Türkiye Cumhuriyeti bu yıl 100.kuruluş yılını kutlayacak. Bu yıl içerisinde Lozan Antlaşması da yoğun bir şekilde tartışılacak.
Baştan açıkça söylemeliyim. Lozan Antlaşması ile ortaya çıkan Türkiye, işgalcilerin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğuna karşı da savaşarak BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR bir ülke oldu.Bu nedenle Lozan Antlaşmasını daima gönülden destekledim.
Lozan antlaşmasında Türkiye’ye bağımsızlık vermemek için çok çabalar yapıldı.Bu nedenle görüşmeler belli bir dönem için kesildi.Ancak İsmet İnönü ve ekibi sonunda emperyalistlere, Türkiye’nin bağımsızlığını kabul ettirdiler.
Misaki Milli hudutlarının dışında olan Kıbrıs, Lozan ile bir İngiliz adası olarak kabul edildi.O dönemde, Yunanlılar tüm adalara talip oldular.Türkiye ise Yunanistan egemenliği yerine İngiliz egemenliğinin daha doğru olduğunu düşünerek, bu yönde bir politika izledi.
Birçok insanın unuttuğu önemli nokta, Türkiye’nin savaştığı emperyalist ülkelerin o dönemde en güçlü devletler olduğudur. O dönemde Türkiye’nin her istediğini elde etmesi mümkün değildi.
Mustafa Kemal’in talimatlarıyla İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını sağlamanın en önemli nokta olduğunu savundu.
Günümüzde Lozan’a ve Montrö antlaşmasına karşı çıkıp, eleştirenler, o dönemin koşullarını hiç dikkate almayanlardır.
Lozan antlaşmasında Kıbrıs Türklerini ilgilendiren ana maddeler, 12.madde Yunanistan’ın yayılmacılığını ve emperyalist devletlerin Yunan yanlısı politikalarını yansıtmaktadır.
“16. madde Türkiye’nin adalar üzerindeki haklarından feragat ettiğinin maddesidir. Bağımsızlık yolunda, emperyalistlere bağımsızlığı kabul ettirmek için kabul edilen bir uzlaşmadır.
- madde – Türkiye, Britanya Hükümetince Kıbrıs’ın 5 Kasım 1914’te açıklanan ilhakını tanıdığını bildirir
“21. madde – 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs Adasında yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, yerel kanun uyarınca, İngiliz uyrukluğuna geçecekler ve bu yüzden Türk uyrukluğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu seçebileceklerdir; bu durumda, seçme hakkının (drit d’option) kullanılmasını izleyen on iki ay içinde, Kıbrıs Adasından ayrılmaları gerekecektir.
Kıbrıslı Türklerin geleceğini belirleyen Lozan Antlaşması, İngiltere tarafından 6 Ağustos 1924 yılında tanındı ve bu tarihten iki yıl sonra 21. maddenin son bulacağı sık sık basın yoluyla halka hatırlatıldı. Bu tarihten sonra gelen başvuruların kabul edilmeyeceği belirtildi. Böylece Türkiye’ye göç etmek fikri Ankara tarafından halka empoze edilmeye çalışıldı. Çünkü, Türkiye’nin nüfusa ihtiyacı vardı ve bu artışın Kıbrıs’taki göçlerle gerçekleşmesi isteniyordu.
Lozan, BAĞIMSIZLIĞINI elde etmeye çalışan bir ulusun dünyaca KABUL EDİLDİĞİ çok önemli bir antlaşmadır.Siyasette ,ana noktalarda başarıya ulaşmak için, bazı noktalarda gerekirse uzlaşma kaçınılmazdır.
Lozan’da, Kıbrıs’la ilgili maddeler , bu bakış açısıyla ele alınırsa, kolaylıkla anlaşılabilir.