Kargo ve posta virüsü taşımaz - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
KıbrısManşetSağlık

Kargo ve posta virüsü taşımaz

Dünyanın korkulu rüyasına dönüşen koronavirüs,  Çin’de 132 can aldı, vaka sayısı ise 6 bine dayandı. 17 ülkede görülen virüs, Çin ile kargo yöntemiyle alış veriş yapan Kıbrıs için bir tehlike mi? Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut soruya net yanıt verdi: Kargo ve posta virüsü taşımaz

“VİRÜS CANLI KALAMAZ”: Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut: Yurt dışından gelen bir paketle, kargoyla ya da postayla, virüsün bize ulaşması mümkün değil. Virüs, böyle bir ortamda canlı kalmıyor. Direkt temas gerekiyor


SOLUNUM YOLUYLA BULAŞIR: Gürkut: Koronavirüs sadece solunum yoluyla bulaşıyor. Bünyesinde virüsü barındıran bir kişi, hapşırdığında, öksürdüğünde ya da konuştuğunda, etrafa virüsü yayar. Aynı ortamdaki bir kişi, solunum yoluyla virüsü kendi bünyesine alır

TERMAL KAMERA YETMEZ: Gürkut, termal kameraların, kişinin direkt önünden geçmesi koşuluyla, sadece yüksek ateşi tespit ettiğine dikkati çekerek, “Termal kamera, araçla geçiş yapılan sınır kapılarında bir anlam ifade etmez” dedi

BİLİNÇLENDİRME ŞART: KKTC’de, virüse karşı alınacak tedbirleri de özetleyen Dr. Özlem Gürkut, “Birincil öncelik hastalığın ülkemize giriş riskini azaltmak. İkincisi, tespit edilirse, virüslü kişileri nasıl izole edeceğimizi bilmemiz gerekiyor. En önemli tedbir ise halkın bilinçlendirilmesidir” dedi

 

Pınar BARUT

İlk kez Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünya için bir tehlike haline gelen koronavirüs durdurulamıyor.

Bilim insanlarının açıklamalarına göre, hızla yayılan ve ölümlere sebep olan koronavirüs virüsü, hayvanlar arasında yaygın olan büyük bir virüs grubu.

Virüsün hayvanlardan insanlara bulaşması, sonra da insandan insana bulaşma yeteneğini kazanması, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne göre, zoonotik olarak adlandırılan ve nadiren ortaya çıkan bir durum.

Koronavirüs tüm yönleri, ülkemizdeki risk durumu ve alınacak tedbirler konusunda Havadis’e konuşan, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut’un vakalarla ilgili verdiği rakamlar ise ürkütücü boyutta.

Gürkut’un verdiği bilgilere göre, virüsün ortaya çıktığı ilk günden bu güne, dünya geneline 6 bin vaka meydana geldi. Yüzde 25’i ağır seyreden vakalarda ölüm oranı yüzde 2,5 civarında.

Ülkemizde alınan ve alınacak olan tedbirler konusunda da konuşan Gürkut, esas olanın, halka doğru bilinçlendirmeyi yapmak olduğunun altını çizerek, vatandaşlara uyarılarda bulundu: “En önemli nokta, el temizliği ve temastan kaçınma. Ellerimizi sık sık yıkamalıyız. Sabunla yıkama imkânı olmadığında, alkol bazlı dezenfektanları kullanmalıyız, direkt temastan kaçınmalıyız”

 

“Kargoyla ya da postayla virüs bulaşmaz”

Tüm dünyada ölümlere sebep olan koronavirüs ile ilgili, bu günlerde en sık sorulan sorulardan biri de, hastalığın, Çin ya da virüsün görüldüğü ülkelerden gelen kargo ve postalarla bulaşıp bulaşmayacağı sorusu.

Konuyla ilgili Havadis’e açıklama yapan Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, her virüsün başka başka bulaşma yöntemleri olduğunu, koronavirüs ise sadece solunum yoluyla bulaştığını belirterek, bünyesinde virüsü barındıran bir kişinin, hapşurduğunda, öksürdüğünde ya da konuştuğunda, etrafa virüsü yaydığını, aynı ortamda olan başka bir kişinin de, solunum yoluyla bu virüsü kendi bünyesine aldığını belirtti.

Virüslerin canlı kalması ve çoğalması için canlı bir organizmaya girmesi gerektiğinin altını çizen Gürkut, “Kişiye birkaç tane virüs bulaşıyor. Sonrasında bunlar, kişinin vücudunda çoğalmaya başlıyor” diyerek, kargodaki bir pakete, masaya ya da duvara bulaşan virüsün, çok kısa bir süre hayatta kalıp, sonra yok olduğunu söyledi.

Gürkut, özellikle postane ya da kargo şirketi gibi yerlerde çalışan vatandaşların yüreğine su serpen şu açıklamayı yaptı: “Yurt dışından gelen bir paketle, kargoyla ya da postayla, virüsün bize ulaşması mümkün değil. Çünkü virüs, böyle bir ortamda canlı kalmıyor. Direkt temas gerekiyor. Dolayısıyla Çin’den gelen kargolarla hasta olmamız da söz konusu değil”

 

“Kuluçka döneminde yayılmaya devam ediyor ama tespit edilemiyor”

Koronavirüs, zoonotik bir virüs olduğunu, yani hayvanlardan da bulaşabildiğini hatırlatan Gürkut, virüsün yayılma potansiyelinden dolayı, insandan insana bulaşma yeteneği kazandığını, esas sorunun da bundan sonra başladığını belirtti.

Hastalığın belirtileri hakkında da bilgiler veren Gürkut, virüsün, vücuduna girdiği kişinin solunum yollarında, 2 ila 14 günlük bir kuluçka dönemine girdiğini ve herhangi bir belirti göstermemesinden dolayı, virüsün bu aşamada tespit edilemediğini söyledi.

“Ama virüs kuluçka döneminde de, başka bir kişiye yine solunum yollarıyla bulaşabiliyor” diyen Gürkut, 14 günün sonunda, virüsün bulaştığı kişide, hızla yükselen ateş, öksürük ve nefes darlığı görülmeye başlandığını kaydetti.

Şu anda dünyada görülen 6 bin vakanın yüzde 25’inin ağır bir tabloyla seyrettiği ve ölüm oranının da yüzde 2.5 civarında olduğunu anlatan Gürkut, “Virüs, hafif belirtilerle de seyredebiliyor, organ yetmezliğine kadar da gidebiliyor. Sonunda da ölüm meydana gelebiliyor” dedi.

Dr. Özlem Gürkut

“Sağlık Bakanlığı’nı uyardık”

KKTC’de, virüse karşı alınacak tedbirleri özetleyen Dr. Özlem Gürkut, “İki şekilde tedbir almalıyız. Birincisi, hastalığın ülkemize giriş riskini azaltmak. İkincisi, tespit edilirse, virüslü kişileri izolasyona almak” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü, olası hastaların nasıl özellikleri olan odalarda tutulması gerektiğini, bu kişilerin hastaneye nasıl taşınması gerektiğini, cihazların ortak kullanılmaması gerektiğini, ortak kullanılacaksa nasıl temizleneceğini, hatta ölüm olması durumunda, otopsi ve definin nasıl yapılması gerektiğini tanımlayan bir kılavuz yayınladığını, bu kılavuzu Sağlık Bakanlığına sunacaklarını söyleyen Gürkut, “Geçtiğimiz gün, Sağlık Bakanlığı’nda bir toplantı yaptık ve bakanlığı uyardık. Böyle bir vaka olursa bunu nerede tutacağımızı belirlememiz lazım dedik. Bir planlama yapıldı” dedi.

KKTC’de, herhangi bir vakaya rastlanması durumunda, bunun nerede tedavi ve takip edileceği konusunda yeterli hazırlığın yapılması gerektiğine dikkat çeken Gürkut, böyle bir durumda, hastanenin hangi bölümünün kullanılacağı, hastayı hangi ambulansın taşıyacağı, hangi cihazların kullanacağı, hangi personelin, hangi kıyafetlerle müdahale edeceği gibi aşamaları, önceden biliyor olmaları gerektiğini belirtti.

Gürkut, “Enfeksiyon Kontrol Komitesi’nin, bakanlıkla toplantıları devam ediyor. Tüm dünyadaki sağlık otoriteleri de, virüsün özelliklerini anlayabildikçe, bilgileri güncelleyebiliyor” dedi.

 

“En önemli nokta, halkın bilinçlendirilmesi”

Gürkut, alınacak tedbirler konusunda, en önemli noktanın, halkın bilinçlenmesi olduğunu belirterek, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nca, virüsten korunma yolları ve hakkında halkı bilgilendirmek adına bir koronavirüs rehberi hazırlandığını, kendilerinin de, bu rehberi, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’ne bağlı tüm hekimlere hızlı bir şekilde ileteceklerini söyledi.

Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü’nün, virüse karşı, insanların nasıl korunması gerektiğini anlatan posterler çıkarttığını, kendilerinin de bu posterleri Türkçeleştirdiklerini ifade eden Gürkut, “Sağlık Bakanlığı’na bunları da iteceğiz. Ülkenin her noktasında, bu bilgilendirici posterleri yayacağız” dedi.

Gürkut, “En önemli nokta, el temizliği ve temastan kaçınma. Ellerimizi sık sık yıkamalıyız. Sabunla yıkama imkânı olmadığında, alkol bazlı dezenfektanları kullanmalıyız”

 

“Termal kamera sadece ateşi tespit ediyor”

Ercan Havaalanı’nda, koronavirüs karşı alınan tedbirler kapsamında konulan termal kameraların neden tüm sınır kapılarına koyulmadığıyla ilgili eleştirileri de yanıtlayan Gürkut, termal kameraların, önünden geçecek kişilerin vücut ısısına duyarlı olduğunu, hastalığı değil, sadece 38 derecenin üzerinde ateşi olanları tespit ettiğini belirtti.

“Dolayısıyla kişilerin, direkt kameranın önünden geçiyor olması lazım. Ama ülkemizdeki kara sınır kapılarında, kişiler kameranın önünden bir bir geçmiyor. Araçla geçişin olduğu yerler var” diyen Gürkut, ülkemizde, virüsün yayılma riskinin artması durumunda, hükümetin direktifiyle, her giriş noktasından, kişileri yürütecek şekilde içeri almanın gerekebileceğini söyledi.

Gürkut son olarak, esas olanın, halka doğru bilinçlendirmeyi yapmak olduğunun altını çizerek, bunu bir örnekle açıkladı: “Örneğin, yakın zamanda Çin’den ya da oraya yakında bir ülkeden gelmiş birisinin, yüksek ateş, öksürük ya da nefes darlığı gibi şikâyetleri olursa, bir an önce sağlık kuruluşlarına başvurması gerekiyor. Tabi, bizimde sağlık çalışanları olarak buna hazırlıklı olmamız lazım”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar