5yıl önce Prag’da yapılan bir Montessori kongresinde kızım Deniz ile birlikte tanımıştık onu. Konferansı ana temasını Eğitimde Barış oluşturuyordu.Bir barış kurucu ve dünya çapında nükleer silah politika yapıcıları ve eleştirmenleri arasında etkili bir diyalog geliştirmek için 1982’de kurduğu bir sivil toplum kuruluşu olan Oxford Araştırma grubunun kurucusu olan Scilla Elworthy yaptığı Barış temalı konuşmasında bin kişilik salondaki eğitimciler onu ayakta alkışlamışlardı.Kızım Denizin ricasıyla öğle arasını bize ayırmış, Kıbrıs’tan konferansa gelen Rum arkadaşlarımızla birlikte Kıbrıs’ta Barışı nasıl inşa edeceğimizi konuşmuştuk . Scilla Elworthy dünyanın her yerinden konuşmacı olarak konferanslara davetler alıp gidiyor.Kendisi de konferanslar düzenliyor.Bu konferanslardan bizi email yoluyla haberdar ediyor. Eylül ayında gittiği bir konferansta ( Cornwell Goodfest sosyal girişimcileri ve yeni nesil iş liderlerini bir araya getiren toplantı)kapanış konuşmasında farklılıkları ve ayrılıkları aşmak için kalbin insana özgü gücünden bahsetti ve konuşmasına şu cümleler ile devam etti:
“Yapay zeka tarafından hiçbir zaman kopyalanamayacağı için kalp zekasının öneminin giderek artacağını tahmin ediyorum. Empati, şefkat, derinlemesine dinleme ve etkili iletişim gibi nitelikler, gelecek yıllarda iş hayatında başarılı olmak için çok önemlidir.”
Evet son yıllarda dünya yapay zekayı daha çok konuşur oldu . Yapay zekaya hazır olup olmadığımız sorgulanıyor . Yeni teknolojik gelişmeler sosyal girişimcileri ve yeni nesil iş liderlerini bir araya getiren gelişmelerin bir sonucu olarak; yapay zeka (AI), artık eğitim de dahil olmak üzere günlük yaşamın daha büyük bir parçası haline gelmektedir.
Peki nedir bu yapay zeka.Vikipedi’ye göre Yapay zekâ, insanlar da dahil olmak üzere hayvanlar tarafından görüntülenen doğal zekânın aksine makineler tarafından görüntülenen zekâ çeşididir. Araştırmacılar arasında yapay zekanın tanımı konusunda bir fikir birliği olmasada Yapay zeka (AI, İngilizce: Artificial intelligence, )bilgiyi yorumlama ve işleme, öğrenme, akıl yürütme, problem çözme, tahmin etme, karar verme gibi insan zihniyle ilişkilendirilen akıllı görevleri gerçekleştirebilen ve bazen de oluşturan bir bilgisayar sistemi olarak tanımlanabilir. Yapay zekayı tanımlamak neden zor? Yapay Zeka konusunda Üst düzey Uzman Grubu’na göre; AI terimi, zeka kavramına açık bir referans içerir. Ancak zeka (hem makinelerde hem de insanlarda) belirsiz bir kavram olduğundan, AI araştırmacıları çoğunlukla rasyonellik kavramını kullanır. Bu, mevcut kaynakları ve optimize edilecek belirli kriterleri göz önünde bulundurarak belirli bir hedefe ulaşmak için yapılacak en iyi eylemi seçme yeteneği anlamına gelir. Araştırmacılar Yapay zekayı Aİ eğitime nasıl entegre edebiliriz faydaları ne olur sorularını da şöyle cevaplıyor Yapay zeka, eğitim için çok çeşitli faydalar sağlama potansiyeline sahiptir. En önemlilerinden biri, her öğrencinin öğrenme deneyimini kişiselleştirme becerisidir. Yapay zeka ile eğitimciler, her öğrencinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerine uygun özelleştirilmiş ders planları ve değerlendirmeler oluşturmak için öğrenci performansını ve tercih verilerini analiz edebilir. Ayrıca yapay zeka, not verme gibi idari görevleri otomatikleştirerek eğitimcilerin öğretimin diğer önemli yönlerine odaklanmaları için zaman kazandırabilir.
Yapay zeka destekli araçlar ve teknolojiler de öğrenciler için öğrenme deneyimini çeşitli şekillerde geliştirebilir. Örneğin, sanal ve artırılmış gerçeklik öğrenmeyi daha etkileşimli ve sürükleyici hale getirebilirken, sohbet robotları ve diğer yapay zeka destekli araçlar 7/24 öğrenci desteği sağlayabilir. Ayrıca yapay zeka, öğrencilerin materyallerle eğlenceli ve etkileşimli bir şekilde etkileşime girmelerine yardımcı olan kişiselleştirilmiş sınavlar ve oyunlar oluşturmak için kullanılabilir.
Kişiselleştirilmiş öğrenme, yapay zekanın eğitimdeki en heyecan verici potansiyel faydalarından biridir. Öğrenci performansı ve tercihlerine ilişkin verileri analiz etme becerisiyle yapay zeka, eğitimcilerin her öğrencinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerine uygun özelleştirilmiş ders planları ve değerlendirmeler oluşturmasına yardımcı olabilir. Bu, öğrenci katılımını ve motivasyonunu artırabilir ve nihayetinde daha iyi akademik sonuçlara yol açabilir. Yapay zeka, eğitim hakkındaki düşüncelerimizde devrim yaratma potansiyeline sahip olsa da, hala ele alınması gereken birçok zorluk ve endişe var.
Araştırmacıların ve geliştiricilerin eğitimde yapay zekanın potansiyelini keşfetmeye devam etmeleri ve bu tür bir teknoloji gelişmeye ve mevcut eğitim sisteminde uygulanmaya devam ettikçe ortaya çıkabilecek zorlukları ve endişeleri ele almak için çalışmaları önemlidir. Buna ek olarak, birçok eğitimci yapay zeka destekli araçların insan etkileşiminin yerini alabileceğinden ve sınıf içi öğretim kalitesini etkileyebileceğinden endişe ediyor. Yapay zekanın insan eğitimcilerin yerini almak yerine onları tamamlayacak şekilde kullanılmasını sağlamak önümüzdeki yıllarda önemli olacaktır.Scilla Elworthy yapay zekanın kalp zekasının yerini dolduramayacağını söylüyor. Scilla, yapay zekaya karşı kalp zekasının önemini yitirmeyesiniz istersek dinlemeyi,öfkeyi değişim için yakıt haline getirmeyi içimizdeki eleştirmenle yüzleşmeyi kalbin bilgeliğine danışmayı bugün pek çok insanın hissettiği kayıp ve aşırı yük duygusunu olumlu yönele dönüştürmeyi başarmamız gerektiğini söylüyor. Siz ne diyorsunuz?
