Maden yeniden açılıyor; güvenemiyorum... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Maden yeniden açılıyor; güvenemiyorum…

UBP, 2013’ün Mart ayında giderayak, Lefke’de maden arama izni verdiğinde, kıyamet kopmuştu.
Şirket kendini savunurken, tuhaf şeyler söylemişti.
Mesela bu ülkeye, rüzgardan elektrik üretmek için geldiklerini, oysa YAGA Başkanı’nın kendilerine maden aramayı önerdiğini ifade etmişti.
Hatırlarsanız, ondan önce de Port İsbi diye bir şirket ortaya çıkmış, CMC atıklarını temizlemeye talip olmuştu. Yıllar geçti, göstermelik bentlerden başka yapılan hiç bir şey olmadı. Hatta bir ara patladı, zehirli sular dönümlerce alana ve denize yayıldı.
Bu yeni şirketin sadece yeraltında ne var ne yok bakacağı, çevrecileri endişelendiren bir durum olmadığı söylenmişti. Öne çıkarılan konu, yine CMC atıklarının temizlenmesiydi. Oysa öyle olmadığı kısa sürede ortaya çıkmıştı.
Şirket, o günden buyana araştırma yapmış, madene rastladığını söylüyor. Hatta şirketin yetkilisi, zamanında 86 bin ons altın, 625 ons gümüş çıkarıldığını hatırlatıyor. Zaten verilen izin, “metalik olan veya olmayan maden” den bahsediyor. Yani altın da arayabilecek, gümüş de…
Hatırlarım da zamanın YAGA Başkanı nasıl da eleştirilmişti. Hatta şirketin başına geçtiği, evini şirkete kiraladığı dahi yazılıp çizilmişti. Biz de muhalefet etmiştik.
Zira bu işler vahşi işler. Türkiye’de Ege bölgesinde siyanürle altın aramaya karşı çıkan köylüler geliyordu aklımıza. Diğer yandan, CMC’nin yıllar yılı “bakır arıyorum” diyerek siyanürle altın çıkarttığını, sonra da pisliğini atığını nasıl bıraktığını hatırlıyorduk.
Şirketin yetkilileri, geçen yıl yaptıkları açıklamada, 270 kilometrekarelik alanda araştırma yapacaklarını söylüyorlar, 200 milyon dolarlık yatırım, 300-600 kişilik istihdam öngörüyorlardı.  O yatırım yapılmış mı, bilmiyoruz…
Ama şimdi öğreniyoruz ki, o gün bu iznin verilmesine karşı çıkan CTP ile CMC’yi “mikrop” olarak tanımlayan Serdar Denktaş, yani bugünün iktidarı,aramanın fiilen başlamasına yardımcı olmuş. Bunu bizzat şirket söylüyor…
CTP-DP hükümeti bu yılın Mart ayında şirketin araç gereç ithaline izin vermiş. Haziran’da arama izni yenilenmiş, ruhsat alanı yeniden belirlenmiş. Taramanın Yeşilırmak’tan, Akdeniz köyüne kadar yapıldığı da biliniyor…
Madenler dünyanın her yerinde aranıyor, çıkarılıyor. Ancak yıllar yılı Lefke’de atılı duran CMC atıkları ortada. Yüzlerce insanımızın kanserden hayatını kaybettiği ortada… Atıkları temizleme amacıyla bölgeye yerleşen şirketin aldığı işi tamamlamaması ve hükümetlerin bunu görmezden gelmesi ortada…
“Arama” için izin alan Şirkete, “işletme” izni ne zaman verilmiş..?
Devletin bu işten karı ne olacak..?
Vatandaşın sağlığı nasıl korunacak..?
Çevre kirliliğinin nasıl önüne geçilecek..?
Hangi teknoloji, hangi yöntemler kullanılacak..?
Denetimi doğru dürüst yapılacak mı..?
En azından bölgedeki üniversitelerden destek alınacak mı..?
Birileri çıkıp bu soruları yanıtlayacak mı..?
Şu ana kadar bu yönde olumlu bir çaba yok…
Olay tesadüfen basına yansımasa kimsenin de haberi olmayacaktı.
Hükümet iyi niyetli olabilir. Ancak ben, bu sorular ortada dururken, yasalarında bunca boşluklar olan KKTC’de bu işin insan sağlığını tehdit etmeden yapılacağına her nedense güvenmiyorum…

 


YERİN KULAĞI VAR
ÖNCE SİZ SAYGI GÖSTERİN:
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, dileyen dilediğini yapıyor. Yapan vatandaş ise, cezası neyse kesiliyor ama, yapan siyasetçi olursa durum değişiyor. Örneğin gazetelere, televizyonlara demeç veren ve kendisinin, Başbakan Yardımcılığı Müsteşarlığı görevini yürüttüğünü söyleyen Yrd. Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi’nin pozisyonu, kamu yönetiminde şaibeli bir durum oluşturuyor. Hukukçular, resmen verilmemiş bir makama bürünmenin Ceza Yasası’na göre ciddi bir müeyyidesi olduğunu da söylüyorlar. CTP’nin savunması ne, ondan da önemlisi Başsavcılık bu durumu nasıl izah ediyor, gerçekten merak içindeyiz.

PROPAGANDANIN ARGÜMANLARI BELLİ OLDU:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak adayların propaganda döneminde kullanacakları argümanlar belli oldu. Sol partilerin adayları propagandalarını yine çözüm üzerine kurarken, sağın adayı olması muhtemel Eroğlu ise, her zaman olduğu gibi  “tek karış toprak verilmez” temasını kullanacak. Bir de rakipleri ile eskiden olduğu gibi, tv programlarına çıkmayacak… 

SİZ BAKMAYIN SÖYLEDİKLERİNE:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacak isimler biri haricinde belli oldu. Eroğlu hala daha adaylığını açıklamamakta diretiyor ve soranlara, “Kasım ayı 30 gün” diyerek heyecan artırıyor. Ancak iki haftadır “bilgilendirme” adı altında Karpaz bölgesini ziyaret edip nabız yoklaması da gözlerden kaçmıyor. 15 Kasım KKTC’nin kuruluş günü. Acaba Eroğlu adaylığını açıklamak için böylesi önemli bir günü mü bekliyor dersiniz..?

DÜN DÜNDÜR:
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu Milliyet gazetesine verdiği röportajında Türkiye Başbakanı Davutoğlu’nun Kıbrıs konusuyla ilgili açıklamalarını desteklediklerini söyleyerek, Genel Sekreter Kutlay Erk’in, Davutoğlu’nun bu açıklamalarına karşı verdiği tepkinin ise, yanlış anlaşıldığını ve art niyet aranmaması gerektiğini söyledi. Bu gidişle Yorgancıoğlu daha epeyce düzeltme yapacak…

NEYİ TEST EDECEK:
Eski Başbakanlardan İrsen Küçük, “Sırf Eroğlu’na zarar vermek için değil, kendimi test etmek için Cumhurbaşkanlığına aday olmayı düşünüyorum” demiş. Hiç test etmesine gerek yok. 2010-2013 tarihlerindeki iktidar dönemlerinde toplum onu test etti ve notunu verdi. O iradenin değiştiğine nasıl kani oldu, ben de onu anlayamadım…

DİKKAT; ŞANS OYUNLARI YASASI DEĞİŞİYOR: Meclis’e son olarak gönderilen bir yasa değişikliği var. Şans Oyunları Değişiklik Yasa Tasarısı. Değişiklikleri henüz incelemedik, önümüzdeki günlerde detaylarını sizlerle paylaşacağız. Ancak şimdiden herkesi uyaralım. Özellikle de  sivil toplum örgütlerini… Zira gerekçesinde, “Şans Oyunları Yasası’nda yer alan bazı kısıtlamaları ortadan kaldırmak suretiyle, yerli ve/veya yabancı yatırımcıların önünü açmak”tan bahsediliyor.

ZİRVEDEKİLER
Birikim Özgür:  Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı CTP milletvekili Birikim Özgür, “bu ülkede en ciddi kronik sorun kamu bütçesinin maaş ve maaş nitelikli harcamalara ayrılmasıdır” diyerek, 2014 bütçesinde yüzde 10’luk bütçe açığı öngörüsünün tutup tutmadığını henüz bilmediğini, ancak bütçe ile ilgili gidişatın çok iyi olmadığını ifade etti. Zaten tersi olsa şaşardım… Yalnız Başbakan geçen ay bütçenin fazla verdiğini söylememiş miydi?

DİPTEKİLER
Rahmet Değil Eziyet: Öyle sanıyorum ki dünyada her ülke, yağmur yağdığı zaman mutlu oluyor. Özellikle de bizim gibi kurak ülkeler için yağmur, tam bir kurtuluş olarak görülüyor. Bizde ise durum tam tersine. En tepedekinden en basit vatandaşına, her yağmur yağdığında bir telaştır gidiyor. Yine nereyi basacak, hangi bölgeler su altında kalacak diye… Ne yazık ki, 40 yıldır altyapısını tamamlamayan bir ülkede yaşıyoruz. Onun için bizde yağmur, rahmet değil, eziyet oluyor…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar