Kaosa çözüm arayışı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
KıbrısManşet

Kaosa çözüm arayışı

YUSUF AVCIOĞLU

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) Yönetim Kurulu bugün toplanıyor. Yönetim Kurulu, 39 günlük fatura alan abonelerin mağduriyetini gidermek için yöntem arayacak

BİRİM FİYATLARI AYNI: Kıb-Tek Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Avcıoğlu Havadis’e konuştu: Birim fiyatlarında herhangi bir artış yapılmadı. Faturalardaki artış tüketimin artışından ve faturalandırma periyodunun uzamasından kaynaklanıyor


 54 BİN ABONE MAĞDUR: Kıb-Tek faturalandırmayı 6 bin abone dilimine göre yapıyor. Aralık ayı faturaları dilimlendirilirken “teknik” sorun nedeni ile 54 bin abone, 30 günün üzerinde faturalandırıldı. Bu aboneler arasında devlet daireleri de var

ÇÖZÜM ARANIYOR: Kıb-Tek Yönetim Kurulu Üyeleri, 54 bin abonenin mağduriyetinin giderilmesi için çözüm arayışında. Yönetim Kurulu bugün yapılacak toplantıda, “yasal çerçevede” sorunun çözülüp çözülemeyeceği masaya yatırılacak

SOMUT ÖNERİLER VAR: Masaya; taksitlendirme imkanı, 9 günlük periyotta gelen fatura tahsilatının bir sonraki ayda yapılması, enerjiyi kesme süresinin uzatılması, enerji kesiminin yapılmaması gibi öneriler konacak. Bir diğer öneri ise gecikme faizinin affı olacak

 YUSUF AVCIOĞLU

 Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Avcıoğlu, Aralık ayı faturalarının hesaplanması noktasında yaşanan “teknik” sorunun ne olduğu ve faturalarda hesaplamanın nasıl yapıldığı konusunda açıklamalarda bulundu.

Faturaların yüksek olması sebebi ile kamuoyunda oluşan tepkiyi de değerlendiren Avcıoğlu, “Aralık ayı faturalarının hesaplanmasında üst limit uygulandı”, “Kıb-Tek 2018 yılı sonuna kadar yapmadığı zammı katı ile tek faturada yaptı” gibi iddialara da yanıt verdi.

Kıb-Tek Yönetim Kurulu Üyesi Avcıoğlu, Havadis Web TV ve Radyo Havadis’in ortak yayınında, Melek Arabacıoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Kulis” programına konuk oldu.

Avcıoğlu, Aralık ayına ait faturalar konusunda, Arabacıoğlu’nun ve yayını takip eden vatandaşların sorularını yanıtladı, konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

 

Soru: Kıb-Tek, yüksek faturalara ilişkin açıklamasında, teknik bir arıza olduğunu ve faturaların 30 gün üzerinden değil 39 günlük tüketim üzerinden kesildiğini belirtti. Bu açıklamanın ardından kamuoyunda pek çok tartışma yaşandı. Faturalarda hesaplanma nasıl yapıldı?

 Avcıoğlu: Kıb-Tek’in yaklaşık 180 bin abonesi vardır. Bu 180 bin abonene 30 aya eşit olarak bölünmüştür yani 6 bin kişilik guruplar halinde faturalandırılmıştır. Benzer şekilde faturalarını son ödeme tarihleri de farklıdır. Bunun amacı veznelerde ödeme esnasında yığılma olmasını önlemektir. Dolayısıyla bu 180 bin abonenin tümü 39 günlük fatura almamıştır. Ayın 1’inde fatura alması gereken abone, 39 günlük, ayın 9’unda fatura alan bir abone, 31 günlük fatura almıştır. Faturalarda bu şekilde bir gecikme olduğu için normalde 30 günlük süre için belirlenen dilimler 250 kilovatlık dilimlerdir. 30 günlük süreyi aştığı için şu şekilde bir uzatma yapıldı hesaplamada:  250 kilovat / 30 gün dediğinizde günlük yaklaşık 8.33 kilovat saat düşer. 32 günlük bir fatura geldiyse eğer ilave edilen 2 gün için 8.33 * 2 şekilde hesaplandı. Yani 250 yerine 267 kilovat dilimlendirildi. 36 günlük fatura gelen abone için aradaki 6 günlük fark * 8.33, 300 kilovatlık dilimlendirildi. 40 günlük fatura gelen abonelere aradaki fark yine çarpıldı 333 kilovatlık dilimlendirildi. Yani 39 günlük fatura giden abone sayısı yaklaşık 6 bindir. Ancak bir mağduriyet yaşandığı doğrudur.

Soru: Kurum, teknik aksaklık olduğunu söyleyip, özür diledi. Elde var bir özür peki bu 6 bin kişinin mağduriyetinin giderilmesi noktasında Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun bir kararı veya planı var mı? Bir telafi söz konusu olacak mı?

 Avcıoğlu: 30 günü aşan faturalar konusunda 16 Ocak 2018 Çarşamba günü Yönetim Kurulu bir toplantı yapacak ve yasaların elverdiği çerçeve içerisinde bir ödeme kolaylığı veya herhangi başka bir formül üzerinde karar alma niyetindeyiz. Bu hafta içerinde böyle bir gelişme olmasını planlıyoruz.

Soru: Kıb-Tek faturaların bir “teknik” sorun sebebi ile 30 gün üzerinden değil 39 günlük tüketim üzerinden kesildiğini belirtti peki bu teknik” arıza neydi, nereden kaynaklandı?

 Avcıoğlu: Gördüğüm kadarı ile teknik arıza da farklı anlaşıldı aslında. Teknik arıza dediğimiz şuydu; Nisan ve Temmuz aylarında olmak üzere iki kez zam yapılmıştı ve bu zamlar halka yansıyan bir zamdı. Ekim ayında yapılan fiyat artışı ise sadece devlet tarifeleri için geçerliydi. Akabinde dolar ve petrolde meydana gelen değişimden kaynaklı olarak devlet tarifesine konan rakamda bir fark oluştu. Bu rakamı düzeltip devletten 170 milyon TL yerine yaklaşık 130 milyon TL’lik bir tahsilat yapılması için bir çalışma başlatıldı. Tabi bu çalışma yapılırken bu günlük 6 bin diye bahsettiğim sayaçlar içerisine devletin sayaçları da dahildi. Şimdi bir aboneye fazla fatura dahil ettiğimizde bu faturayı iptal edip başka fatura yapma durumu olamadığından faturalandırılma işlemi bekletildi. Devletten indirim yapıldıktan sonra faturalandırılma işlemi başlatıldı, geriye dönük faturalandırma yapılamaması buradaki teknik sorundu.

Soru: özellikle Kıb-Tek’İn bu kadar göz önünde olduğu bu dönemde ve özelleştirilmenin bu kadar çok dillendirildiği bir dönemde böyle bir teknik aksaklığın yaşanması kamuoyunda iki görüşü karşı karşıya getirdi. Bir taraf kurumun yıpratılmaya çalışıldığı ve kendi içindeki dinamiklerde bir sıkıntı yaşandığı ve bunun halkın tepkisini çekmek için kullanıldığı görüşünü ortaya koyarken diğer taraf teknik aksaklık olmasını, sebep ve sonuçlarını da olağan karşılıyor. Gerçekten kurum kendi içinde yıpratılmaya mı çalışılıyor?

 Avcıoğlu: Hayır burada bahsettiğim 170 milyon TL yerine 130 milyon TL çıksaydı aradaki 40 milyon TL’lik fark yine vatandaşın cebinden çıkacaktı. Bunun oluşmaması için fiyatlarda bir düzenleme yapılması yoluna gidildi. Bu da geriye dönük fatura yapılamaması sorununu ortaya çıkardı. Ama bu yöntem ilk defa uygulanan bir yöntem değildi. Günlerin, uzayan fatura periyodunun hesaplanması daha önce de yapılmış bir uygulamaydı. Ama bu elektrik tüketiminin en yüksek olduğu döneme denk geldi. Ülkemizde Temmuz-Ağustos ve Eylül ve Ocak ayları, soğuk ve sıcak hava sebebi ile elektrik tüketiminin yoğun oldu dönemlerdir. Bu da faturaların katlanmasına bir etken oldu.

Soru: Faturalardaki artış vatandaşın kuruma olan bakış açısında bir nebze farklılığa sebep oldu. Çünkü günün sonunda vatandaş ödeyeceği faturaya bakıyor ve eğer o 6 bin kişilik dilimin içerisindeyse bundan etkilenir. Telafi konusunda yönetim kurulu üyeleri konuşacak dediniz. Ne gibi telafiler olabilir? Çünkü 400 kusur lük bir limit var ve abone bu limiti aştığında enerji kesiliyor. Neler önereceksiniz?

 Avcıoğlu: Aklımızda olan birkaç çözüm önerisi var. Normalde fatura bedeli 469 TL’nin üzerinde ise ve fatura son ödeme tarihine kadar ödenmezse enerji kesiliyor, tabi yasaların elverdiği çerçevede inceleme yapacağız ama bu aya özel enerjiyi kesme süresini uzatabiliriz veya enerjiyi kesmeyebiliriz. 30 günün üzerine çıkan, 9 günlük periyotta gelen elektrik enerjisinin tahsilatını bir sonraki aya atabiliriz. Gecikme faizi ile ilgili bir çözüm bulunabilirse bunu da değerlendireceğiz ama bir şekilde ödemede kolaylık veya mümkünse taksitlendirme imkanına bakacağız. Bulabileceğimiz en iyi çözümü de yönetim kurulu olarak kararlaştırıp kamuoyuna açıklayacağız.

Soru: 2018 yılının son gününe kadar yeni bir fiyat artışı olmayacağı açıklanmıştı. Kamuoyunda bir tartışma daha var ki bu da ‘Kıb-tek 2018 yılının son gününe kadar artış yapmadı, 2019 yılının ilk ayından artış yaptı, biz ne yapalım?” diye. Bu konudaki açıklamanız ne olacak?

Avcıoğlu: Fiyatlarda herhangi bir artış yapılmadı. Sadece bahsettiğim gibi faturalarda birincisi tüketimin artışından ikincisi de faturalandırma periyodunun uzamasından kaynaklanan bir artış var. Elektrik birim fiyatları değiştirilmedi.

Soru: “Klima yakmayın” diye bir açıklamanız oldu ve bu açıklama kamuoyunda gündem oldu. Gerçekten “Klima yakmayın” dediniz mi veya nasıl söylediniz ve nasıl algılandı?

 Avcıoğlu: Aslında ‘Klima yakmayından’ çok daha fazla teknik bilgiye değindim ama arada bu iki kelimeyi cımbızlayanlar oldu. Şimdi genelde adamızda satışta olan iki tip klima var biri halihazırda olan eski tip klimalar diğeri de inverter klimalardır. Genel konuşmak gerekirse klimalar, dış mekan ile iç mekan arasında ısı işlemini transfer halinde yaptığı için özellikle hava sıcaklığı 5 derecenin altına indiğinde hava sıcaklığı içerdeki soğuk havayı dışarıya atıp içeriyi ısıtmaya çalışıyoruz. Tabi dışarısı halihazırda soğuk olduğu için dış ünitede bir buzlanmaya sebep oluyor. Dış ünitede buzlanma olduğu anda bu defa dışarıdaki buzu eritmek için ısı dışarıya pompalanıyor, soğuk hava da iç kısma pompalanmış oluyor. Dış ünitedeki buz çözüldüğünde klima içeriyi tekrar ısıtmaya başlıyor. Bu transfer sürekli tekrarlanıyor. Elektrik harcanıyor ama fiiliyatta size hiçbir faydası olmuyor. Bu durumla karşılaşıldığında genelde kişiler klima sıcaklık derecesi arttırmaya yöneliyor. İşte bu noktada her bir derecelik artış klimanın normalde tükettiği enerji üzerinden yüzde 4’lük bir ek enerji tüketiliyor. Bunun bir sebebi de enerji verimliliği konusunda çok fazla bilgi sahibi olmaması ve binalarda ısı izolasyonunun yok denecek kadar az olmasıdır. Anlatmak istediğim aslında klima kullanmak yerine özellikle hava sıcaklığı 5 derecenin altına düştüğünde ya gündüz ev güneş alıyorsa dışarıdaki ısının içeriye alınması ya da daha enerji verimliliği olan bir cihazla ve ya da gaz sobaları ile evi ısıtmak gerektiği şeklindeydi.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar