İzin Ver Kendine... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

İzin Ver Kendine…

Ece UsluDr. Ece Uslu

Sıkılıyor musun? Sıkıl! Üzgün müsün? Üzül? Korkmuş, kaygılı, öfkeli, değersiz, yalnız vb olumsuz diye nitelendirdiğin duyguları mı hissediyorsun? Hisset! Hiçbir şey hissedemiyor musun, ona da izin ver. Temas et kendine, duyguna! Suçlamadan, etiketlemeden, ötekileştirmeden, yargılamadan, anlam yüklemeden sadece temas et! Duyguna temas etmek için izin ver kendine! Çünkü duygularımız bize yön gösterir. Yani ancak duygumu fark edersem bana neyin o şekilde hissettirdiğini bulup onu çözümlemeye yönelebilirim. Duygu, eylemin öncüsüdür. Hissettiklerim beni düşüncelerime, bedenimin verdiği tepkilere götürür. O kadar ki çocukluktan itibaren yoğun olarak maruz bırakıldığımız duygular duruş şeklimizi (postür) dahi belirler. Sürekli eleştirilip, utandırılan bir çocuğun yetişkin çağda bile omuzlarının öne düşük yürümesi neden sanıyorsun?

Duygularını olumlu ve olumsuz diye ayırma. Evet kimisi ömür boyu sürsün istiyorsun. Kimisine ucundan dokunmak bile ölesiye canını yakıyor. Ama kaçtıkça bitmeyecek. Nasıl ki ömür yaşandıkça tükenir, duygular da onlara temas edip deneyimledikçe tükenecek. Kendini olumsuz diye nitelendirdiğin duygulara karşı korumaya çalışmaktan vazgeç. Gelip gelmeyeceklerini bilmeden, sadece içinde bulunduğun andan çalmana sebep oluyor bu davranışın. Ama hazırlıklı ol, kabullen! İnsansın ve olumlu duygulara temas ettiğin kadar olumsuza da edeceksin. Gün gelecek ve evet onlar da çıkacak karşına. Hayatın gerçeği bu! Ama o anda şartların ne olacağını, çevresel faktörleri, destek alabileceğin şeyleri, ruh halini, olanı nasıl karşılayacağını bilmiyorsun. 10 yıl evvel ölesiye üzüldüğün bir olaya bugün gülebildiğin gibi. Her olaya ancak o andaki koşullar çerçevesinde, çözüm üretebilirsin, eğer derdin çözüm üretmekse tabi. Bazen çözüm sadece kabullenmektir çünkü. Kabullenmek ve sana acı veren, sıkan, bunaltan o deneyimle temas edip, yaşayıp tükenmesini beklemek.


Özetle insan olduğunu ve her an her duygunun seni ziyarete gelebileceğini kabul et. Onlarla kalabileceğine dair kendine güven. Hepsi geçici, güneş doğar ve güneş batar. Olumlu duygular da olumsuz duygular da gelir ve gider. Tek yapman gereken sana böyle hissettiren şeyin ne olduğunu, nasıl tepki vermek istediğini, nasıl tepki verdiğini, bu tepkinin sende yarattıklarını anlamaya çalışmak. Eğer anlarsan eyleme geçebilir veya kabullenip yoluna bakabilirsin. Ve anlamak için önce duyguna temas etmeye izin vermen gerekir. İzin vermek durabilmekle ilişkilidir. Zorlanmaya rağmen değil, zorlanma ile beraber durabilmek. Nasıl ki spor yaparken zorlanma ile kalabildikçe daha güçlü bir kas iskelet yapısına sahip oluyorsun, zorlayıcı duygularla da yargılamadan, koşulsuz kabul ile kalabildikçe daha sağlıklı, daha dengeli bir ruha sahip olacaksın. Durup sabırla deneyimlemekle yani!

Her deneyim büyütecek seni. Kötü olarak nitelendirdiğin deneyimler bile sana paha biçilmez tecrübeler kazandırmadı mı? O nedenle yaşananları da sende yarattığı duyguları da etiketlemekten vazgeç. Sadece deneyimle. Kim bilir yargılamadan, kaçmadan, tüm duygulara eşit oranda kucak açmak, yaşadığın zorlanmayı da azaltacak belki. Denemeden bilemezsin. Denemekle ne kaybedebilirsin ki?…

 

İnsan kısmı bir misafirhane,

Her sabah yeni birisi gelir.

Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,

Aniden farkına varmak bir şeyin,

Hepsi beklenmedik misafir.

Hepsini karşılayıp eyle!

Evini vahşetle süpürüp,

Bütün mobilyalarını boşaltan

Bir kederler kalabalığı bile gelse.

Her geleni alnının akıyla misafir et.

Olur ki yeni bir zevk getirmek için

Boşalttılar evini.

Karanlık düşünce, utanç ve garez,

Hepsini gülerek karşıla kapıda

Ve buyur et içeri.

Minnettar ol her gelene

Kim gelirse gelsin.

Çünkü bunların her birisi

Öte taraftan bir kılavuz olarak gönderildi.

~Rumi~

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar