Kıbrıs Türk siyasi temsilcilerinin toplum adına yapıp ve yapmadıkları Kıbrıs adasında çözüm ve barış ile doğrudan etkisi vardır.
Ülkemizde birçok alanda istikrarsız ve politikasız bir süreç yaşıyoruz, yıllardır mücadelesini verdiğimiz varlığımızı bu topraklarda özgürce insanca yaşayabileceğimiz çağdaş laik seküler,dünya toplumları ile barışık ve evrensel normlara uygun bir toplum olma mücadelesinin geldiğimiz noktadaki sonuçları, son yıllarda yerle bir edilmiştir.
Öyle bir süreç yaşıyoruz ki dünyanın birçok yerinde savaşlar sürerken ülkemizin etrafı ateş çemberi bizlerin ise gözleri ve kulakları kapalı durumdan bir habermiş gibi her an oluşabilecek bir savaşın ortasında olabileceğimizi toplumca görmezden gelerek etkileneceğimizi düşünmeyerek yerel sorunlarımız ve politikasızlık üzerinden tartışmalar yaratarak sonuç alabileceğimizi ön görmediğimi söylemek isterim.
Yaşadığımız topraklar uğrunda birçok bedel ödenmiş olmasına rağmen, sonucunun huzur ve iyi bir yaşamla sonuçlanmadığı ortada.
Tüm bu durumlar yaşanırken ülkenin yönetiminde bulunan rejimin yıllardır süregelen adada iki toplumlu bir çözüm sürecinin sonlandığını iddia ederek yeni bir politika olarak söylediklerinin aslında politikasızlık olduğu apaçık ortadadır.
Ülkede siyasal görüşü ulusalcı olduğunu bir kesim yıllardır kendi kararları yerine konjonktürel duruma bağlı olarak ülkeyi yönetmeye çalışırken halkta savrulup gidiyor.
Yerel politikalar üzerinden söylemler ve eylemlerin makro düzeyde bir etkisi olmadığı bilinmekte ancak sonuçları değiştirecek topluma ve yöneticilere doğru mesajı verecek içeride ve dışarıda politikasızlık, bu alanda ‘politika’ olarak devam etmekte.
Coğrafyamızda yaşananların Global anlamda bir anlamı ve etkisi sonuçları olacaktır, bu sonuçların Kıbrıs Türk halkını hangi şekilde ve nasıl etkileyeceği ile ilgili dış politika noktasında eksiklik ortada durmaktadır, bu durumu sorgulayacak ve bu meseleleri bir politikaya dönüştürebilecek siyasal mücadeleyi artıracak yapıların daha etkin bir şekilde öne çıkması elzem olmuştur.
Ülkemizde muhalefetin ve muhalif grupların mücadelesini etkinleştirilecek oluşumun toplumsal muhalefetten geçtiğini ve bu noktada toplumdaki her bireyin olumsuzluklara karşı mücadelesini örgütlü yapıların içinde etkin bir şekilde yapması toplumumuzun yaptığı mücadeleden sonuç alma noktasında daha etkin ve etkili kılacaktır.
Güney komşularımızın 2023 yılında silah ambargosunun kalkması kendilerini heyecanlandırması üzücüdür, silahlanma potansiyelini kime ve neye karşı kullanılacağı noktası çok açık ortadadır.
Güney Kıbrıs halkının da bu noktada adada kalıcı barış ve huzuru arzu eden yurtseverlerin sesini çıkarması bu aşamada önemlidir.
Kuzey Kıbrıs’ta bu noktada toplumun barışçıl söylem ve eylemlerinin daha etkin olduğunu görmekteyim.
1974’ten bugüne iki toplumun arasındaki meselelerin çözüm aranması daha çok garantörler ve uluslararası yapılarla birlikte siyasi politikalar çerçevesinde İki toplumun taleplerinin de dikkate alındığı yöntemlerle çözülmeye çalışılmış olması ve belli bir noktaya kadar da gelmiş olması önemlidir, bugün ise bu politikaların bitti durumunu ortaya çıkaracak iki toplumu düşmanlaştıracak, emperyal güçlerin çanaklarında su taşıyacak ve bundan toplumların egemenliğine fayda geleceğini düşünmek iki toplum içinde öngörüsüzlük ve iradesizliktir.
Bu yaşananların ve bundan sonra yaşanacakların Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde seçilmişlerin ortaya koyacağı veya koymayacağı düşünce ve politikasızlık sonucu ortaya çıkanlar kesinlikle Kıbrıs halklarının geleceğini yaşamını olumsuz etkileyecektir.
Birlikte yaşamanın ilkeleri insanı merkeze alan üstünlük ve galip gelme duygusundan arınan bireyden başlayan toplumla dönüşen bu yapıların ortak ve kolektif yaşama ulaşması daha kolay olacaktır.
Bilhassa Kuzey Kıbrıs’ta bu durumları görmezden gelerek daha mikro düzeyde iç çekişmelerin yaratılması noktasındaki politika oluşturcuların, oluşturduğu politikaların belli konular üzerinden sürdürülmesi ülkemize ve coğrafyamızda reel politik gerçeklerden uzak içeride ve dışarıda sorunlarımızı çözmeyeceği gibi dikkate alınma noktasında yetersizdir.
Birçok sorunla birlikte coğrafyamızda yaşanan bölge insanının faydasına
olmayan savaş kışkırtıcılarına ve savaşa hayır demeliyiz.