Kent: Hayat Dillirolara her zaman gülücükler dağıtmadı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Güney KıbrısKıbrısManşet

Kent: Hayat Dillirolara her zaman gülücükler dağıtmadı

Dillirga kökenli bir grup Kıbrıslı Türk, Uluslararası Kıbrıslı Türk Dillirgalılar Derneği’ni kurdu. Derneğin kuruluş amacı “Dillirgalıları bir çatı altında toplam” olarak duyuruldu

Eniz ORAKCIOĞLU

Dillirga bölgesinden bir grup Kıbrıslı Türk, turizmci Aziz Kent öncülüğünde Uluslararası Kıbrıslı Türk Dillirgalılar Derneği çatısı altında örgütleniyor.


Kaybolmaya yüz tutmuş Dillirga  kimliği ve kültürünün  korunması ve yaşatılması hedefiyle kurulan dernek, Dillirga bölgesinin ekonomik kalkınmasına fayda sağlayacak faaliyetlerde bulunacak. Savaş sebebiyle Dillirgalıların maruz kaldıkları ekonomik  sosyal ve siyasi mağduriyetlerin, göçlerin ve eğitim sorunlarının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla konferanslar düzenlemeyi hedefleyen dernek, Dillirgalıların taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının akıbetinin araştırılması, korunması ve inkişafı amacıyla gerekli tüm müracaatların yapmayı hedefliyor.

Kent: Hayat Dillirolara her zaman gülücükler dağıtmadı

Uluslararası Kıbrıslı Türk Dillirgalılar Derneği Kurucu Başkan Aziz Kent, “Dillirgalı bir Kıbrıslı Türküm” diyerek, toplumumuzun gözden kaçırdığı, görmezden geldiği veyahut görmek istemediği bazı küçük ama çok önemli gerçekler olduğuna dikkati çekti. Kent, “Kimdir bu Dilloralar, nerede yaşarlar, neler yaşadılar ve şu an ne durumdadırlar. Öncelikle Dillirolar Kıbrıs’ın batısında Lefke’den sonra dağlık bir coğrafyada yaşamış yiğit, çalışkan ve ülkelerini seven insandırlar. Ancak tarih benim insanlarıma her zaman gülücükler dağıtmadı.  Bölgenin büyük yerleşim yerlerinden uzak olması, ulaşım sıkıntıları bölge insanın hem eğitim hem de sağlık yönünden kalkınmasında hep sorun oldu. Adanın diğer halkı olan Rumlar tarafından kuşatılmış olmaları da hep bir problem olarak bizi etkiledi. Bu ortamda yaşayan Dilliroların kalkınmadaki sıkıntıları onları tarih boyunca göçe zorladı. Bugün gerek Kıbrıs’ın gerekse dünyanın her yerine göçmüş Dillirga Türkleri bulunmaktadır ve bu insanlar tarihsel bir mağduriyetin en güçlü kanıtıdırlar. 1974 öncesi maalesef ki insanlarımız Dillirgalı olduklarını söylemeye dahi utanırlardı. Dillargalı olmak sanki bir suçmuş gibi birçok yerde bir nevi aşağılanma sözcüğü olarak anlam kazanmıştı. Napalım yani bölgede okul mu vardı da bizimkiler gitmezdi yoksa sanayi mi ya da turizm mi? Bunlar yaşanmış anılarda kırıcı izler bırakmış gerçekler olsa da Dillirgalılar hiçbir zaman
kendilerini içerisinde var oldukları Kıbrıs Türklüğünden soyutlamadılar”

“Silah taşıdırlar, göğüslerini siper ettiler”

Dillirgalılar hiçbir zaman kendilerini içerisinde var oldukları Kıbrıs Türklüğünden soyutlamamalarının en güzel örneği, milli mücadele yıllarında takındıkları tavır ve yaptıkları kahramanlıklar olduğunu söyleyen Kent,  bu adaya taşınan silahları Dillirgalıların “Bereketçiler”in taşıdığını vurguladı. 1964 de Rum ve Yunan saldırılarına karşı  ise yine Dillirgalıların göğsünü siper ettiğini hatırlatan Kent,
Türkiye’de okuyan ve Erenköy direnişine katılan Kıbrıslı Türk öğrencilere de evlerini açtıklarını gururla anlattı. Tüm dillairga köyleri sığındıkları Erenköy de bitmek bilmeyen bir mağduriyet yaşadıklarını belirten Kent, Ardından ise halkımızın büyük çoğunluğu Karpaz’daki yeni Erenköy’e taşındığını ve Bir mahrumiyet bölgesinden diğerine geçildiğinin altını çizdi.

“Geleceğe daha güçlü yürüyebilmek için”

Kent, sözlerine şu şekilde devam etti; “Halkımızın büyük bir kısmı yeni Erenköy’e, büyük kısmı ise yurt dışına ve bir kısmı da büyükşehirlerde tutunmaya çalıştı. Çok şükür artık bir devletimiz vardır ve bu devlet Türkiye’nin garantisi altındadır ve geldiğimiz noktada da halkımız artık kendini ifade edebilecek haklarını talep edebilecek bir kültürel seviyeye ulaşmıştır. Bugünkü dillirolar dillargalı olmaktan gurur
duymaktadır. Dillarga’nın çetin doğa şartlarının getirdiği mücadele yeteneği bizi bu toplum içerisinde güçlü kılmaktadır. İşte bu aşamada eksiğimiz olan tek şey bu dağılmış halkı toparlamaktır. Yeni nesillere nereli oldukları, nerelerden geçilerek bugünkü kazanımlarını elde ettiklerini hatırlatmak görevimizdir. Geleceğe daha güçlü yürüyebilmenin önderliğini yapabilme derneğimizin ilk çıkış noktasıdır.”

“Dillirgalıların tekrar kaynaşmasını hedefliyoruz”

Kıbrıs Türk toplumu içerisinde hiçbir kimseyi ötekileştirmeden herkesi kucaklayarak Dillirgalılarında bu toplum içerinde var olduklarını hatırlatmaktır. Dağılmış olmamıza rağmen kalbimiz ve yüreğimiz Dillirga’nın tepelerinde atmaktadır. Tüm Kıbrıs’ın severek dinlediği Dillirga türküsündeki gibi güzellikleri yeni nesillere aktarmak öncelikli hedefimizdir. Derneğimizin yıllarca yaşanan mağduriyete bir anda merhem olma gibi iddiası yoktur ama önce insanımızı toparlayıp sonra ise ata yadigarı
Osmanlı mirası mülkiyetimize sahip çıkma hedeflerimiz arsındadır. Diğer bir amacımız, Dillirga kültürünü korumak ve yaşatmaktır. Bu doğrultuda kültürümüzü yaşatmaya yönelik tüm Fillirgalıların faaliyetlerini maddi ve manevi olarak desteklemek, tüm Dillirgalıların tekrardan kaynaşmasını hedefleyerek bu konuda hem ulusal hem de uluslararası platformda çaba göstermek, bu amaçlar doğrultusunda özellikle Dillirga topraklarına sahip çıkabilme adına etkinlikler düzlemek hedeflerimiz arasında olacaktır” dedi.


Özbilenler: Birçok insan Dillirga’nın yerini bilmiyor

Uluslararası Kıbrıs Türk Dillirgalılar Derneği Kurucu üyelerinden ve dernek sözcüsü Ünsal Özbilenler, derneğin çok önceden kurulması gereken bir dernek olduğunu, Dillirga bölgesinin gelmiş geçmiş tüm hükümetler tarafından geri kalmış bir yer olarak kabul edildiğini söyledi.  Özbilenler, Kıbrıs’ta birçok kişinin Dillirga Bölgesinin nerede olduğunu bilmediğini, bazılarının da Dilliroluğu kabul etmediğini çünkü eskiden insanları aşağılamak için “yürü be dilliro git ora” dendiğinin anlattı. Özbilenler, Dillirga Bölgesinde 10 köy olduğunu kaydederek, bu köylerin genellikle dağ köyü olduklarını fakat düzlük olan köylerinde olduğunu vurgulayarak, köylerinde en çok yetişen ürünler arasında incir, badem, harnup ve zeytin olduğunu, köylülerin bu ürün ve denizcilikten para kazandığını belirtti.

“Şehitlerin ismi unutuldu”

Özbilenler, Dillirgalıların mücadeleci olduğunu söyledi. 1950 yıllarından bu yana Dilliroların Rumlardan sandal alıp Türkiye’ye gittiklerini ve adaya Türkiye’den silah ve mermiyi getiren ilk insanlar olduğunu anlatan Özbilenler, bu insanlar olmasaydı 1963’e Rum’a karşı direnişin yapılamayacağını iddia etti. Dilliroların sandallarla Türkiye’den getirdikleri silahları, katır ve eşeklerle insanlara dağıttığını söyleyen Özbilenler, bu insanlardan bazılarının da fırtınalı havalarda sandallarının devrilmesi sonucu şehit olduklarını, bazılarının ise silahları dağıtırken yakalanıp öldürüldüklerini kaydetti. Bu şehitlerin heykelleri dikilmesi gerekirken, isimlerinin unutulduğundan yakınan Özbilenler, amaçlarından birinin bu insanları hatırlatmak olduğunu aktardı.

“Amaç Dillirgalıları bir çatı altında toplamak”

Dillirga’da meyve ve hayvan festivalleri olduğunu vurgulayan Özbilenler, İngiliz döneminde bu festivallerin yasaklandığına dikkat çekti. Bu kültürü yeniden yaşatmayı ve dağılmış Dilliroları bir araya getirmek için dernek kurmaya karar verdiklerini söyleyen Özbilenler, Kimlik Dairesinden yapılan araştırmalara göre KKTC’de 7 bin civarında Dillirgalı olduğunu, bunların aileleri ve yurtdışında olanlarla birlikte Dillirgalıların sayısının 10 bin civarında olduğunu aktardı.

İngiliz, Rum ve KKTC hükümetleri tarafından geri bırakılmış Dillirgalıları bir çatı altında toplayarak, ezilmiş haklarını geri almaya çalışacaklarını vurgulayan Özbilenler, diğer bir amaçlarının 1985 yılına kadar girerek ürünlerini toplayabildikleri Yeşilırmak tarafında kalan askeri bölgeye yeniden girebilmek olduğunu belirtti.


Dernek kurucuları;
1-Aziz Kent
2-Taner Tay
3-Hasan Yengin
4- Doç. Dr. Bülent Kızılduman
5-İsmet Çetinsel
6-Gordon Kent
7-Ünsal Özbilenler
8-Mehmet Osmanlılar
9-Atilla Süren
10-Nevzat Özbilenler
11-Ümit Özkıran
12-Aykan Kızılbora

Derneğinin Avukatı

Nermin Görgün Tomgüsehan

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar