Ve üzülüyoruz! Çünkü geçmişten bugünlere gelene dek özgürlük ve egemenliğimize kavuşmak için gerçekleştirdiğimiz mücadeleler, yaptığımız fedakârlıklarla ödediğimiz bedellerin karşılığını alamadığımız, göremediğimiz bir “Devlet zafiyeti” yaşıyoruz.
D’sinden T’sine kadar tutan tarafı olmayan bir Devlet! Ki bütün “icraatı” TC’den sağladığı parasal kaynaklarla şu veya bu şekilde “memurunu” ödeme başarısını göstermesidir..
ÖTESİ parça körçe, gıdım gıdım yapıla gelen işlerdir.. Bazıları mesela “Hal inşaatı” gibi projeler ancak 18 yıl sonra gerçekleştirilecek imkânı bulmuştur!
Bulmuştur ama bu kez de büyük oranda bu “Hal’lerin” denetim ve idari sorumluluğunu yüklenecek olan Belediyeleri de birlikte gündeme getirmiştir! Şöyle ki “ne olacak bu belediyelerin durumu” sorusuyla! Ki Devlet yapımız birbirlerini sürekli olumsuz etkileyen, bozan, kokuşturan bu ve benzeri Kurumlar sorunlarıyla kaimdir!
Çünkü Devlet barışık olmadığı Kurumlarına sahip çıkacak dirayeti gösterememektedir.
Bu nedenle Devlet için sadece “Belediyeler” değil, ötesi Kıb-Tek gibi şaibeli olanları da KKTC’nin yapısal bozukluğunun sonucu olarak kanayan sorunlar yığını halindedirler..
ÖTE yandan Kentlerımiz, “çevre, trafik, altyapı sorunlarıyla boğuşmak zorunda bırakılmışlardır!”
Keza yanlış imar iskân politikaları nedeniyle insanların soluk alacağı gıdımlık yeşil alanları, parkları bile gözden kaçırılmıştır! Apartman aralarında bir karışlık “boş alan” bırakılmamış, çocukların oynama yerleri gasp edilerek “sosyal sorunlar” yaratılmıştır!
Mesela yıllardır Girne’yi utancı olan tarihi limanından, Mağusa limanını mezbelelikten kurtaracak tedbirlerin alınmasını bekliyoruz!
Kaldı ki koronavirüsün bile alamadığı “canları” her hafta 30’un üzerindeki Trafik kazalarının bazılarında kaybediyoruz!
YANİ diyor “gönülde yatan aslan” önce şu memlekete güveni huzuru, aydınlığı getirecek altyapı sorunları çözülsün. Devlet Belediyelerle işbirliği yapsın… “Çok” mu istemiş oluruz
***
KISACA TAKILDIĞIM
Geçen hafta Lefkoşa’da, en az gelip giden “yönetimler” kadar etkin, ayni zamanda memleket ekonomisinin “akil adamları” rolü ile önemli konuma sahip “Kıbrıs Türk Ticaret Odası”nın bir toplantısı vardı. KKTC’nin dünyadaki 141 ülke arasındaki “rekabet edebilirliğinin” de açıklanıp tartışıldığı, KKTC ekonomisinin zafiyetlerinin vurgulandığı bir toplantı… Siyasileri, STÖ Başkanlarını bir araya getiren önemde bir toplantı…
,Ki “konuşup görüş ve önerilerini ortaya koyarlarken memleketin ahvalini öğreniyorsunuz!” Yada öğrenmeyi bekliyorsunuz..
MESELA Meclis başkanı Teberrüken Uluçay ekonominin önünü açacak bazı yasaların 7-8 yıldır Meclis’te beklediğini söylüyordu…
Hasan Taçoy, “herkes bir bedel ödedi” dedikten sonra yılların müzmin derdi olan ve hâlâ bu hükümet tarafından görmezlikten gelinen “kamuda değişimin şart olduğunu” hatırlatıyordu…
Yıllardır dillere pelesenk olduğu halde sadece “söylemlerde” kalan “reformları” bu kez Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz hatırlatıyordu…
CTP Başkanı ve eski Başbakan Erhürman kaynakların sınırlı olduğunu doğru kullanılmaları gerektiğini söylüyor, Turizm ile Yüksek öğretimde yaralar olduğunu vurguluyordu…
Başbakan Tatar “önemli olan ülkeyi ileriye götürmektir” derken yeni Ekonomik Paketten söz ediyordu…
TABİ ki tüm bu konuşmacılar, temenni ve önerilerde bulunanlar özel veya tüzel olsunlar sonuçta halkın, üyelerin seçtiği, KKTC’yi yönetip büyütmek kalkındırmak için çalışan yetkili kişilerdir…
1974’ü Kıbrıs Türk halkının “Kuzey’de Devlet oluşunun miladı olarak kabul edersek 36 yıldır da “icraatların” sahibi sorumlu ve yetkilisi olan “Yöneticilerimizdirler..”
Bayrak yarışı yapar gibi birbirlerine görev devrederek bugünlere gelinmiştir ama işte şu yukarıda çok kısaca aktardığımca “KKTC’nin kalkınması, istikrara kavuşması için neler yapılacağını söylemelerine, önerilerde bulunmalarına hatta söz vermelerine karşılık; KKTC’i istenen yere taşıyamamış, yüzdürememişlerdir…
BEN İnsanların zenginliğinden, refahlarından, villaları, lüks arabaları, sahip oldukları menkul ve gayrimenkullerinden bahsetmiyorum: Devletin fukaralığından, çaresizliğinden söz ediyorum..
Bir ülkede insanlar ne olursa olsunlar.. Devlet çaresiz ve fukaraysa ancak KKTC kadar olur!