KENDİ KENDİNİ “ÖTEKİ” GÖRMEK - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

KENDİ KENDİNİ “ÖTEKİ” GÖRMEK

“Mevlevi rahmet ve mafiret programına bay ve bayan tüm halkımız davetlidir…. Programda Kuran’ı Kerim ve tespih dağıtılacaktır.”


Lefkoşa sokakları böyle…

Şu konuyu ikinci kez dikkate getiriyoruz.
Kıbrıs’ta çok az sayıda olsa da Kıbrıslı Türk Protestanlar vardır.
Bunlar dernek kurmaya çalıştıkları bir dönemde Cumhurbaşkanlığından yardım rica etmişlerdi.
Orada çalışan biri olarak görev bana verildiğinden,
Dernek temsilcisini yanımıza alarak Savcılığa gidip,
Derneğin tüzüğünü teslim etmiş,
Ve gereğini rica etmiştik…

Az bir zaman sonra ilgili Savcı bizi makamına davet edince,
Dernek yetkilisini alıp o ziyareti gerçekleştirmiştik.
Savcı işini yapmış,
Gerekli araştırmalarını sonuçlandırmış,
Ve bir karara varmıştı.
Bu dernek tescil edilemezdi.
Polisten yapılan araştırmaya göre,
İlgili dernek yetkilileri misyonerlik yapıyor,
Sokaklarda, caddelerde İncil dağıtıyorlardı.
Bu, yasalara göre “yayılmacılık”tı…

Neticede dernek tescil olmadı…

Mikrofonları arabaların üzerine takmışlar,
Caddelerde, sokaklarda gezerek çığırtkanlık yapıyorlar.
Kur’an ve tespih bedava…

İncil de bedavaydı.
Biri yasaklandı,
Diğeri serbest…

Güzel zamanlardı.
Kimse Kur’an okunsun diye yollara caddelere düşmez,
Böyle şeyler bilinmezdi.
Vakti geldiğinde kimisi evlerde,
Kimisi camilerde ibadetine giderdi.
Nenelerimiz,
Başlarına yemesini bağlar,
Bir odaya çekilir,
Halısının üzerine çöker,
Avuçlarını havaya açar,
Önünde rahlesi ve kitabı,
İbadetini yapar,
Ölmüşlere dualarını esirgemezdi.
Duaların biri de Mustafa Kemal’e…

Akşam oldu mu,
Mahallenin kadınları,
Ellerinde mumlar,
Sokaklarında bulunan yatırlara mum yakarlardı.
Kimse sokak sokak gezmez,
Din pazarlamaz,
İnancı ne ise onu yaşardı…

Yatırlara yakılan kandiller iyi ve güzel günler adına,
Çocukların daha parlak bir gelecek görmeleri adına,
Eğer hasta veya halden düşenler varsa, onların iyileşmesi adına yakılırdı.
Mumlar küçük karanlık odacıklarda sabaha kadar yanar dururdu…

Adetler böyleydi…

Ünlü  b ir düşünür,
Toplumların kültürlerini bozmak için,
Onların “Kültür Çekirdeği”nin kırılması gerektiğinden söz eder.
Yayılmacılığın ilk hedefi kültür çekirdeğini kırmaktır.
Toplumların gelişmesi,
Gelişirken adet ve göreneklerin başkalaşması başka bir şeydir,
Bilinçli olarak kültür çekirdeğinin darmaduman edilmek ve başka kültürlere evrilmek istenmesi başka bir şeydir…

Bunları anlamayanların tepkilerini soğuk kanlıkla karşılamak lazım.
Herhangi bir ülkede yaşamayı tercih ederken,
Kendi kendini “öteki” görmek,
Toplumsal, sosyal ve kültürel reflekslerini buna göre kodlamak,
Başlı başına başka bir sorundur.
Ve nedenleri çoktur…


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar