Hükümet programı okundu. Tam 54 sayfa…
Ne yalan söyleyeyim, her şeyden önce, programın dilinin çağdaş olduğunu söylemem lazım. Özellikle CTP’ye ait bakanlıkların programının, dünyaya açık, vizyonu olan gençler tarafından yazıldığı hemen anlaşılıyor. Yani geleneksel “ceğiz, cağız” ifadelerinin çok fazla kullanılmadığı bir söylem. Bir başka çarpıcı tespit, iğneden ipliğe her konunun AB normlarına uygun olarak yeniden düzenleneceği… Eğer denilenler gerçekleşirse, KKTC’nin tüm yasaları, tüm kuralları iğneden ipliğe yenilenecek demektir ki, bunu görmeye ömrümüz yetecek mi bilmem…
İşin vitrin kısmı bir yana, içeriğinde mutlaka olmalı dediğimiz maddeler var. Bunların başında da bana göre, vergi konusu geliyor. Daha doğrusu kamunun gelirlerinin artması konusu. Yeni hükümet, dolaylı vergilerin vatandaşın alım gücünü düşürdüğü tespitini yapıyor ve gelirlerin doğrudan vergilerle artırılması uygulamasına ağırlık verileceğini vurguluyor. Biz de dünkü yazımızda bu konuya değinmiş, dövizin artışı ve enflasyon karşısında ezilen vatandaşın korunması gerektiğini, bunun da Zeren Mungan’ın işi olduğunu yazmıştık. Aklın yolu birdir derler. Hükümetin temel vizyonu, “sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik yapı yaratmak” olarak açıklandığına göre, ilk adımın da gelir arttırma olması gayet uygun olmuş. Tabii buna bağlı denetim mekanizmaları ve tasarruf önlemlerine de ayrıca vurgu yapılıyor. Aklımızdakilerin hükümet programında bire bir yer aldığını görmekle umutlandık…
Bir başka konu geçiciler meselesi… Aslında hem Anayasa’nın adalet ilkesi, hem kamu giderleri, hem de devletin işlevselliği ile yakından ilgili. Bugüne kadar atanan geçici memurlardan atamaları hukuka aykırı biçimde yapılmış olanların görev süresinin hiçbir şekilde uzatılmayacağı, uzun süredir geçici statüsünde çalışanların durumları içinse tedbirler alınacağı vurgulanmış. Ayrıca yine “geçmiş hükümetler döneminde yapılan hukuka aykırı işlemlerin geri alınması”, toplum vicdanını rahatlatacak, adaleti sağlayacak kararlar. Bunun içinde vatandaşlık konuları, tahsis edilen araziler ve özele devredilen kurumlar konuları var…
Genel sağlık sigortası, bundan önceki hükümetlerde olduğu gibi yine programda. Bu kez eğer gerçekleştirilebilirse, en büyük devrim olacak. Türkiye örneğine bakılarak, halledilebilir… Yeter ki birileri baş koysun.
Anayasa’nın Cumhuriyet Meclisi’nin Toplantıları ve Çalışma Düzenini içeren 81. Maddesi ile Geçici Kuralları düzenleyen 162. Maddesi’ne ilişkin değişikliklerin önümüzdeki yıl haziran ayında yapılacak yerel seçimlerle referanduma sunulması öngörülüyor. Bu bilinen ve çok tartışılan bir konu olmakla birlikte, Meclis’te 162. Madde konusunda uzlaşının nasıl sağlanacağı henüz bilinmemekte. Özellikle de Geçici 10. Madde’ye DP-UG’nin onay vermesi, ilginç bir gelişme…
Memura siyaset yasağının kalkması, vatandaşın idareye açtığı davaları kolaylaştıracak düzenlemeler, siyasi partilerin gelir giderlerinin denetlenmesi, 6 ay içinde KKTC’nin tek seçim bölgesi olması, partisinden istifa eden milletvekilleri için düzenlemeler hepsi, demokrasinin kurumsallaşması ve çağdaşlaşması adına önemli projeler…
Kötü bir hükümet programı olamaz. Ancak bence iyi olan, uygulanabilendir. Bunca yıl ne programlar gördük. Onda biri uygulanmış olsaydı, bugün bu noktada olmazdık. Dileyelim ki, bu kez söz verilenler yerine gelsin…
YERİN KULAĞI VAR
ALO VEKİL HATTI:
KKTC Meclisi’nin yeni Başkanı Siber, göreve başlamasının ardından ilk icraatını yaptı. Meclis günleri sorunlarını aktarmak için Meclis bahçesini dolduran vatandaşlar bundan böyle salı, çarşamba ve cuma günleri “Alo Milletvekili Hattı”ndan randevu almak şartıyla milletvekilleri ile görüşebilecekler. Bu randevuları düzenlemek üzere bir de birim oluşturan Sibel Hanım, Meclis’in düzenini geri getirmek ve vekillerin daha rahat çalışmasını temin etmek dışında, vatandaşa da, randevu alarak derdini anlatma fırsatını sağlamış oldu…
KUCAĞINDA BULMUŞ:
Başbakan Yardımcısı ve ETKS Bakanı Serdar Denktaş, akaryakıt zammını “kucaklarında bulduklarını” ve zam yapmaktan büyük üzüntü duyduğunu söylemiş. İyi güzel de, devraldığınız hükümet sizin de ortağı olduğunuz hükümet değil miydi Serdar Bey. Üzüleceğinize, bu zammın ertelenmesini isteyebilirdiniz…
ÇAVUŞOĞLU’NUN ADALETİ KENDİNE:
Gülsün Yücel açıkladı, sadece bu yılın nisan ve mayıs aylarında İçişleri Bakanı olarak Nazım Çavuşoğlu’nun onayıyla 710 kişiye vatandaşlık verilmiş. Aynı sürede Bakanlar Kurulu kararı ile verilenler ise 123 kişi. 4 yıllık iktidarlarında 4239 kişiye, ortalama yılda bin kişiye vatandaşlık vermişler. Neye yaramış? Çavuşoğlu’nun yeniden seçilmesine herhalde. Zira partisine bir faydası olmamış. Diğer taraftan KKTC’de 21 yıllarını doldurmuş, çocukları burada doğmuş Sezikli ailesinin yüzüne bakan olmamış. Acaba UBP’ye oy vermeyeceklerini bildiklerinden mi?..
AŞIKOĞLU İSTİFA ETTİ:
Turizm Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu görevinden istifa etti. CTP-DP-UG hükümetinin iktidara gelmesiyle birlikte istifa edeceği konuşulan ancak, istifa etmeyip Serdar Denktaş’la çalışmaya devam edeceği yönündeki iddialar bulunan Şahap Aşıkoğlu istifayı seçti. Özellikle son yıllarda turizm sektörüne önemli katkılar yapan Aşıkoğlu’nun istifası şaşkınlık yarattı…
MURATOĞLU’NU DA GÖTÜRDÜ:
Yeni hükümet döneminde Başbakanlık bünyesinde görev alması beklenen Ahmet Muratoğlu, Gökhan Güler’in yerine Meclis Müdürlüğü’ne atandı. Hayırlı uğurlu olsun diyoruz. Anlaşılan o ki Sibel Hanım, Başbakanlığı döneminde oldukça aktif görev yapan Muratoğlu’nu bırakmak istememiş ve Meclis’te de yanında olmasını istemiş… Bir müşavirin göreve döndüğünü görmek güzel.
KAYNAK NEREDE:
Ercan Havaalanı ihalesinin reddedilmesi gerektiğini yineleyen Serdar Denktaş, “KTHY de yeniden kurulacak” sözünde ısrar etmeye devam ediyor. Hükümet programına da koydurmuş. İyi güzel de hazine tamtakır kuru bakır iken, yeni havayolu için kaynağı nereden bulacağınızı da açıklasanız diyorum. Yok eğer hükümetin harcayacak onca parası varsa, asgari ücreti arttırın, 5 yıldır artış almayan çalışanlara zam yapın veya fonları düşürün ki, bu krizde ülkeye biraz olsun ucuzluk gelsin…
KANDIR ÇOCUĞU DA…:
UBP Milletvekili Ersin Tatar, Başbakan Yardımcısı Denktaş’ın Bakanlar Kurulu’ndaki koltuk çıkışıyla, hükümetin iki başlı olduğu mesajını verdiğini ifade etti. DP-UG’nin 9 milletvekilinin UBP kökenli olduğunu vurgulayan Tatar, DP’nin mevcut 12 milletvekili arasından 9’unun UG’ye ait olmasına rağmen bu ağırlığın kabineye yansımadığını da belirtti. Tatar iyi bir taktik uygulayarak, hem DP ile CTP’nin arasını açmaya çalıştı, hem de DP içerisindeki UG kanadına, “Hakkınız yendi” mesajını verdi. Hani çok kullandığımız bir söz var, “Kandır çocuğu da taksim istesin” diye… Tatar’ın yaptığı da aynen o…
ZİRVEDEKİLER
Özkan Yorgancıoğlu: Başbakan Yorgancıoğlu, hükümetin temel vizyonunun, sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik yapı yaratmak olduğunu belirterek, “Sosyal devlet anlayışıyla, fırsat eşitliği ilkesiyle, vatandaşlar arasında gelir uçurumunu yaratmayacak uygulamalarla, demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğü temellerinde, yerelde özne olup, küresel düzeyde etkin olmayı başarmak adına toplumsal kaynaklarımızın yaşamın her alanında etkin ve verimli kullanımı konusunda düzenleyici ve denetleyici olacak bir devlet yönetimini hedeflemekteyiz” dedi. İnşallah tüm bu söylediklerini yerine getirir, biz de alkışlarız…
DİPTEKİLER:
Bengü Şonya: Serdar Denktaş’ın, genel sekreteri Bengü Şonya’nın yazdıkları konusunda ne düşündüğünü gerçekten merak ettim. CTP’nin şükrancılarla kol kola olduğundan dem vuruyor. Allah Allah, onlar daha dün programlarını sunan ortaklar değil midirler? “Türkiye’yle aşk yaşamak zorunda değiliz” diye de buyurmuş. Sevgi varsa, yürekte vardır Sayın Şonya. Yoksa zaten zorlamaya da gerek yoktur. O sevgi de sizin dik duruşunuzu engellemez…
FOTO GÜNDEM…
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Biyomedikal ve Gıda Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören Kıbrıslı Türk bir grup öğrenci, okul harçlarının yüksek olduğu ve Türkiyeli öğrenciler ile Kıbrıslı Türk öğrenciler arasında farklı kayıt ücreti alındığı gerekçesi ile tepki gösterdi
