KKTC’de ölçme-değerlendirmedeki müthiş hata! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

KKTC’de ölçme-değerlendirmedeki müthiş hata!

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

KKTC sistemsiz eğitiminin en büyük yanlışı ‘ölçme-değerlendirme’sindedir. Buraların eğitim sistemi zorunlu olarak 2005 öğretim yılında, TC’de bir yıl önce uygulamaya konan ‘yapılandırmacılık’ anlayışına dayanmaktadır. Özellikle ilköğretimde yani ilkokul ve ortaokulda 2005 yılında, önce tüm öğretim programları sonra da ders kitapları ‘yapılandırmacılık’ bağlamında, ilk kez ‘KKTC’li akademisyenler ve öğretmenler tarafından yazıldı. Büyük bir başarı örneği de oldu ama son oldu; devamı gelmedi.

2005 yılından itibaren de KKTC SİSTEMSİZ EĞİTİMİ’ndeki en büyük problem de ölçme-değerlendirme sistemi oldu. Öğretim programlarının dört öğesi var; 1) Hedefler yapılandırmacılık anlayışında hedef yerine ‘kazanımlar’ var; 2) İçerik yani hedef/kazanımları öğrenmek için öğrencilerin ihtiyaç duyacağı bilgiler; 3) Eğitim durumlar yani hedef/kazanımların öğrenciye kazandırılması için düzenlenen öğretim ve öğrenme çevresi ve 4) Ölçme- değerlendirme yani hedef/kazanımların öğrenciler tarafından öğrenme oranını saptamak için düzenlenen sınama durumları.


Öğretim programı yukarıda değinilen 4 öğe arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür. Öğeler arasında en temeli hedefler/kazanımlardır. Diğer 3 öğe hedef/kazanıma bakılarak saptanır. Öğelerden bir tanesinde yapılan değişiklik diğerlerini de etkiler ve o nedenle onlarda da söz konusu değişikliğin zorunlu kıldığı yeniliklerin yapılması şarttır.

Şimdi buralardaki sistemsiz eğitimdeki ‘ironi’ şudur; 2005’te yapılandırmacı anlayışla programlar değişti ancak ölçme-değerlendirme aynı kaldı. Hala daha da 13 yıldır hiçbir hükümetin eğitim bakanlığı bu yanlışı düzeltmedi. Anlayacağınız sistemsizlik 13 yıldır devam etmekte ve kimse ne farkında ne de bundan rahatsız olmakta.

Öğretim programlarında hedef/kazanımlar yapılandırmacı anlayışa göre saptandı. Devamında içerik de düzenlendi ve kitap yazarları da buna aynen uydu. Yapılandırmacılık anlayışında en önemli unsur ‘öğretim-öğrenme yaşantıları’ yani eğitim durumlarının öğrenci merkezli oluşturulmasıdır.

Bu konu öğretmenlerin çabasına ve yapılandırmacılık anlayışını ne kadar içselleştirdiğine bağlıdır. Öğrencinin aktif olacağı aktif öğrenme, Çoklu Zeka Kuramı, İşbirliğine Dayalı Öğrenme,  Beyin Temelli Öğrenme gibi yöntem ve tekniklere, öğretim hizmetinde yer verilmesi gerekmektedir.

Diyelim ki hedefler/kazanımlar doğru saptanmış ve içerikle öğretim hizmeti de yapılandırmacı anlayışın gerektirdiği gibi ‘öğrenci merkezli’ saptandı. Peki ölçme-değerlendirme eski anlayış olan 1900’lü yılların ‘davranışçılık’  anlayışına göre yapılırsa ne olacak? Ne olacağı belli; 21. yüzyılda haberleşmek için telgraf kullanmak gibi absürt bir durum oluşacak.

Yapılandırmacılık anlayışında ölçme-değerlendirme öğrenci merkezlidir. O nedenle öğrenme eksikliklerini ve güçlüklerini belirlemek amacı taşıyan ‘biçimlendirici değerlendirme’ (Fromative Assessment) daha çok tercih edilir. Nasıl ki yapılandırmacılıkta öğrencilerin öğrenmedeki bireysel farklılıkları tanınır ve ona göre öğretim yapılır aynı şekilde biçimlendirici değerlendirmede de öğrencilerin bireysel öğrenmeleri farklı araçlarla test edilir. Her öğrencinin zeka potansiyeline uygun ölçme-değerlendirme yapılır.

Ayrıca yapılandırmacılıkta eski anlayış olan davranışçılıkta olduğu gibi yalnızca ‘öğretmen değerlendirmesi’ yapılmaz. Öğrencilerin kendi kendilerini değerlendirmesi, arkadaşlarının, öğretmeninin, müdürün ve diğer yöneticilerin ve ailesinin de öğrenciye verilecek nota katkısı olur.

Bunun için oranlar belirlenir. Öğretmenin, arkadaşlarının, öğrencinin kendi kendisini, ailenin ve müdürün değerlendirme yüzdeliklerinin kaç olacağı saptanır. Hem öğrencinin farklı yeteneğine göre yapılacak otantik değerlendirmenin hem de  aile, arkadaş, öğrenci, müdürün değerlendirmesinin bileşkesinin, öğrencinin dersten elde ettiği kazanımı (notu) göstermesi istenendir.

Kısaca buraların eğitiminin sistemsiz olmasının nedenlerinden birisi de budur. Öğretim programları başka, ölçme-değerlendirme bambaşka. 13 yıldır düzeltilmeyen müthiş hata. Düzeltileceğini sanmak da saflık olur; böyle gelmiş böyle gider…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar