Kıbrıs Sorununa ve Doğu Akdeniz’deki ENERJİ SAVAŞLARINA, farklı bir gözle bakma zamanı çoktan geçti.
Orta Doğu’yu kontrol mücadelesinde Kıbrıs, Amerika ve Rusya arasında her dönemde çok önemli oldu.
Eylül ayının içerisinde Kıbrıs’a önce Rusya ve hemen ardından Amerika Dışişleri Bakanları çok önemli ziyaretler gerçekleştirdiler.
Bu ziyaretlerde her iki Dışişleri Bakanı , anlayana, çok önemli uyarılar yaptılar.
Yapılan bu uyarılar, önümüzdeki günlerdeki çelişmeleri derinden etkileyecek uyarılardır.
9 Eylül 2020 günkü Rum Basını, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Güney Kıbrıs’a yaptığı ziyareti ayrıntılı bir şekilde verdiler…
Gazeteler, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un Rum hükümet yetkilileriyle gerçekleştirdiği temasların yanı sıra, Rum Meclis Başkanı ve siyasi partilerin yetkilileriyle de temaslar gerçekleştirdiğini yazdı.
Lavrov’un görüşme öncesinde siyasi parti başkanlarına yönelik yaptığı konuşmada, “hükümette kim olursa olsun Rusya ile Güney Kıbrıs ilişkilerinin mükemmel düzeyde olacağı” mesajını verdiğini aktardı.
Lavrov konuşmasında, “hiç kimsenin Kıbrıs’taki taraflara reçeteler sunmaması ve özellikle de yapay takvimler belirlememesi gerektiğini” söylyerek, ülkesinin Kıbrıs sorununa BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde bir çözüm bulunmasına yönelik desteğini yineledi.
Lavrov’un Kıbrıs’ı ziyaretinden hemen sonra, Amerika, Kıbrıs’a Dışişleri Bakanı Pompeo’yu gönderme ihtiyacını hissetti.
Lavrov’un ziyaretinin hemen ardından,Pompeo da Kıbrıs’a gönderildi.
Amerikan ve Rum basınında yer alan haberlere göre Pompeo, ziyareti kapsamında Rum Lider Nikos Anastasiadis ile görüştü. Görüşmede Rum Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides de yer aldı.
Pompeo, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, bölgedeki gerilimlerin Doğu Akdeniz’deki sorunlara çözüm getirmeyeceğini söyleyerek, “ABD’nin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü faaliyetlerden derin endişe duyduğunu” dile getirdi.
Pompeo ayrıca, “Kıbrıs Cumhuriyeti kendi münhasır ekonomik bölgesindeki hidrokarbon kaynakları dahil doğal kaynaklarından faydalanma hakkına sahiptir.” ifadesini kullandı. “Denizlerle ilgili konularda diplomatik çözümden yanayız” .
ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bölgede yükselen tansiyon hakkında telefon görüşmesi yaptığını hatırlatan Pompeo, “Bölgedeki ülkeler güvenlik, enerji kaynakları ve denizlerle ilgili konuları diplomatik yolla ve barışçıl şekilde çözmeliler.” diye konuştu.
Pompeo, güvenlik alanında iş birliğinin bölgede daha önemli hale geldiğini vurgulayarak, “Doğu Akdeniz, enerji yoluyla birçok ülkeyi bir araya getirme ve yeni pazarlar oluşturma kabiliyetine sahip. Enerji kaynakları, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında paylaşılacak.” diye konuştu.
ABD’li bakan ayrıca, “Kıbrıs’ta demirleyen tüm gemilerin Suriye’de insani görev üstlenmediğini biliyoruz, Kıbrıs’tan bu konudaki endişelerimizi dikkate almasını istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Her iki Dışişleri Bakanı’nın Güney Kıbrıs üzerindeki etkisini arttırmayı hedefleyen bu ziyaretleri, Doğu Akdeniz’deki krizin Türkiye ile Yunanistan arasındaki çelişmeden de önemli olduğunu yeniden ortaya çıkarttı.
Doğu Akdeniz’deki mücadeleye bir de bu cepheden bakılmalıdır.
