maronit açılımı buna örnek olacaktır. Hükümetin Maronit açılımını Meclis’e getirmesi elzemdir” dedi.

Hükümetin şerefiye vergisi ile ilgili tavrının ne olduğunu soran Arıklı, eşdeğerden mal tutanlarda sıkıntı olmadığını, tahsisten mal alanlarda sorun olduğunu, verginin bu noktada devreye gireceğini söyledi.

Arıklı, Cumhurbaşkanı’na Meclis’i bilgilendirme çağrısı yaparak, Meclis’i devre dışı bırakmaması gerektiğini belirtti.

HASİPOĞLU: “SADECE TAKVİM YETMEZ, HALK ARTIK SONUÇ İSTİYOR”

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin geçtiğimiz yıla oranla yüzde 18’lik artış kaydettiğini söyledi.

Hasipoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nın komitedeki bütçe görüşmelerinde yaptığı sunumda sadece Senfoni Orkestrası konusuna değinilmesini eleştirdi.

Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini savunan Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs görüşmeleri konusunda milletvekillerini bilgilendirmediğini, bu konunun tartışılması, sorgulanması gerektiğini belirtti.

Hasipoğlu, Başbakan, Dışişleri Bakanı veya parti başkanlarının, Guterres belgesine ilişkin görüşlerini Meclis’le paylaşmadığını söyledi.

Başkanlık sistemini sorgulamak gerektiğini ifade eden Hasipoğlu, Kıbrıs sorununda yaşananların bunun göstergesi olduğunu belirtti.

Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı’nın manifestosunda “bağımsız ve tarafsız olacağını, tüm siyasi partilere eşit mesafede olacağını” belirttiğini ancak müzakere heyetinde sağ görüşten kimsenin bulunmadığını söyledi.
Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı’nın manifestosunda yer alan dört boyutlu siyasete ilişkin maddeleri okuyarak, uygulamalarla bu manifesto arasında çelişkiler bulunduğunu savundu, eleştiri yaptı.

Guterres parametreleri çerçevesinde yeniden masaya oturmak istendiğini dile getiren Hasipoğlu, “Sadece takvim yetmez, halk artık sonuç istiyor. Masaya otururken sonuçta ne olacağının belirlenmesi gerekiyor” dedi.

Hasipoğlu, Guterres belgesine ilişkin görüşlerini aktararak, güvenlik, garantiler, toprak konusunda Cumhurbaşkanı’na eleştiriler yöneltti.

Hasipoğlu, Guterres çerçeve belgesinde güvenlik ve garantiler başlığında müdahale hakkının son bulması ve toprak başlığı altında daha fazla toprak verilmesi konularında Dışişleri Bakanı’nın görüşlerini sordu.

Federasyonun tek çözüm modeli olduğu görüşünü savunmanın doğru olmadığını söyleyen Hasipoğlu, Rumların vizyonlarının değişmediğini, bunu görmek gerektiğini kaydetti.

ÖZERSAY: “GARANTİ SİSTEMİNİN DEVAMINI SAVUNUYORUZ”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, HP Başkanı olarak kişisel görüşü ve partisinin görüşünü birçok kez aktardığını söyleyerek, garanti sisteminin devamını savunduklarını belirtti.

Müzakereleri yürütenin Dışişleri Bakanlığı olmadığını anımsatan Özersay, halkın garantiler konusundaki hassasiyetini de dile getirdiklerini ve dikkate aldıklarını belirtti.

Partisi adına da şahsen de müzakerelerin son aşamasına gelinmedikçe, son eşiğe girilmedikçe toprak müzakeresine girilmemesi gerektiğini söylediğini kaydeden Özersay, toprak konusunun bundan önce görüşülmesinin pazarlık unsurunu zayıflatan bir adım olacağı görüşünü ifade etti.

Özersay, İsviçre’de yapılan görüşmelerde yer almadığını belirterek, hangi harita ve ne verildiğine dahil olmadığını, dolayısıyla yorum yapmayı doğru bulmadığını dile getirdi.

Şu anda müzakere sürecinin devam etmediğini, dolaysıyla bu konunun bu şekilde tartışılmasına dahil olmak istemediğini söyleyen Özersay, siyasi eşitlik, ortaklığın ve yönetimin paylaşılması noktasında iki taraf arasında ortak vizyon eksikliği bulunduğunu ifade etti.

SUCUOĞLU: “ARTIK BİZİM DE YOL BELİRLEMEMİZ VE HEDEF KOYMAMIZ LAZIM”

UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, Güney Kıbrıs’ın yüz binlerce kişiye, Yunanlılara, Pontuslulara vatandaşlık verdiğini, Türklerle Rumlar arasındaki nüfus farkının açılmakta olduğunu, bu işlemlerin sistematik ve gizli bir şekilde devam ettirildiğini söyledi.

Rumların hedeflerine ulaşmak için her türlü adımı attığını belirten Sucuoğlu, şimdi de doğal gaz konusunda Türklere haklarını vermeme yönünde uğraş sarf ettiklerini kaydetti.

Sucuoğlu, “Artık bizim de bir yol belirlememiz ve hedef koymamız lazım. Enerjimizi yıllardır buna ayırıyoruz. Bunun yerine başka alanlara enerjimizi versek bugün bu durumda olmazdık” dedi.

Guterres çerçevesine değinen Sucuoğlu, toprak ve haritanın yeniden gündeme geldiğini, göç yollarına düşülecek bir durumun söz konusu olabileceğini belirtti.

Sucuoğlu, “Artık hayalleri bir yere bırakmalıyız. Eğer bu insanlar yerlerinden edilecekse nereye gidecekler? Bunlara cevap bulunmalı” diye konuştu.

Rum tarafının siyasi eşitlik, temsiliyet konularında Kıbrıslı Türklere sempatiyle bakmadığını söyleyen Sucuoğlu, “Güvenlik ve garantiler olmazsa olmazdır. Askersizleştirmeyi içerecek bir adımı kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın farklı görüşleri de dinlemesi gerektiğini belirten Faiz Sucuoğlu, Cumhurbaşkanı’nın belli aralıklarla Meclis’e bilgi vermesi, görüş alışverişinde bulunması gerektiğini kaydetti.

UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, konfederasyon, iki devletlilik, sınırların yeniden çizilmesi ve diğer seçeneklerin de tartışılması gerektiğini dile getirerek federasyondan başka bir seçenek olmadığının savunulmasının doğru olmadığını ifade etti.

Sucuoğlu, başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğini söyledi.

OĞUZ: “AKINCI 29.2’Yİ ORTAYA KOYARAK TARİHE GEÇTİ ANCAK KARŞI TARAF HİÇBİR ŞEY VERMEDİ”

UBP Milletvekili Dursun Oğuz, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’te milletvekillerine Kıbrıs konusuna yönelik bilgilendirme yapmasını istedi.

Cumhurbaşkanı’nın bazı yasalar ve bürokrat atamalarına yönelik tavrının güvensizliğe yol açtığını söyleyen Oğuz, bütünlüğü sağlaması gerektiğini belirtti.

Oğuz, Kıbrıs konusunun ne zaman sonuçlanacağının bilinmediğini, Annan Planı ve sonrasında umutların arttığını ancak karşı tarafın tavrının yine değişmediğini, Rumların Kıbrıslı Türkleri eşit olarak görmediğini ve görmeyeceğini söyledi.

“Siz ne kadar taviz verirseniz verin, karşı tarafın tutumu değişmedikçe bir çözüm bulunamaz” diyen Oğuz, toprak konusunda da Akıncı’nın 29.2’yi ortaya koyarak tarihe geçtiğini ancak karşı tarafın hiçbir şey vermediğini belirtti.
“Garantilere dokunduğumuz an göçü başlatmış oluruz” diyen Oğuz, güven konusunda yaşanan sorunların insanları göçe zorladığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı’nın zamana oynadığını savunan Oğuz, “Hep taviz verdik. Ne kazandık hiçbir şey. Bizim için kırmızı çizgi güvenlik, garantiler ve Türk askeridir” dedi.

Kıbrıslı Türklerin doğal gazda hakkı olduğunu, bu hakkın verilmesi gerektiğini dile getiren Oğuz, “Biz bu yolu Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürümeliyiz. Bu süreçte Türkiye ile daha sıkı işbirliği yapmalıyız” dedi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar