LYS sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da KKTC üniversitelerinde kontenjanlar doldu mu dolmadı mı? kısır tartışmasını yapmaya devam ediyoruz. Devam da edeceğiz zaten…
Ne zamana kadar? Bu konuda sürdürülebilir bir politika üretene ve politikayı hayata geçirene kadar… Geçtiğimiz yıl bu dönemde yazdığım yazıma bakıyorum, aynen bugün yazıyı tekrar koysaydım, rakamlar dışında pek bir farklılık olmazdı. Demek ki değişen pek bir şey yok. Bu noktada geçen yıl yazdığım yazıda DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak’ın yaptığı uyarıları sayfaya aktarmıştım. Bugün aynen geçerliliğini koruduğu için yeniden paylaşmakta yarar görüyorum.
Sayın Öztoprak’ın uyarılar neymiş bir hatırlayalım: 1- Türkiye’deki üniversite sayısındaki artış ile arz ve talebin neredeyse eşit duruma geldiği ve KKTC üniversitelerinin öğrenci çekebilmek için mutlaka günlük çözümler yerine, kalıcı ve kalite odaklı politikalar uygulaması.
2- Bu bağlamda KKTC üniversitelerinin kendilerini farklılaştırması ve uluslararası standartlarda eğitime, araştırmaya ve günümüzde yüksek eğitim alanında olmazsa olmaz olan akreditasyon ve denkliklere büyük önem verilmesi.
3- Sürdürülebilir bir yüksek eğitim sektörünün KKTC’de var olabilmesi için evrensel doğruların takip edilmesi gerektiği, aksi takdirde üniversitelerin orta vadede gelir kaybı ve dolayısı ile kalite anlamında sorunlarla karşı karşıya kalabileceği.
Tabii ki aradan bir yıl geçmesine rağmen bu uyarıların birçoğu dikkate alınmadığı için gelecek yıllarda da aynı şeyleri konuşmaya, aynı şikayetleri yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’de kontenjanlar neredeyse yüzde yüzü dolmaya doğru giderken, bizde %50’yi bile bulmadığını görmezlikten gelerek her üniversitenin rakamsal birkaç yüz öğrenci artışı ile kendimizi tatmin edeceğiz. Ama önümüzdeki yıllarda bu küçük rakamsal artışların tam tersi de olabileceğini birkaç gün sonra unutacağız. Beş-altı yıl gerilere gidersek, bu konuda nasıl inişli çıkışlı bir grafik yaşandığını ne çabuk unutuyoruz. Bu nedenle sürdürülebilir bir üniversite politikasının geliştirilmesi gerekiyor.
******
Yine de rakamlarla da bir şeyler söylemek gerekirse geçen yıl Türkiye’de lisans düzeyinde kontenjanların %91.42’sinin dolduğunu görüyoruz. Bu yıl bu rakam %94.65’e çıktı. Yani kontenjanların tamamının dolmasına doğru ilerliyor. Bizde ise durum %50 bile değil. Geçen yıl %42.17 bu yıl ise 44.93’e yükseldi. Ancak bu küçük artış bizi yanıltmasın. Bu kontenjanların boş kaldığı gerçeğini “biz zaten kontenjanları fazla gösterdiydik” yanılgısı ile de örtemeyiz.
*****
Tüm bu tartışmalar arasında aslında konuşmamız gereken bir başka önemli noktayı da unutuyoruz. KKTC’li öğrencilerin bu üniversite sınavındaki başarısı nedir? sorusunun cevabını da aramak gerekiyor. Bunu da konuşmanın zamanı geldi, belki de geçti.
