KÖŞEMDEN:MADALYONUN “YETKİ” YÜZÜ!.. - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

KÖŞEMDEN:MADALYONUN “YETKİ” YÜZÜ!..

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Genellikle “Yetki ve sorumluluk” kelimelerini yan yana koyar birlikte kullanırız.

Çünkü Devlet kademelerinde “Yönetim kadrolarına” verilen Anayasal yetkilerdir ki “sorumlulukları” kapsamındaki  icraatlarını gerçekleştirirler.. Buna karşın bu “Köşeden” sık sık  ayazlattığımca şunu söylerim:


 BİZDE Yönetim kadrolarıyla bürokrasi, “yetkilidir” ama “sorumlu” değildir!     Nitekim yıllardır devletin üst kademelerinde salınan o “yetki sahibi”  politikacılarımız ne zaman sorumluluk yüklenmek durumunda kalsalar, sıklıkla verdikleri kararlar şaibeli ve netameli olmaktadırlar!. Çünkü ve çoklukla “popülizmi” öne çıkarırlar!           Ve ne zaman ciddi kararlar almak durumunda kalsalar, aralarında yığınla kalantorla fırsatçının da olduğu o seçmenlerinin dümen suyuna düşerler!

      …BİR süredir  Koronavirüs gibi “bulaşıcı ve dünyasal bir salgın haline gelen Grip” karşında, KKTC yurttaşlarının  sağlık ve afiyetlerini koruma görevindeki Tatar Hükümetini  bu “yetki ve sorumluluklarıyla” izliyorum..

      Ve o yetkisel iradeye.. Bir gecede alınan kararlara.. O kararların en küçük sapkınlık ve tereddüt gösterilmeden dirayetle kullanılmasına.. “Bravo” diyorum.. İşte yıllardır özlemini duyduğumuz “yetki ve sorumluluk sahibi” Hükümet budur diyorum..  Ki ne diyor Başbakan Tatar. “İnsanların hayatları için her tedbiri alırım..”

      NİTEKİM sınır kapılarını da kapattı, topluluklar oluşturacak tüm işyerleriyle ötesi kahvehane lokanta gibi yerleri de.. Hatta yanlarında büyük oranda işçi çalıştıran sanayiciler, müteahhitler, oteller falan da bu tedbirlerden nasiplerini  alırlarken, iki hafta gibi hiç de küçümsenemeyecek uzun bir süre çalışmalarına  ara verdiler..

      (Kİ Hükümet bu “yasakları, aldığı tedbirleri” kendisine bahşedilen “yetkilere” dayanarak aldı ama buna “olağanüstü hal” uygulaması” diyemedi! Oysa  yurttaşları evlerine kapatan bu  zorlayıcı tedbirler  zaten “Ohal!” Fakat telafuz etmekten kaçınıyorlar!

      ŞİMDİ bu alınan tedbirlere hakçasına bakalım: Alınmalı mıydılar? Evet!

      Ne diyorduk, Devlet insanlarını korur, sağlık afiyetleri söz konusu olduğunda her türlü tedbiri her koşulda alır. O zaman Şimdi de madalyonun öteki yüzüne bakalım:

                                   ***

…VE MADALYONUN “SORUMLULUK” YÜZÜ!

      Kaç gündür memleketin hayatı, bekası, sağlık ve afiyeti uğruna alınan kararları ben de “yorumlamaya çalışıyorum.”

       “Ve diyorum ki “evet bu kararlar alınmalıydı ama sadece “yetkiye” dayanarak değil!”

      Nitekim dün de vurguladımdı: “Tutun ki Mart’ın sonuna belki ötesine de geçecek bu “kararlar yerli yerindedir ama  ya sonrasında oluşacak “eksilerle kayıplar ve tabi türlü çeşitli olumsuzluklar”  nasıl telafi edilecek? Ki bu gidişin sonunda diyor bazı refiklerimizle uzmanlarımız; iflaslar da var, büyük kayıplar da!”

      Örneğin benim de tanıdığım  bazı yurttaşlar vardır ki  gün işleyip gün yiyorlar!  Örneğin dört  çocuklu Hüsamettin!” Şimdiden “napacayım Eşref abi diyor.. Ufak tefek  borç da  yaptık. Çocuklar da büyüdü ihtiyaçları arttı…”

      Ötede zaten yeterince çalışmayan hırdavatçı dükkânını kapatmak zorunda kalan İbo! Parasal kayıpları daha da artmış!

      Kazanmadan işçisini ödemek zorunda kalacak patron, her tarafın “kapandığı” gerçeklerde satışı iyiden iyiye düşen esnaf hatta hayvancı çiftçi ne yapacak?

      UZAYIP giden sorular, “kurtarılacak günler” uğruna “kaybedilenlerle” çoğalıp yoğalacak  yeni sorunları çağrıştırmıyor mu?”

      Yoksa olay “sadece günü kurtarmaktan” mı ibarettir!.

      KALDI ki asıl soru şudur: Bir gecede karar alıp uygulayacak kadar dirayet sahibi hükümet neden aylardır plan programını uygulayamıyor?

      Neden TC ile imzaladığı Mali ve Ekonomik   protokolü savsaklıyor?

      Memleket koronavirüsten beter trafik kazaları faciası yaşarken, neden bu faciayı önlemek için (zararı yok bir gecede olmasın) bir iki haftada aylarda bile tedbir, alamıyor!

      Neden tartışmalı fakat kararlı kararla alınan “İmar Planı” yarım  yamalak kalıyor?..

      NE yani şimdi şöyle mi düşünelim? Bizdeki Hükümetler olağan günlerin değil, böylesi Koronavirüslü  zor ve ölümlü günlerin hükümetleridirler! Nitekim şimdi fırsat çıktı ispat ettiler!”

      Bakalım iki hafta sonra hangi fırsata tutunabilecekler ama!

                                   ***

KISACA TAKILDIĞIM: (JHONSON!)

      Deniyor ki İngiltere bütçesinin büyük kısmını “emekliler” cebellu edermiş!

      Tutun ki yaşlı Avrupa’nın tümü de böyle! Ömürler uzadıkça AB ülkelerinin yaşlı nüfusu doktorundan ilacına, otobüsünden trenine, evinden lojmanlarına kadar… Beleşinden olanaklarla hizmet alırlar..

      Meğer İngiltere Başbakanı bütçesinin çoğunu söğüşleyen bu avantacı yaşlı emeklilerden bıkıp usanmış ki  Koronavirüs yayılmaya başladığı günlerde, tedbir niyetine parmağını bile oynatmamış!     Hatta medyada da yayıldığınca demiş ki  Başbakan Jhonson “Virüsü  doğal haline bırakmalı! (Yani ne? Ölen ölsün kalan sağlar bizimdir.) Tabi ölecekler de yaşlı emekliler!

      …NİTEKİM Londra’dan  haberler geliyor: Marketlerde tuvalet kâğıdı bile  kalmamış.   Öğrenci yurtlarında hiç yok! Aynen buradaki gibi raflar bomboşmuş!                                               Bizim Londradaki üniversite öğrencilerimiz  yurtlardan dışarı çıkamıyorlarmış! KKTC’e dönüş yapsalar bu kez buradaki karantinaya tıkılacaklar gelemiyorlarmış!

      “Dahası diyor dayısı olduğum telefondaki genç: “Üniversiteye’de derslere de  davam edemiyoruz çünkü sağımız solumuz Koreli, Çinli öğrencilerle dolu! Kaldık mı yurt odalarımızda hapis!..

      İlahi KKTC! Eğri gemi de olsan seferin doğru galiba! Hiç olmazsa kalmadık tuvalet kâğıtsız!

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar