KKTC ekonomisi türbülansta - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
EkonomiKıbrısManşet

KKTC ekonomisi türbülansta

Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın 33’üncü Olağan Genel Kurulu, Kıbrıs Türk siyasetinin nabzına ev sahipliği yaptı. Genel Kurul’daki konuşmaların odağını ekonomi oluşturdu

 Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın (KTSO) 33’üncü Olağan Genel Kurulu dün yapıldı. İş ve siyaset dünyasının katıldığı Genel Kurul, Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nda  gerçekleştirildi. Ülke ekonomisinin ana gündem olduğu konuşmaların ardından


Karar tasarıları görüşüldü, faaliyet ve mali raporlar oy birliğiyle onaylandı, murakıp atandı ve yönetim kurulu belirlendi.

 

Yönetim Kurulu şöyle: “Candan Avunduk, Atilla Süren, Metin Uluğ, Çavlan Paralik, Yaprak Özyalçın, Sultan Taçyıldız, Emre Çerkez, Didem Erel, Macit Yüksel, Bayram Ezdaş, Atilla Bulancak.”

 

Yedek üyeler şöyle: “Hüseyin Yavuz, Mustafa Kaymak ve Halil Onalt.”

Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın Genel Kurulu’nda Musa Sönmezler’in başkanlığında divan oluşturuldu. Sönmezler, odanın tarihçesiyle ilgili bilgi vererek, ekonomik verilerin yer aldığı bir sunum yaptı. Sönmezler, “Ekonominin iyi gitmediğini görmekteyiz. Hükümet, muhalefet ve halk ele ele vermeli, çıkış yolu bulmalıyız” dedi. Daha sonra konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk yaptı

 

Avunduk: Kriz yönetimine ihtiyaç var

Avunduk, Türkiye ekonomisindeki sıkıntının, TL’nin değer kaybının KKTC ekonomisini de türbülansa soktuğunu, kriz yönetimi ihtiyaç olduğunu kaydetti. Avunduk, kamu kaynaklarının verimli kullanılması, liman, telefon gibi yatırım gereken alanlarda kamu-özel iş birliğine geçilmesi gerektiğini belirtti.

Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’yla ilgili de konuşan Candan Avunduk, yasanın geçirilmesinin kamu verimliliği için yeterli olmadığını belirtti.

Avunduk, mali protokolün henüz imzalanmadığını, geçmişte imzalanan protokollerin tam olarak uygulanamadığını kaydetti.

Candan Avunduk, Başbakan’ın önderliğindeki Londra ziyaretinin benzerinin Ankara’ya yapılmasının ekonomi için elzem olduğunu kaydetti, Reel Sektör Danışma Kurulu’nun çalıştırılmasını da istedi

Yükseköğretim, elektrik, turizm, sanayi bölgeleri gibi başlıklar üzerinde konuşan Avunduk, kısa sürede değişen hükümetlere işaret ederek, ülkede başkanlık sisteminin oluşturulması için Anayasa Değişiklik Komisyonu kurulmasını istediklerini de söyledi.

 

Hellimin durumu

Hellim konusunda da konuşan Avunduk, “Hellimin Rumlar tarafından Avrupa Birliği nezdinde gasp edilmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Organize sanayi bölgesi ilan edilen yerlerin gerçek anlamda organize sanayi bölgesi olmadığını belirten Avunduk, “Gerçek anlamda bir organize sanayi bölgesi kurulmalı. Şehir içinde ve diğer sanayi bölgelerinde sıkışmış yatırımcılar gerçek bir sanayi bölgesine kavuşturulmalı” diye konuştu.

 

Enerji maliyetleri

 

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, elektrik maliyetlerinin düşürülmesi için Türkiye ile enterkonnekte bağ kurulmasını önemsediklerini ifade ederek sektörün en önemli sorununun enerji maliyetleri olduğunu vurguladı.

Mal ve hizmet yatırımlarıyla ilgili teşviklerin düşürüldüğünü kaydeden Avunduk, “Böyle bir ekonomik yatırım teşviklerinin düşürülmesi anlaşılabilir değil” dedi.

Hükümetle ve muhalefetle birlikte çalışma arzusunda olduklarını kaydeden Avunduk, “Gerçek kalkınma, reel sektörün güçlendirilmesiyle mümkün olabilir” vurgusunda bulundu.

 

Lokmanoğlu: KKTC ortağımız olduğu kadar göz bebeğimiz

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve TC-KKTC Ticaret Formu Eş Başkanı Cihat Lokmanoğlu, KKTC’nin Türkiye’nin en büyük ortaklardan biri olduğunu söyledi.

“KKTC ortağımız olduğu kadar göz bebeğimizdir” diyen Lokmanoğlu, “Adil ve kalıcı çözüm sürecini destekliyor, Kıbrıs ekonomisini güçlendirecek ekonomik reformların olması gerektiğini düşünüyoruz. Kıbrıs’a daha çok yatırım götürmeliyiz. Daha çok karşılıklı ticaret olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Arıklı: İş kurmada bürokrasi azaltılmalı

 

Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, sanayi sektörünün adete çökmüş durumda olduğunu söyledi, “Tablo vahim. KKTC, yatırım ikliminden uzak. İş kurmak için 17 prosedür, 26 iş gününe ihtiyaç var. Bürokrasiyi azaltmak zorundayız” dedi.

Arıklı, organize sanayi bölgelerindeki durumu eleştirerek, “Organize sanayi bölgeleri düzenlenmeli, olması gerektiği hale getirilmeli, sonra yenileri düşünülmeli” şeklinde konuştu.

Erhan Arıklı, hükümetin ekonomik protokolü hemen imzalamasını beklediklerini, tüm sektörlerin de beklentisinin bu yönde olduğunu söyledi.

 

Erhürman: Yok olma korkusunu kaldırmanın yolu üretmek

 

Başbakan Tufan Erhürman, Sanayi Odası’nın 33’üncü genel kurulunda yaptığı konuşmada ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

KKTC’nin 2017’de 1 milyar 800 milyon dolar ithalat, 100 milyon dolar ihracat yaptığını kaydeden Başbakan, ihracat açığının 750 milyon dolarlık eğitim, yaklaşık 960 milyon dolarlık turizm geliriyle kapatılabileceğini söyledi.

Erhürman, “Biz kendimizi Türkiye Cumhuriyeti’ne dahi tanıtamıyoruz. KKTC’de 1 milyon turistten bahsediyoruz. Türkiye’nin nüfusu 82 milyon civarı. KKTC’yi Türkiye’de yeniden anlatmak durumundayız. Türkiye’de yine son günlerde bir algı yaratıldı. ‘KKTC’de üniversiteye gitmek çok da makbul değil’ diye.  Bu külliyen yanlıştır. Hepsi için söylemiyorum ama üniversitelerimizin düzeyi, aldıkları uluslararası puanlar ortada… Üniversitelerin, turizmin Türkiye’de yeniden anlatılması gerek. Bu iki sektördeki geliri aratılabiliriz. Buralarda daha cevval olmalıyız” dedi.

 

Sanayi turizm bağlantısı

Başbakan Erhürman, “Sanayi üretimini sadece turizm sektörüne ulaştırdığınızda kafayı ithalata takmamıza da gerek yok. Bu bağlantıyı kurmamı lazım. Hâlâ kurmuş değiliz. Çalışıyoruz” dedi.

“Sanayi çöktü” eleştirilerine yönelik Başbakan, bu sektöre yönelik ziyaretlerine işaret etti, “Gözlerinize inanamayacağınız işler yapan insanlar var” şeklinde konuştu.

Başbakan Tufan Erhürman, “Yerli ürünü otelde kullanmıyoruz, restoranda da kullanmıyoruz, kalite ve fiyat farkı varsa anlarım ama o da yok” diyerek, bu yöndeki sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.

 

Mali protokol için takvim ilerliyor

Mali protokol konusunda da konuşan ve her şeyi kamuoyuyla paylaştıklarını kaydeden Başbakan, “En geç önümüzdeki haftanın başında teknik heyetin çalışması buraya gelecek. Takvim işliyor” dedi.

2018’de protokol yürürlükte olduğunu da anımsatan Erhürman,  protokolün 31 Aralık’ta bittiğini söyledi, “‘Protokol imzalanmadı da para gelmiyor’ diye bir şey yok. Protokol yıllık da imzalandı. Ben de imzaladım. Türkiye’de yaşanan çeşitli sıkıntılar dolaylı 188 milyon TL’lik para gelemedi” dedi.

2017’de KKTC’ye Türkiye’den 960 milyon, 2018’de 485 milyon geldiğini de kaydeden Başbakan, “Bileceğiz ki canımız kadar sevdiğimiz Türkiye’de sıkıntı yaşayabilir ve bu bize de yansıyabilir. Kendi ev ödevlerimizi yapacağız” dedi.

 

Tedbirler iş dünyasıyla paylaşılacak

Bu konularda Bakanlar Kurulu’nun üç kez toplantı yaptığını söyleyen Başbakan Erhürman, kararların iş dünyası paylaşılacağını aktardı.

“Hep birlikte ellerimizi taşın altına koyacağız. ‘Önce benden değil diğerinden başlansın’ denmeyecek. Bu memleketi bütün olarak değerlendireceğiz. Bunca yıllık sorunları ele ele verecek bu niyetle davranırsak aşabileceğimize inanıyorum. Bizim halkımız öyle, bizim halkımız böyle değil, bu halkın çok daha büyük işleri yapabildiğini gösterdi.  Kenetlenmek, inanmak, inandırmak gerek. 1800’lerden beri derinden derine hissettiğimiz yok olma korkusunu ortadan kaldırmanın yegane yolu üretmektir. Biz bunu başaracağız, başaracağımızı da söyleyeceğiz” dedi.

 

Ayrı kare

 

Tatar: Doğru politikalarla sanayi daha iyiye gidebilir

 

Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, KKTC’deki üretimin yenliklerle geliştirileceğini, Yıldırım köyü civarına inşa edilecek yeni sanayi bölgesinin ülkeye ciddi katkı sağlayacağını belirtti.

Tatar, “Ülkenin geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. Ciddi yatırımlar var. Gençleri de kutluyorum” dedi.

Devletin her şeyin içinde yer alamayacağını kaydeden Tatar, yatırım indirimlerinin düşürülmesini eleştirdi, “Yurt, doyum noktasındaysa indirim tamam ama bu sanayi sektörüne uygulanamaz” dedi.

Tatar, Kıbrıslı Türklerin yerli ürünlere sahip çıkması, kendi çarşılarından alışveriş yapması gerektiğini söyleyerek, bunun yasakçı zihniyetle ilgili olmadığını kaydetti.

Yerli üretimin artması için yatırımın da önemli olduğunu vurgulayan Tatar, yüksek faize, TL’nin değer kaybına rağmen sanayi bölgelerinde yatırımların devam ettiğini söyledi, “Doğru politikalarla sanayi sektörü daha iyiye gidebilir” diye konuştu.

 

Ayrı kare

Özyiğit: Üreterek kök salacağız

 

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, bu topraklara üretimle kök salınabileceğini kaydetti.

İthal ürünlerin çoğunun ülkede üretildiğini söyleyen Özyiğit, “Yerli ürünlere dayalı sanayinin de ele alınacağı yeni bir bakış açısı şart” dedi.

Özyiğit, “Gençlerin hepsini üniversite mezunu yapıyor, sonra bu gençlerin neden iş bulamadığını tartışıyoruz. Bu ülkenin üçüncü ülkelerden eleman getirmesini doğru bulmuyoruz. Çıraklık eğitim merkezleri geliştirilecek, meslek okulları yapılandırılacak. Kalifiye eleman yetiştirmek için çalışacağız” şeklinde konuştu.

Ortaokulda sınıfta kalma sisteminin yeniden geleceğini, örgün eğitimi takip edemeyecek çocukların üretim sektörünün ihtiyacı olacak şekilde yetiştirileceğini söyleyen Özyiğit, Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı ile yapılacak iş birliğine işaret ederek, bu konudaki protokolün bu hafta imzalanacağını belirtti.

 

Ayrı kare

Nami: Sorunların üzerine cesaretle gidiyoruz

 

Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, genel kuruldaki konuşmasında sorunların üzerine cesaretle gitmeye başladıklarını kaydetti.

İlk geçirdikleri yasa tasarısının sanayi bölgeleriyle ilgili olduğunu kaydeden Nami, “Bunun meyvelerini almaya başlayacağız. Atıl araçların toplanmasıyla önümüzdeki günlerde önemli bir temizlik çalışması başlayacak” dedi.

Nami, sanayi bölgelerinden toplanan paranın sanayi bölgeleri için harcanması için de çalışmalara başladığını söyledi.

 

Elektrik maliyetleri

Elektrik maliyetleri konusunda konuşan Bakan Nami, kabloyla elektrik getirilmesi konusunda en önemli adımların bu hükümet döneminde atıldığını, Brüksel’de de ilk kez temaslar yapıldığını söyledi.

Hükümetin üzerine düşeni yaptığını, topun artık Türkiye’de olduğunu belirten Nami, enerji maliyetlerini dizel jeneratörlerle aşağıya çekmenin mümkün olmadığını, maliyetlerin belirlenmesinin iki yolunu “enterkonnekte kablo” ve “depolamalı akülü sistemler” olarak aktardı.

Dünya Bankası ile ortak çalışma

İlk kez şebeke analizi yapıldığını da kaydeden Nami, “Önümüzdeki bir ay içinde Dünya Bankası ile yürütülen bu çalışma da sonuçlarını verecek” şeklinde konuştu.

3’lü tarife konusunda da konuşan Bakan Nami, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndan aldığı verileri paylaşarak, elektrik tüketiminde 10 megavatlık azalma söz konusu olduğunu söyledi.

 

Teşvikler

Teşvikler ve Verimlilik Yasa Tasarısı konusunda da konuşan Nami, teşviklerin gözden geçirilmesi gerektiğini, güncellenmesi gereken noktalar olduğunu söyledi.

Nami, “Pastayı nasıl büyütürüze odaklandık. Ülkemizde önemli bir kayıt dışılık var. Bu ülkede vergilendirilmeyen önemli derece bir gelir var. Bunların vergilendirilmesi ekonominin daralması değil katma değerin artmasını sağlayacak” dedi.

 

Ayrı kare

 

Şahali: Hellim ülke için şanstır

 

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, sanayinin riskli bir alan olduğunu, tarıma dayalı sanayi üretimin de güç olduğunu söyledi.

“Konuşmalarda değişim talebi, çöküş olduğu dile getirildi. Bu doğru bir tespittir” diyen Şahali, “Değişim ihtiyacı samimiyetle dile getiriliyorsa bunun sadece topyekûn bir hareketle mümkün olabileceği anlaşılmalı” vurgusunda bulundu.

Hellimin ülke için bir şans ve fırsat olduğunu kaydeden Şahali, devletin hellimin standartlarını belirlediğini, teşvik politikası ürettiğini, mamulün üretilmesi için hammadde talebinin sanayicilerden gelmesi gerektiğini belirtti.

Küçükbaş sütün hellime dahil edilmesi konusunda bile sıkıntı yaşandığını kaydeden Tarım Bakanı, sanayi işletmecilerinden bu yönde talep olmadığını, hatta dirençle karşılaştıklarını söyledi.

Şahali, “Tüm müdahalelerimizin temelinde toplumsal refahın yukarıya çıkarılması var. Samimiyet netse sonuç pozitif olacak. Sanayi Odası ile iş birliği ve diyaloğa devam edeceğiz. Tarım Bakanlığı’nın kapısı her zaman açık” dedi.

 

 

Çeler: KKTC’de 54 bin yabancı işçi var

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, 1 Mayıs’ın işçilere tatil verilmesi konusunda gösterilen hassasiyet için teşekkür etti, “1 Mayıs’ta ülke ekonomisine zarar geldiğini düşünmüyorum. Spekülasyon yaymaya çalışanlar oldu. İş yerlerini kapatanlar da çalışmayanlar da memnundu, dolayısıyla biz de mutlu olduk” dedi.

Çeler konuşmasında kayıt dışı ekonomi ve yerli işgücünün artması konularına da değindi.

“Kayıt dışılık haksız rekabete neden oluyor” diyen Zeki Çeler, denetimlerle bunun önüne geçmeye çalıştıklarını kaydetti.

Yerel iş gücünün artmasının önemine işaret eden Çeler, ülkede yaklaşık 54 bin yabancı işçi olduğunu söyledi. “Üretiyoruz, kazanıyoruz ama yabancı işçiler aracılığıyla kazandığımız parayı yurt dışına gönderiyoruz” dedi.

Mesleki teknik okullardan mezun olan gençlerle Sanayi Odası’na bağlı yerlerde çalışabilmesi için bir projeden söz eden Çeler, Sanayi Odası’ndan bir heyetin geçtiğimiz günlerde bakanlığı ziyaret ettiğini, Çalışma Bakanlığı’nın buna destek vermeye hazır olduğunu söyledi.

Çeler, “Sanayi sektöründe gençlerin önünü açmak istiyoruz” diyerek Sanayi Odası ile hayata geçirecekleri projenin de örnek olacağını kaydetti.

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar