Film miydi, dizi miydi bilmiyorum, küçüklüğümde izlemiş olduğum bir şey olduğu kesin. Gözümün önünde; kadın hamile olduğunu söylediğinde, önce şaşıran, sonra sevinçten yatağın içinde zıplayıp, deli gibi kadına sarılan bir adamın olduğu sepya tonlarında bir sahne vardır…
Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz ilk an, sevinç, endişe, mutluluk, korkunun karıştığı bir his söz konusu oluyor. Planlanmış olsa da, uzun zamandır beklediğiniz bir haber olsa da, ve ne kadar kendinizi hazırlamış olsanız da doktorunuz size ultrasondaki minik karaltıyı gösterip bebeğiniz olacağını söylediğindeki o duygu bambaşkadır. Bebeğinizin kalp atışlarını duyduğunuz an ise bu kadar doğal bir olayı ne kadar mucizevi bulduğunuzu fark ediyorsunuz…
Annenin bebeğiyle olan ilişkisi, gebelik sürecinde başlıyor ve aslında sanıldığı kadar basit bir etkileşim değil, aslında doğacak olan bebeğin bilinçaltını dahi etkileyen oldukça karmaşık bir ilişki…
Anne adaylarının odak noktası; bebek dünyaya geldiğinde ona sunabilecekleri en güzel yaşamı sunmanın yanı sıra, sağlıklı olabilmesi için neler yapabilecekleridir şüphesiz.
Gebelik, bebeğin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için birçok anatomik ve fizyolojik değişikliğin meydana geldiği bir dönem. Bu değişikliklere uyum sağlayabilmek ve gebelikte görülebilecek problemleri en aza indirmek için, tıbbi açıdan riski olmayan hamilelerin düzenli egzersiz yapması oldukça faydalı oluyor. Son araştırmalara dayanan yayınlarda; herhangi bir komplikasyonu olmayan gebeliklerde, haftanın her günü ortalama 30 dakika orta şiddetli egzersiz öneriliyor; ancak haftanın her günü olmasa bile düzenli egzersiz yapılması önemli…
Vücutta neler oluyor?
Östrojen ve relaksin hormonlarındaki değişikliklere yanıt olarak, bağlarda gevşeme, yumuşak dokularda su tutulumu, belin doğal çukurluğu olan lordozda artma görülür.
Gebelikte kas iskelet sistemini etkileyen değişiklikler, hormonların bağlar üzerine etkileri, yerçekimi merkezinin değişmesi, ağırlık ve sıvı artışı ile alakalı oluyor. Bebeğin büyümesi ile birlikte vücudun ağırlık merkezi öne doğru yer değiştiriyor; bu da bel bölgesinde lordozun artmasına neden oluyor. Dengeyi sağlamak için vücut kendini adapte ederek, boyun bölgesinde de değişiklikler olabiliyor. Bunlara ek olarak, omuzlar ve sırtta kamburlaşmaya yönelim görülebiliyor. Bunların düzeltilebilmeleri, kalıcı duruş bozuklukları ve buna bağlı ağrılar yaratmamaları adına bir fizyoterapist eşliğinde düzenli egzersiz yapılması önemlidir.
Relaksin hormonunun etkisi ile eklem bağlarında gevşeme meydana geliyor. Ayrıca, vücutta gebeliğin ilerleyen aylarında oluşabilecek ödem, bazı eklemlerde karpal tünel sendromu veya tarsal tünel sendromu gibi sinir basıları ve nöropatilere neden olabiliyor.
Karın kaslarının aşırı gergin pozisyonu ve karın kasının ikiye ayrılması ve aranın açılması gibi nedenlerle, karın bölgesindeki kasların zayıflamasına ve fonksiyonlarının etkilenmelerine sebebiyet veriyor. Gövde mekaniklerinin de değişmesi pelvik bölgenin de kuvvetinde azalmaya, bel ve kalça bölgesinin yaralanmalara daha meyilli olmalarına neden olabiliyor. Bu noktada egzersiz yine önem kazanıyor.
Kalp damar sistemi ve solunum sistemi açısından bakıldığında, büyüyen fetüsün ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kalp hızı ve atım hacmi de artıyor. Öte yandan solunum sistemine bakıldığında, bebek büyüdükçe ve karın iç basıncı arttıkça diyafragma kası yükseliyor oluşu ve göğüs çevresindeki bağlardaki gevşeme nedeni ile akciğer kapasitesinde yaklaşık %5 azalma söz konusu oluyor. Gebelikte, oksijen tüketimi yaklaşık %30, metabolik hız da yaklaşık %15 oranında arttığından, solunum sıklığında artış gözleniyor. Solunum egzersizleri ve düzenli egzersizle kardiyovasküler kapasitenin artırılması yine burada karşımıza çıkıyor.
GEBELİKTE NEDEN EGZERSİZ?
- Kilo kontrolü
- Fiziksel kondisyonun korunması
- Dolaşım ve sindirim sistemlerinin düzenlenmesi
- Postür bozukluklarının önlenmesi
- Doğum için gerekli kas aktivitesinin desteklenmesi
- Doğum sürecinin daha sağlıklı olması
- Doğum sonrası iyileşmenin daha hızlı olması
- Sosyal ve psikolojik açıdan iyilik hissinin artması
Doktorunuz izin veriyor ve uygun buluyorsa, gebelik sürecinde özellikle düzgün duruşa ve doğru vücut mekaniklerinin sağlanmasına yönelik olan yoga, pilates gibi egzersizlerin düzenli ve uzman kişilerin kontrolü altında yapılması faydalı olacaktır.
