Karşı Olan, Farkını Ortaya Koysun Artık... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Karşı Olan, Farkını Ortaya Koysun Artık…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Durdular durdular, 43 sene sonra akıllarına geldi, tam 55 bin tane altın kaplamalı madalya. Maliyeti 10 milyon deniyor… Öbür taraftan okullar çocukların başına yıkılıyormuş, ne önemi var…

Spor kulüplerine arttırılan destek de öyle… Başbakan açıkladı, sadece futbol külüplerine verilecek bu katkı, 4 milyondan, 5 milyona çıkarılmış. Ülkede başka spor dalı yok ya… Ama oy getiren futbol. Hepsi iyi bilirler bunu…


Esnafa yeni krediler; tarımda ayrıcalıklı, korumacı verimsiz teşvikler; geri dönüşsüz krediler ve tabii vatandaşlıklar…

Hepsi, hepsi seçime yönelik… Daha yakında neler göreceğiz kimbilir… Arsalar dağıtılacak, vergiler affedilecek, yeni yeni kurallar geçirilecek, birilerine, hani sponsor falan olacaklara yeni kıyaklar yapılacak…

Bunları gizleyerek yapmıyorlar, açık açık…

İşte vatandaşlıkta, sayı  10 bini bulunca nihayet kıpırdanmalar başladı.

Oysa Serdar Denktaş, ta hükümeti kurduklarında 27 bin yeni seçmen yapacaklarını söylemişti açık açık… Geçen yılın sonunda da 7 bin kişiye verdiklerini…

Seçime kadar bu rakam, Serdar Denktaş’ın dediğine gelecek, hatta geçecek gibi…

Konuya hep nüfusun artışı, alt yapının yetersizliği, kültürel yozlaşma falan diye baktık, takıldık kaldık.

Oysa asıl mesele, mevcut seçmen sayısına eklenen tahmini 30 bin kişinin seçimlerin kaderini belirleyecek olması. Bunu gözden kaçırdık mı ne..?

“Azaldık, yok oluyoruz” falan diyoruz da, bunun nasıl bir süratle gerçekleştiğinin farkında mıyız?

İrade gidiyor, irade…

Kıyakla, hatırla gönülle vatandaşlık verildiğine göre, sonuçta oyu da, vatandaşlığı veren alacak. Buna karşı olduğunu açıklayan değil…

Görüyor musunuz ülke demokrasisi nasıl yaralanıyor? Halkın iradesine nasıl bir manipülasyon yapılıyor…

Kendi nüfusunun üstünde göç alan başka bir ülke var mı acaba bu devirde..?

Haydi aklı evvel iki parti tehlikeli bir uyum içinde, herşeyi berhava etmeye karar verdi. Ya halkın sessizliği..? Böyle bir basiretsizlik olabilir mi..? Böyle bir direnişsizlik… Böyle bir siniklik…

CTP Genel Başkanı da, Halkın Partisi Genel Başkanı da olayın içinde yasadışılık olduğunu, hatta “rüşvet” iddiaları bulunduğunu söylüyor ve dava açacaklarını duyuruyorlar.

Mesele bir kadına vatandaşlık verilmesi olmamalı. Tümüyle yanlış olan uygulamaya odaklanmak lazım. Konu bir kişi değil, aynı yöntemle vatandaş yapılan 10 bin kişi…

Dahası, böyle münferit bir konuda açılacak davanın, bu kabahati işleyenleri durduracağını sanmam… Çünkü onlar ne yaptıklarını biliyorlar. Bilerek ve isteyerek yapıyorlar.

Muhalefetin, -eğer bu uygulamaya gerçekten muhalifse, işin nerelere gittiğinin farkındaysa- toplumu örgütleyip, hükümet üzerinde baskı oluşturması gerekir. Ben bilincinde olduklarından eminim. Ama dediğim gibi, cümleleri “iktidar olduğumuzda” diye başlamamalı. Şu an için de, yapacakları çok ciddi ve zor bir görevleri var, halkı örgütlemek, bilinçlendirmek, Kıbrıs Türkünün demokratik iradesine müdahaleyi önlemek…

Ve bunun da çoktan yapılması gerekirdi.

Bir buçuk yıl boyunca, her hafta 30-40 kişiye haksız, adaletsiz vatandaşlık dağıtılmasını seyrettik…

Yine de zararın neresinden dönülse kardır…

Aynı şey diğer seçim kıyakları için de geçerli.

Eğer yapılan ayrıcalıklar doğru değilse, muhalefet buna inanıyorsa, parmağının arkasına saklanmadan sesini yükseltmelidir.

Geçmişte tüm siyasi partilerin, hiç ayırım gözetmeden bu tür seçim yatırımları yaptığını biliyoruz.

Şimdi yenilerden, gençlerden beklediğimiz, demokrasiyi, hukuk devletini, hakkı, adaleti çiğneyen bu uygulamaların tümüne karşı durmaları. Ama kararlı bir şekilde, önleyecek şekilde…

Kıbrıs Türkü, inanın bu seçimde sırf buna bakarak oy verecek.

Çünkü çıkarcı azınlığın dışında, herkes gelen tehlikenin farkında…


YERİN KULAĞI VAR

HİÇ Mİ YOK:

Hükümetin, vatadaşlık verilmesiyle ilgili sınır tanımayan davranışları, ülkeye tursit olarak gezmeye gelen birisine vatandaşlık vermesiyle doruğa ulaştı. Ben merak ediyorum Bakanlar Kurulu Başbakan dahil 11 kişiden oluşuyor. Bu rezilliğe, yapılan haksızlıklara ‘dur’ diyecek bir kişi de mi yok be kardeşim aranızda. Bugün onun, yarın benim işim olur diye daha ne kadar susacaksınız?

 

BEROVA DA ÖĞRENMİŞ: Hep derim ya, bunlar vatandaşı çözdü, onun için bu kadar pervasızlar… Çünkü biliyorlar, bağırıp, bağırıp susacaklar, ta ki bir dahaki seneye kadar. Bakın Eğitim Bakanı bile öğrenmiş, nasıl da pişkin; “Her yıl geleneksel olarak fotokopi gibi aynı eleştirileri tekrarlıyorlar” diyor. İşte budur. Rahatsız olmuyorlar, çünkü rahatsız edilmiyorlar. Her eleştiriye bir cevap hazırlamış. Tüm dünya saatleri değiştiriyor, depresyona girmiyor, bizim hükümetimiz bir bizim gireceğimizden korkuyor. Ya sabır…

 

BUNLARA LAYIKSINIZ:

Seçimlere daha uzun bir süre var ama, yapılan bazı anket çalışmaları, -ki bunların birçoğunun masa başı anketler olduğuna inanıyorum- vatandaşın tepkisini yansıtmıyor. Bana göre parti tercihleri, sokağın sesiyle doğru orantılı değil. Yok eğer olası bir seçimde seçmenin tercihi bu yönde olacaksa, mevcut durumdan şikayetçi görünenlerin de, gerçekte memnun olduklarını anlayacağız. O zaman da yine şikayet eden olursa,  “az bile yapıyorlar” demek gerekecek. Hepsine layıksınız…

 

KTTO BU KONUDA NEDEN SESSİZ:

Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, Sanayi Odası’ndan gelen “üretim fonlarla korunmalı” açıklamasına karşı olduklarını, bunun kolaya kaçmak olacağını söylüyor. Ben Toros’un, aynı açıklamanın içinde, hükümetin bir yıldır uyguladığı hükmü karakuşi yüzde 3’lük fon uygulamasına da bir kaç söz söylemesini beklerdim. Vatandaşın derdi kimin ithalat, kimin üretim yaptığı değil, fonlarla daha da fakirleşmiş olması. Deli Dumrul vergilerinin karşısında duran da, en başta tüccar olmalıydı…

 

DEĞİŞTİRİN O ZAMAN:

Mecliste olan da, olmayan da yeni seçim sisteminden pek mutlu değil. Kime sorsanız şikayetçi. İyi de bu kadar şikayet edilen yeni yasayı kim yaptı? Ortak kanı, yeni seçim sisteminin oldukça karmaşık ve vatandaşın kavramasının zor olduğu yönünde. İyi de o zaman niye böyle bir sistemde ısrar ediyorsunuz, yine değiştirin gitsin. Sonuçta kaybeden sadece vatandaş değil, sizler de olacaksınız…

 

ÜLKENİN HER YERİNDEN UYUŞTURUCU FIŞKIRIYOR:

Bir gazetenin bir tam sayfası, değişik uyuşturucu haberleriyle dolabiliyor. Haydi inşaatlar durmasın diye iş güvenliği denetimi yapmazsınız, haydi tarlaya dökülen b.k için aman birilerini kırmayasınız diye takip yapmazsınız, ama en azından şu ülkede uyuşturucunun rahatça el değiştirmesi rahatsız etsin sizi be kardeşim… Siz de uyuşturucu tüccarlarını rahatsız edin biraz. Adamlar artık tamamen korkusuz. Yeter artık, yeter. Yeni doğanlara üzülüyorum. Nasıl bir cehenneme doğdular, nasıl bir yerde yaşayacaklar.


ZİRVEDEKİLER

Kudret Özersay: “Kısa bir süre önce bir yabancı, polise şikayette bulunuyor, ‘vatandaşlık verecekler sözüyle paramı aldılar, beni dolandırdılar’ diyor. Verdiği ismi polis karakola çağırıp ifadesini alıyor. İfadede, Bakanlar Kurulu üyelerinden birisinin birinci derece yakını bir başka isim geçiyor. Polis Bakanlar Kurulu üyelerinden birisinin yakınının vatandaşlık işlemini ‘kolaylaştırmak’ karşılığı para aldığı iddiası bağlamında ifadesini alıyor…Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?”…

DİPTEKİLER

Sağlık Bakanlığı’nın Ombudsman Başvurusu: Sağlık Bakanlığı da, Serbest Çalışan hekimlerin iddialarını Ombudsman’a götürmüş. Onlar da Bakanlığı Yüksek Mahkeme kararına uymadıkları gerekçesiyle Bakanlığı Ombudsman’a şikayet etmişlerdi. Acaba sunulan bu araştırmayla ilgili rapor mu? Ombudsman’ın görevi, idarenin yasaya uygun hareket edip etmediğine bakmak. Her neyse, kaos yaratılmış da, ikinci iş yasağı denetlenecekmiş. Nasıl yani? Mevcut tüzük yasaya aykırı… Şimdi Ombudsman bunu raporla ortaya koyarsa ne olacak? Üstelik de konu mahkemede. Dilekçeyi alan Ombudsman Müdürü’nün ne söylediğini gerçekten merak ettim…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar