KADERİMİZİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN TAM FIRSAT… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

KADERİMİZİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN TAM FIRSAT…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Yaşadığımız bu felaket bittiğinde tüm dünyanın nasıl bir yer olacağına ilişkin görüşleri merakla okuyoruz.

Böyle bir felakete hazırlıksız olmakla suçlananlar, tedbirleri “ölen ölsün kalan sağlar bizimdir” felsefesiyle alanlar, fırsatı bulmuşken diktatörlüğe soyunanlar ve daha birçok kabahati açığa çıkan iktidar şekilleri ne olacak?


Bu krizden güçlü olarak çıkanlar baskıcılar, beceriksizler, çıkarcılar, insan hakları ve adaleti yerle bir edenler mi olacak; yoksa bunları değiştirme kararlılığı mı galip gelecek.

Yani umut var mı, yok mu…

Uluslararası İlişkiler uzmanı Soli Özel’in, T24’deki yazısında şöyle bir paragraf var…

“Albert Camus Veba romanında salgınla mücadelenin tek yolunun düzgün olmaktan geçtiğini söyler. Romanın kahramanı Doktor Rieux için de düzgün olmak işini iyi yapmaktır. O halde bugünün vebası ile mücadele etmek yalnızca tıbbi ya da siyasi bir konu olmanın ötesinde etik bir meseledir. Toplumların özünü ortaya çıkaracak, insanların kısa vadeli çıkarlarıyla, daha iyi ve dayanışmacı bir gelecek arasındaki tercihlerinin ne olacağını belirleyecek bir sınavdır hemen tüm toplumların karşı karşıya olduğu. Sonucu belli değildir”.

Aslında tam da şu anda, evlerimize kapanmışken bir hesaplaşma yapmak için bol vaktimiz var.

Sağlığımızın yanında, gelecek korkusu yaşıyoruz… Yarınımızı göremiyoruz… Çoğumuzun büyük ekonomik kayıpları olacak….  Şimdi tüm bunlar karşısında bizi yönetenlerin genel anlamda tutumlarına bakarak, gelecekte nasıl bir yönetime sahip olmak istediğimizi düşünmek için bir fırsat…

Mesela yönetenlerin toplumu değil belli kesimleri kayırdığı düşüncesi için ne düşünüyoruz. Hukuk devletinin kurallarının zorlandığı, sosyal devlet olmaktan çıkıldığı günler yaşıyoruz. Bunca yıl kabullendiğimiz bu gerçekleri reddetmenin zamanı değil midir?

Ya da, işinin ehli, yönetim becerilerine sahip, uzman akıllarla ortak çalışmaktan gocunmayan bir yönetim mi isteriz, yoksa “illa da ben” diyenlerle mi devam mı edeceğiz…

Bu kriz dönemi bize nasıl yönetildiğimizi somut bir şekilde hatırlattı. İşçi-işveren ilişkilerini de bunu düzenleyen sistemi de, yönetenlerin önceliklerini de çok iyi anladık artık.

Parasızlık, kaynak yetersizliği, toplumsal yapının bozulması, iyi yönetim kader değil. Hepsinin üstesinden gelecek, sistemi sil baştan yazıp yürütecek cesarete ve akla sahip insan kapasitemiz var.

İşte o aklı başımıza neden getirmediğimizi düşünmek için fırsat bu günler. Bakın dünyaya, oralarda da herkes bu konuları düşünüyor.

Yeter ki “nasıl bir gelecek” sorusuna hep birlikte karar verebilelim…

 

Çin'de kuraklık tehlikeli boyutlarda

YENİ BİR FELAKET KAPIMIZDA, SUSUZLUK

Türkiye’den gelen suyu KKTC’ye taşıyan borular, 10 Ocak’ta patlamıştı. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, o gün yaptığı açıklamada, Geçitköy barajında 20 milyon metreküp su bulunduğunu ve bu suyun 10 ay bize yeteceğini söylemişti.

Baktık, önceki gün yeni bir açıklama, Bakan bu kez, suyun Ağustos’a kadar yeteceğini söylüyor. Yani süreyi 2 ay geri çekmiş. Tasarruf çağrısı yapıyor. O çağrının ilk günden yapılması gerekmez miydi? Eskiden olduğu gibi, kesintisiz su vermek yerine haftada birkaç güne indirip, zorunlu tasarruf yapılması mesela… Yapılmadı.

Bu şartlarda, kim ne derse desin, o tamiratın yapılamayacağı açıktır. Hayale kapılmaya gerek yok, şimdiden tedbirler alınıyor olmalıydı. Yerel kaynaklarımız devreye konabilecek mi, durumları nedir merak konusu. Ama bunları açıklayan da yok.

Bir de susuz kaldığımızı düşünsenize… Ben düşünüyorum da düşünmesi gerekenler ne yapıyor, gerçekten merak ediyorum.

 

YERİN KULAĞI VAR

 

ÜLKENİN DURUMU:

Sokaklar neredeyse boş. Ülkede turizm bitti. Üniversitelerde öğrenci kalmadı. Yabancı işgücü dersen gidebilen ülkesine döndü, burada kalanlar da Allaha emanet yaşıyorlar. Özel sektörün durumu ise en acısı, büyük bir kısmı, işyerlerinin kapalı olmasından dolayı ödeneksiz izinde. Birçoğu Nisan ayına ceplerinde tek kuruş olmadan girecek. Patronlar ise hükümete talep üstüne talep yağdırıyor. İşin acı tarafı on binlerce işçinin talepleri, patronlarınki kadar duyulmuyor.

 

FEDAKARLIK SIFIR:

Türkiye’de bir otomotiv firması kapatılmış olduğu halde hiçbir işçisini durdurmayacağını açıkladı. Bizim kumarhaneler mi çok kazanır, bir otomobil firması mı? Hangisinin kar oranı yüksek, hangisinin vergisi çok? Kendine de çalışanına da saygısı olan, hesapsızca yaptığı kardan bir miktar fedakarlık yapar, yüzlerce çalışan işsiz, ekmeksiz kalmazdı.  Bu zor günler her şeyi çok net ortaya çıkarttı. Kimse kıvırmasın…

 

GÜNEYDE 9 AY ERTELEME:

Bizim bankalar, borç ertelemesi için 3 aya zar zor razı olurken, Rum Bakanlar Kurulu, tüm banka borçlarının 9 ay ertelenmesi kararı çıkarttı. Hazırlanan bir diğer yasa tasarısı ise, özel bankalara, tüketicilere düşük faizli kredi vermeleri için 2 milyar Euro tutarında devlet garantisi verilmesini öngörüyor. Burada devletin cebinden çıkan bir şey yok. Sadece talimat ve garanti veriyor. Hem borçluyu hem işvereni koruyan kararlar korkusuzca alınabiliyor. İşte otorite budur…

 

KTEZO’DAN GEÇ KALMIŞ BİR KARAR:

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın adını oteller, kumarhaneler, ticaret ve sanayi odaları ile birlikte gördüğümde şaşırmıştım. Onların çıkarıyla esnafın talepleri birbirini tutamazdı. Nitekim toplantılarda dışlanmışlar ve şu açıklamayı yapmışlar, “Her şeyi geçtik, krizi kendi çıkarları için fırsata çevirmek, bu zor durumu kendileri için kullanmak isteyen örgüt ve çevreler var. Dolayısı ile bundan böyle Ekonomik Örgütler Platformuyla birlikte veya içinde bir örgüt olarak anılmak istemediğimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz”. Geç ama doğru bir karar…

 

ÖZERSAY NEREDE?:

Virüs krizi boyunca en çok uğraş veren Kudret Özersay’ın son haftalarda ortalarda pek görünmemesi eminim sizlerin de dikkatini çekmiştir. Özellikle yurt dışındaki öğrencilerin gelişinde önemli rol oynayan Özersay’ın bu zor günlerde ortadan kayboluşuna ilişkin genel kanı, ortağı Ersin Tatar ile açıklanan ekonomik paket sonrası fikir ayrılığına düştüğü ve o nedenle ortalarda pek görünmediği. Bunların arasında, kriz öncesi işe alınan 50 kişinin işten durdurulması talebinin UBP tarafından reddedilmesinin de bulunduğu iddia ediliyor…

 

UNUTMAYACAĞIZ:

Dünya’yı ve ülkemizi tehdit eden virüs sırasında toplum bazı gerçekleri, iyi ve kötü gün dostlarını da görme fırsatını elde etti. Yıllardır bu toplumun ensesinden kazanıp semirenleri de kazancını toplumla paylaşmayı bilenleri de gördü. Ekmeğini paylaşanlar kadar, bu süreci “sin da gulle geçsin” mantığıyla yaşayanları, yıllarca parasına para katan işçilerini ilk günden kapının önüne koyanları da gördü. Unutmasınlar ki bu toplum “üç maymunu” oynayanları unutmayacak…

 

SİL BAŞTAN:

Hükümet aldığı kararların tümünü bir yanlışla berhava etti. “Maaşlar bugün ödeniyor” diyerek bankaların önünde yığılmalara neden oldu. Peki ama bu açıklamayı yapanlar bu tehlikenin yaşanacağını hiç mi düşünmediler. Bu hata belki de bugüne kadar yaşadıklarımızı sil baştan yaşatacak. Bir elimizle yaptığımızı, öteki elimizle yıkıyoruz…

 

 ZİRVEDEKİLER

Sami Özuslu: “Ülkeyi yönetenlerin egoizm, siyaset, şov  yapmaktan vazgeçip, aynı cephede yer almaları zaruridir. Zaten Covid-19 gibi bir küresel belayla mücadelede dahi ortak payda bulunamazsa, bizi şeytanlar bile kurtaramaz! Test sınavlarında dört yanlış bir doğruyu götürür. Corona sınavında ise tek bir yanlış bütün doğruları alıp gidebilir”.

 

 

DİPTEKİLER

Gecikmelerin Bedeli: Karantinadaki kişilerin teste tabi tutulacakları, 7 gün daha bu kez evlerinde izole olmaları gerektiği duyuruldu. Ama bu gecikmiş bir duyuruydu. Otellere götürülme kararından önce adaya gelip, evlerinde kalanların karantina süreleri daha önce bitti ve birçoğu da doğrudan normal hayata döndüler. Dün açıklanan 5 vakanın da bu kişilerden olduğunu Başbakan açıkladı. Kendileri sosyal medyada test yapılmadığını açıkladılar. Hastalığın bu kadar yayılması, en çok da takip sisteminin doğru işlememesinden ve doğru kararların doğru zamanda alınmamasından…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar