Kudret Özersay’a saldırı ve Değerler Eğitimi eksikliği - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Kudret Özersay’a saldırı ve Değerler Eğitimi eksikliği

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

KKTC eğitiminin ‘sistemsiz’ olması ve ona ‘sistemsiz eğitim’ dememizin en önemli nedenlerinden birisi ‘duyuşsal davranışların’ işlenmemesi, öğretilmemesi ve önemsenmemesidir. Duyuşsal davranışlar ‘insanlaşma’ için en gerekli olan davranışlardır. Gerek informal gerekse formal eğitimde bilişsel, psiko-motor ve duyuşsal davranışlar öğrencilerin gelişim özeliklerine göre öğretilmektedir.

Duyuşsal davranışlar insanların sevgi, aşk, kin gibi ‘hislerle’ ilgilidir. En önemlilerinden bir tanesi de ‘değerler’dir. Değerler insan olmanın göstergesidir ve insanı diğer hayvanlardan ayıran en önemli bilgi, tutum ve bunların tepkiye dönüşmüş yanı olan davranışlardır.


Pek çok ülke ve ülkelerin birleşmeşinden meydana gelen topluluklar, değerlerin çok ama çok önemli olduğuna kanaat getirerek öğretim programlarında ‘Değerler Eğitimi’ diye programlar oluşturup, öğrencilere vatandaşlık, topluluk ve genel insanlık bağlamında global değerli, okulöncesinden yüksek öğretime kadar öğretmeyi amaç olarak belirlemişlerdir.

Avrupa Birliği 1 Temmuz 2013 yılında, Hırvatistan’ın da katılımıyla 28 ülkeli bir topluluk olmuştur. AB barışı korumak, ekonomik ve sosyal ilerlemeyi geliştirmek amacı ile uluslar üstü bir devlettir (EuropeanUnion, 2000). Catherine Lalumiere’e göre sadece uluslararası bir örgüt, ekonomik bir sistem değil, aynı zamanda bir değerler sistemi, ortak bir yaşam ve düşünce tarzının benimsendiği  özel bir örgüt olarak tanımlanabilir*. Bu bağlamda AB’de barış, birlik, eşitlik, özgürlük, dayanışma, ekonomik ve sosyal güvenlik gereksinmelerinin karşılanması, temel haklar gibi genel/temel değerlere sahiptir*.

AB’de Avrupa Komisyonu Eğitim ve Öğretim Çalışma Grubu, Avrupa’nın devrolunmaz mirasının bir parçası olarak düşünülen, anahtar değerler seti tanımladı. Bu değerler; insan hakları/insanın değeri, saygınlığı; temel özgürlükler; yasaya uygunluk; sonsuza kadar şiddetin reddi ve barış; diğerlerine saygı; Avrupa’da ve halka halka tüm dünyada dayanışma ruhu; adil gelişim; fırsat eşitliği; rasyonel düşünme prensipleri (delil ve ispat eşitliği), ekolojik sistemin korunması; kişisel sorumluluktur.

Bu değerler Birleşmiş Milletler belglerinde de yer alan genel/temel değerlerdir. Bunlara ek AB oluşturmak istediği yeni değerler de eklemiştir ve bunlar; Avrupalılık, Avrupalılık bilinci, ortak Avrupa kimliği/kimliğe Avrupa boyutu, Avrupa vatandaşlığı, Avrupa Birliği yönetimine aktif katılım, Avrupa Birliği’nde sosyal kaynaşma/birleşme/yapışma/içericilik, sosyal dışlayıcılığın reddi’dir.

Peki tüm bu insanın insan olmasından kaynaklanan evrensel değerler, insanlar tarafından nasıl kazanılacak ve kendi davranışlarında temel motiv haline nasıl gelecek? Bunun tek cevabı ‘formal eğitim’dir. Örgün ve yaygın eğitim ile vatandaşlara evrensel olan ‘insan’ değerler öğretilip, kazanmaları sağlanacak ve tepki ve davranışlarını yaparken temel kriter olarak bunları kullanması sağlanacak.

AB’nin 1971 yılında Avrupa Eğitim Geliştirme Merkezi’ni kurmasının nedenlerinden bir tanesi de ‘değerler eğitimi’dir. AB pek çok program ile işbirliğini artımak ve Avrupalılık bilincini oluşturmak için çalışmalar yapmaktadır. Programlardan bir tanesi de kültür, çevre, bilim ve teknoloji gibi çeşitli alanları kapsayan eğitim programlarıdır. Socrates, Leonarda da Vinci II ve Youth bunlardan bazılarıdır.

Bu programlar sayesinde evrensel değerler avrupa düzeyinde 28 ülkede hayata geçirilmiştir. Amaç değerler üzerinden yaşanılası düzen kurmaktır.

Peki buralarda 45 yılda değerler eğitimi adına ne yapıldı? Cevap belli; koca bir HİÇ. Aksine hukuksuzluk, şiddet kültürü, anarşinin normalleştirilmesi, şimdilerde basit konular bile mafyavari yöntemlerle çözülmeye çaşlışılmakta, her alanda fırsat eşitliği temel düstur olarak kabul edilmiş, sevgisizlik, ırkçılık, adam kayırma, dost/ahbap çavuş ilişkileri en önemli değer olarak kabul görmüş, hakkını arayanlar suçlu ilan edilmiş, insanlara sadırmak gibi ilkel hayvani davranışlar normalleştirilmiş ve daha bir çok ‘evrensel insani değerler’ dışındaki davranışlar normalleştirilmiştir. Sayın Özersay ve arkdaşlarına saldırı cüreti de bunun en son örneğidir; ne yazık ki.

Eğer siz buna KKTC eğitim sistemi diyorsanız devam edin. Bizlere göre KKTC Sistemsiz Eğitimi betimlemesi en doğrusudur. Gelinen nokta ise sistemsizliğin çürümüşlüğünün son noktası. Geçmiş olsun Sayın Kudret Özersay ve arkadaşlar. Temiz Toplum için çok çalışmak lazım.

*Cem Topsakal (2004). Avrupa Birliğinde Değerler Eğitimi. Değerler Eğitimi Dergisi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar